Force India, Renault, Red Bull, Haas
2017 sezonunun kural değişikleriyle birlikte araçlar üzerinde T – Kanat görmeye başladık. Mercedes, Williams, Ferrari ve Haas gibi takımların daha ilk yarışla beraber bu eklentiyi araçlarında görürken McLaren Honda, Toro Rosso ve Sauber gibi takımlar sonradan bu parçayı kullanmaya başladılar.
Monako GP ile birlikte Renault, Red Bull ve Force India’da araçlarına T – Kanadı eklemiş oldular.
Monte Carlo caddelerinde ne önemli olay (Drag etkisi olmadan) downforce üretmek. Bu yüzden bu takımların bu düzeneğe sahip olduklarını görmek bizim için sürpriz olmadı.
Renault ve Force India’nin sahip oldukları üç düzlemli bu kanat sistemiyle beraber downforce üretimi yüksek seviyede. Red Bull tarafına geldiğimizde ise daha çok W08 tarzı bir kanat görmekteyiz.
Monako’nun ardından Haas takımının da çift düzlemli T – Kanat sistemine geçmesiyle beraber sadece Toro Rosso takımı tek düzlemli kanatçık kullanan takım olarak kaldı.
Force India ve Ferrari
VJM 10 üzerinde gördüğümüz T – Kanat güncellemesinin ardından basit bir maymun koltuğu da araç üzerine konulmuştu. Ferrari’nin ise (Bahyren’den bu yana) kullandığı maymun koltuğu düzeneğine bakıldığı zaman revize edildiği gözlemlendi.
F4 yarışçısı Billy Monger’ın geçtiğimiz aylarda iki ayağını birden kaybetmesine neden olan kazanın ardından FIA güvenliği arttırmak için kriko bağlantı noktalarının agresif olmaması gerektiğini takımlara bildirdi.
Bununla ilgili Laurent Mekies takımlara birer not gönderdi. Mekies kriko bağlantılarının bu türdeki kazalar sonucunda oluşturabileceği sonuçlardan ötürü agresifliğinin azaltılmasını istedi.
Takımlara iletilen bu notun ardından Ferrari’de dahil olmak üzere (Üstteki Resim) bu alanda değişiklikler yapıldı.
Sauber
2016 sezonunu 2015 aracının bir değişik versiyonuyla yaz arasından sonraki döneme kadar kullanan Sauber takımı bu sezon İspanya’da (Wehrlein sayesinde) aldıkları ilk puanların ardından araç üzerinde gözle görülen ilk güncellemelerini yapmış oldu.
Araca göz attığımız zaman ilk olarak sidepod bölümünde yapılan yenilikler göze çarpmakta. Hem taban (Kırmızı ok) genişletilmiş hemde omuz bölümünde bulunan (Sarı ok) bölüme kanatçık eklenmiş.
Sauber takımı Monako’da kokpit altında bulunan (Yüzgeçleri) iki ayrık parça haline getirdi.
Arka tarafa geldiğimizde ise (Sarı okların bulunduğu bölgeyi kıyaslarsanız) kanatçık sayısının artarak Ferrari tarzı bir difüzör bölümü oluşturulduğu gözlemlendi. En alttaki fotoğrafta ise Williams’ın (Kırmızı ok) difüzör bölümü gözükmekte. Williams ise bu bölümde daha geleneksel bir tasarım kullanmakta.
Sauber ve Williams
Sezonun ilk testleriyle birlikte araçların arka bölümünde sayısız parça denendiği görüldü. En yaygın olan ise (Mercedes ve Williams’ın başını çektiği) T – Kanat sistemi oldu. Hatta Williams’ın bir gün içerisinde üç, dört farklı versiyonla çalıştığı görüldü. Williams’ın sezonun başlarından itibaren çift T – Kanat kullandığı bilinmekte.
Sauber takımı ise çift düzlemli (Genelde bu tarz T – Kanat sistemine askılık denilmekte) sistemle beraber egzozun olduğu bölüme ikinci kanadı eklediler. İkinci kanat (Maymun koltuğu yerine) downforce üretmek yerine daha çok arka kanadı optimize etmekte.
McLaren
McLaren takımı sorunlu olarak başladıkları sezona hem karoser hemde motor güncellemeleriyle birlikte devam etmekteler. İspanya’da harika iş çıkararak yarışa yedinci sıradan başlayan Alonso’nun Indy macerasına atılmasıyla beraber kokpite Button geçmişti. Özellikle sıralama bölümünde (Son seansa Stoffel’in kaza yaparak tur atamadığını hatırlatalım) Button takım arkadaşı ile 0.1’lik bir dilimde yer almıştı ve iki araçla son seansa katılmışlardı. Şasi anlamında bakıldığı zaman McLaren’in iyi bir güç ünitesiyle üst sıraları zorlayabileceği düşünülmekte.
MCL32’nin bargeboard bölümüne bakıldığı zaman (Kırmızı ok) tabana bağlı tırtıklı bölümün uzatıldığı, bargeboard’un (Sarı ve beyaz ok) üzerindeki bölümün revize edildiği gözlemlendi.
###