Mercedes W03 dün resmen tüm dünyaya tanıtıldı. Aracın tanıtımının ardından açıklama yapan Ross Brawn dördüncülükle bitirilen iki yılın yeterince iyi olmadığını ve yeni aracın geçmiş iki yıldaki aracın vardığı nokta olduğunu belirtti.
Norbert Haug ise yaptığı açıklamada aracın oldukça farklı olduğunu ve geçmiş iki yılda yapılan hatalar gözönünde bulundurularak aerodinakmik açıdan güçlü olduklarının altını çizdi.
Mercedes bu yıl, Brawn GP'yi satın aldıktan sonra ilk kez şampiyonluk kazanan Brawn GP'ye benzer bir süreci takip etti.
ilk bakışta W03, W02'nin basitçe evrimleşmiş hali gibi görünebilir. Fakat detaya inildiğinde hem W02, hem de diğer Formula 1 araçlarından farklı özelliklere sahip. Özellikle tamamen yeni ön kanat, radikal bir basık burun yorumu, üstten çıkan egzoslar ve oyulmuş sidepodlar ilk göze çarpan özellikler.
Araçtaki göze çarpmayan ilk değişiklik dingil mesafesi. Geçen yıl ki araç egzos üflemeli difüzerin hassasiyetini dengelemek adına kısa bir sidepod yapmak için kısa bir dingil mesafesine sahipti. Bu konsept başta yeterli downforce üretme konusunda başarısız oldu. Bu yıl kullanılan daha geniş dingil mesafesi bütün bu elementleri daha etkili ve yere yakın konumlandırma şansı verdi.
Öte yandan geçtiğimiz yıl kısa sidepodların içine radyatörleri yerleştirmeyi öğrenen Mercedes, bu yıl bu sayede daha ince sidepodlar tasarlayarak, radyatörleri bu sidepodların içine sığdırabildi.Bu sidepod tasarımı aracı rakiplerinden ayıran ilk ve belkide en önemli özellik. İnce, derin ve oyuk, öne ve yukarıya doğru büyüyen sidepod tasarımı, aracın kenarında havayı mümkün olan en verimli biçimde içine alacak şekilde konumlanmış. Böylece soğutucuların araca nasıl konumlandırıldığını da anlıyoruz.
Egzoslar ise sidepodların arkasından çıkarak, arka süspansiyona ve şasinin arkasına doğru üfleyecek. Ancak egzoslar ve soğutma çıkışlarının ilk testler için olduğu ve Avustralya da farklı bir egzos ve soğutma çıkışı göreceğimizi söyleyebiliriz.
Araç ile ilgili büyük bir adım da ön kanat. 2011 aracının ön kanadı, 2009 Brawn GP aracından türetilmişti. Yeni kanat daha çağdaş ve fakat ana plakadan hariç üç ayrı parçadan oluşuyor.
Ön kanatın yanlarına doğru küçük birer kanatçık monte edilmiş. Ortaya doğru her iki yanda ise simetrik olarak 'R' şeklinde birer parça var. Bütün bu küçük elemanlar yalnızca downe force üretmek için değil aynı zamanda havayı lastiklerin etrafına doğru biçime dağıtmak için de düşünülmüş.
Bir takım dedikodulara göre Mercedes'in ön kanat için bir F kanalı çözümü var. Büyük ön kanat kolları ve girişi F kanalı olabileceği ihtimalini akla getiriyor. Pasif olacak F kanalı kullanımı yasal fakat bunun yarar ve zararını şu an için bilemiyoruz.
FIA'nın 2012 burun düzenlemesini karşılamak için 2011 aracının tasarımından yararlanan Mercedes, ocal kesitli burnu zarif bir kavisle şasiyle birleştirmiş. Ayrıca sürücünün üzerindeki roll hoop denilen bölümün etrafında da soğutmaya yardımcı boşluklar var.
Araç doğal olarak Mercedes AMG tarafından geliştirilmiş bir motor ve KERS kullanırken vites kutusu da takım tarafından geliştiriliyor.
Geçen yılın aracının arka süspansiyonları hidrolik destekliydi. Bu yıl aracın hem ön hem arka süspansiyonu, frenlemede yüksekliği sabit tutmak için hidrolik elementlerle destekleniyor. Mercedes Lotus'un bulduğu ama yasaklanan sistem ile aynı işi gören, yasal ve zekice bir çözüm geliştirmiş tek takım gibi görünüyor.
Ferrari gibi Mercedes'te bu yıl oldukça farklı araçlar ürettiler. Riskler taşıyan bu girişime rağmen Mercedes hem arabayı daha uzun süre rüzgar tünelinde denedi, hem de kazandığı ekstra bir günlük test zamanı ile rakipleriyle durumunu olabildiğince eşitledi ve zaman kaybını en aza indirdi. Şimdi bekleyip bu tasarımı tur zamanlarıyla kanıtlayabilecekler mi göreceğiz.
Craig Scarborough/AUTOSPORT