Mclaren takımı, özellikle burnuyla şaşırtan 2014 aracı MP4 29′u dün tanıttı ve yeni aracına dair gerçek görüntüleri yayınlayan ilk takım oldu. Aracın teknik analizini yapan Autosport editörü Craig Scarborough, Mclaren’in 2013 sezonunda erken bir şekilde bu araca odaklanmasının etkilerinin görüldüğünü düşünüyor.
Mclaren’in MP4 29 üzerinde uzun süre çalıştığı ve yeni kurallar kapsamında tasarım üzerinde farklı yorumlamalar yaptığı görülüyor çünkü şu ana kadar ortaya çıkan araçlar arasında MP4 29 daha kompleks bir yapıya sahip.
Ön taraftan başlarsak; Mclaren takımı Williams ve Force India’dakine benzer bir burun kullanmış ancak burun ve ön kanat bağlantısı diğerlerinden farklı olmasıyla ön plana çıkıyor. Burnun kenarlarından ön kanat bağlantısı üzerinde daha ince çalışmalar görülüyor. Bu tasarım sayesinde Mclaren, burun altında yaratılan düşük basınç sayesinde biraz downforce kazanabilir.
Ön kanadın kendisi, Mclaren’de son yıllarda gördüğümüz geleneksel kanat felsefesinden çok uzakta görünüyor. Kanatlarda en az 6 tane parça var ve kanat kenarları, kendisine gelen havanın lastikleri engellememesi için dışarıya dönük bir şekilde hazırlanmış.
Ön kanatta yeni kademeli kanatçıklar kullanılırken bunun yanında hava akımının lastiklerin etrafından gitmesini sağlamak için üçgen parçalar kullanılmış.
Mclaren, 2013 sezonunda pullrod süspansiyon konusunda bazı sıkıntılar yaşıyordu. Bu yüzden takım daha geleneksel pushrod süspansiyonlara dönüş yapmış. Bu değişiklikle birlikte ön süspansiyon geometrisinde de değişiklikler yapılmış.
Yeni 1.6 turbo motorlar ve enerji dönüşüm sistemleri nedeniyle araçların soğutma gereksinimleri oldukça fazla olacak. Bu yüzden Mclaren MP4 29′un sidepodlarındaki radyatör girişleri önceki araçlara göre daha büyük. Buna rağmen Mclaren, sidepod altlarını mümkün olduğu kadar kesik yapmayı başarmış.
Sidepodlardan giren havaya olan gereksinimi mümkün olduğu kadar azaltmak isteyen Mclaren, takla barında bulunan girişten giren havayla vites kutusu yağ soğutucusunu beslemeyi hedefliyor.
Geçen sene Sauber’den transfer edilen Matt Morris’in Sauber’deki tasarım felsefesi Mclaren’de de görülüyor. Sidepodların önünde küçük soğutma bacaları görünüyor.
Genel olarak sidepod felsefesi, hava akımının sidepodların üzerinden gitmesinden çok sidepodların yanlarından difüzöre doğru gitmesi üzerine kurulmuş. Bu sayede sidepodların kenarlarından giden hava difüzörün merkezine ulaşarak daha fazla yere basma gücü üretebilir.
Aracın arka bölümündeki çift soğutma kanalı gereğinden uzun görünüyor. Takım, vites kutusu ve egzoz bölümündeki detayları saklamak için lansman versiyonunda böyle bir geçişi tasarım hazırlamış olabilir.
Bu sene arka kanat altında yer alan yatay kanat (beamwing) yasaklandı. Egzozun vites kutusunun üst bölümünden çıkması nedeniyle Mclaren o bölümde üstten gelen dikey kanadın bağlantısında ters Y şekli yaparak, egzozun üst taraftan gelen havadan olumsuz etkilenmesini engellemeye çalışacak gibi görünüyor.
Ön süspansiyonlarda olduğu gibi arka süspansiyon yapısı da geçen senekine göre çok farklı görünüyor. Bu yapı vites kutusunun düşük seviyede kalmasını sağlıyor. Ancak süspansiyonlardaki bu yapının aerodinamik kazancının olması da bekleniyor. Bu yapı sayesinde Mclaren’in egzozu da çok düşük bir konuma indirip daha fazla aerodinamik kazanç hedeflediği görülüyor.
Şu an için genel hatlarıyla Mclaren MP4 29 bu şekilde ancak aracın testlerde ve özellikle ilk yarışta bu versiyonuna göre büyük değişiklikler geçireceği açık.