2021 Formula 1 sezonu, sahip olduğu değerler açısından önceki senelerden çok farklı olacak. Sezona değer katacak takım ve araçlardan birisi kuşkusuz Aston Martin AMR21 olacak.

Herkesin bildiği üzere bu takım, tamamen yeni bir takım değil. Tam tersi, yıllardır Formula 1'de farklı isimlerle kendisine yer bulan (Jordan, Midland, Spyker, Force India, Racing Point) Silverstone merkezli ekip, artık yeni renkleri, yeni adı ve şampiyon bir pilota sahip olmasıyla gridde en çok takip edilen takımlardan birisi olacak. Mercedes, Ferrari ve Red Bull dışında Fernando Alonso - Alpine, Daniel Ricciardo - McLaren ve Vettel - Aston Martin birliktelikleri büyük ilgi görecek.

Bu takım Force India olduğu günlerden bu yana çoğu zaman az kaynaklarla çok iyi sonuçlar almayı başarmıştı. Ancak son senelerde Mercedes ile rüzgar tüneli ortaklığına giren takımın talihi özellikle geçen sene mümkün olan tüm parçaları Mercedes'ten alıp, Mercedes'in bir önceki sene sahip olduğu tasarım felsefesine geçmesiyle değişti.

Takım her ne kadar "Pembe Mercedes" benzetmeleri ile sorun yaşayıp, Renault'un şikayeti sonrası suçlu bulunup ceza alsa da pist üstünde başardıklarıyla dikkatleri üzerine çekti. Geçen sene McLaren; Mercedes ve Red Bull'un arkasında 3. olsa da performans açısından Racing Point daha öndeydi ancak yaşadığı talihsizlikler ve puan silme cezasıyla sezonu 3. sırada tamamlayamadı.

Lawrence Stroll'un 2018'de batan takımı alması, takımın kaderini değiştiren ilk faktör olmuştu. Ardından takım BWT ile büyük bir sponsorluk imzaladı, Mercedes'le bağları güçlendirdi ve takımın sahibi Stroll'un aynı zamanda Aston Martin'den hisse satın alıp takımın adını değiştirmesi diğer önemli adımlar oldu. Şimdi ise şampiyon bir pilotun takıma katılıyor olması, gözleri daha fazla Aston Martin üzerine çevirecek. 2021'de gelen bütçe sınırı ve 2022'deki yeni kurallar, her zaman az kaynakla çok iş yapmayı başaran bu takım için daha iyi haberler olacak gibi görünüyor.

Araca dönecek olursak, geçen sene pembe ve beyaz ağırlıklı renkle pek dikkat çekici durmayan araç, Aston Martin'in metalik yeşil renkleriyle bambaşka bir görünüm kazandı. Daha önce haber altında yorum yazdığım gibi, bu renk tasarımıyla araç ayrı bir seviye atlamış ve ciddiyet kazanmış gibi duruyor. Ya da bu tamamen benim düşüncem de olabilir.

Araç genel hatlarıyla net bir şekilde Mercedes temelli olduğunu işaret ediyor. Takım geçen sene Mugello'ya getirdiği güncellemelerde "Pembe Mercedes" iddialarından uzaklaşmayı hedeflemişti. Ancak bu sene, aracın özellikle orta bölümünde yapılan değişiklikler ve beraberinde getirdikleri, Aston Martin aracının yine daha fazla Mercedes'e benzemesini sağlamış.


Aracın geçen seneki araca göre en değişmeyen yeri ön tarafı. Geçen sene geçilen Mercedes tarzı ince burun yapısı yeni araçta aynen devam ediyor. İnce burnun arka tarafında hafif incelme bulunuyor ve o incelmeden itibaren aracın altından şasiye doğru uzanan pelerin kanat yer alıyor.

Ön kanat flaplerinin genel yapısı ve ön kanat kenar plakası da geçen senekinin tamamen aynısı diyebiliriz. Kenar plakası, hava akımını lastiklerin dışına doğru yönlendirecek şekilde kıvrılmış durumda. Ancak en üst flap parçasının şekli Mercedes aracından biraz ayrışıyor ve bu flap, kenar plakasına daha keskin bir çizgiyle bağlanıyor.


İki aracın ön kanadını ayıran bir diğer fark ise ön kanat kenarında en dışarıda yer alan yatay bölümde. Aston Martin'in bu bölümü Mercedes'e göre altında bir kanal oluşturacak şekilde daha kavisli bir yapıda geriye doğru uzanıyor ve Mercedes'in aksine kenar plakasının sonuna gelmeden kesiliyor.

Mercedes'te ayrıca kenar plakasının dışında kıvrımlı bir yüzey kanadı bulunuyor.



Biraz arkaya doğru gittiğimizde süspansiyon bölümünde de araçta geçen senekine kıyasla belirgin bir fark bulunmuyor.

Aracın bu bölümü de Mercedes'in geçen seneki aracıyla neredeyse tamamen aynı ancak iki takımın ayrıştığı bir bölüm bulunuyor, o da geçen sene Racing Point'in ceza almasına neden olan fren kanalları.

Mercedes bu sene çok daha karmaşık bir ön fren kanalı tasarımına geçerken, Aston Martin geçen sene Mugello'da hazırladığı tasarımı kullanmaya devam ediyor.

Yukarıdaki fotoğraftan, ön taraftan Mercedes'in geçen seneki aracıyla Aston Martin'in bu seneki aracının hemen hemen aynı olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıda büyük ölçüde benzerliklerden bahsetmiş olsak da aracın orta bölümünden itibaren değişikliklerden bahsedeceğiz.



Yukarıdaki resimde Aston Martin AMR21'i, Mercedes W12 ile yakından kıyaslama yapabilmeniz için üst üste koyduk.

Araçlar genel manada birbirlerine çok benziyor olsa da özellikle bargeboard ve sidepod bölgesinde belli detaylarda farklılıklar olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Öncelikle Mercedes aracında şasinin iki yanında yer alan kanatlar (üst süspansiyon kolunun arkasına denk gelen bölgede) bu seneki araçta şimdilik bulunmuyor.

Bargeboard tasarımı genel manada geçen seneki Racing Point aracında bulunan tasarımın devamı şeklinde ve belli noktalarda Mercedes'in yeni tasarımından ve geçen seneki Racing Point tasarımından ayrışıyor.

Mercedes'in bargeboard bölümünün en uç parçası bu sene daha yukarı taşınırken Aston Martin'in tasarımı daha alçak bir noktada konumlandırılmış durumda. Mercedes'te bargeboard'un ön tarafından sidepod deflektör kanadına doğru uzanan bumerang kanat tek parça halinde ve orta bölümle birleşmiyor. Aston Martin'deki bumerang kanat ise tek parça başlayıp ortadan itibaren çift basamaklı hale dönüşüyor ve sidepod deflektör kanat bölümüyle birleşiyor.

Sidepod yanındaki deflektör kanat tasarımında da ayrışma söz konusu. Racing Point, geçen sene de Mercedes'in aksine sidepod üstünden kenara doğru paralel bir şekilde uzanan yatay kanadı dikey deflektör kanatla birleştirmemişti. Bu sene de bu bölüm birleştirilmemiş durumda. Mercedes'in deflektör kanadı tabana kadar uzanırken Aston Martin'in tasarımı daha yukarıda kesiliyor ve onun altında, tabandan ileriye doğru L şeklinde uzanan iki parçadan arkadakine bağlanıyor.

Dikey deflektör kanadın önünde her iki takımda da panjur adı verilen yere paralel üst üste dizilmiş kanatlar bulunuyor. Aston Martin'in bu seneki tasarımında bu bölüm, hem geçen seneki araçtan hem de Mercedes aracından biraz ayrışıyor. Panjur kanatçıkların genel şekli ve bu kanatların ucunda yer alan dikey kanat, hem geçen seneki araçtan hem de Mercedes'in bu seneki aracından farklı. Geçen seneki Racing Point aracında bu parça, bu seneki Mercedes aracındaki gibi doğrudan tabana inen kıvrımlı bir yapıya sahipti. Ancak bu seneki Aston Martin aracında panjur kanatçıkların yüksekliği kadar bir parça yer alıyor ve o parçanın önünde tabana kadar uzanan ekstra iki dikey parça bulunuyor.


Aston Martin AMR21'in takımın bir önceki tasarımından en çok ayrışan yeri, gelişim haklarının da kullanıldığı orta bölümü yani sidepod bölgesi oldu. Racing Point, 2019 Mercedes F1 aracı W10 gibi yüksek konumlandırılmış kaza barı tasarımına sahipti.

Mercedes'in 2020'de düşük konumlandırılan yan kaza barı tasarımına geçmesinin ardından Racing Point de bu sene benzer şekilde yan kaza barını düşük konumlandırdı ve hava girişini kaza barının üstüne aldı. Bunun sonucunda sidepod girişi, geçen seneki araç ile tamamen farklılaştı. Yan kaza barları ilk olarak 2017'de Ferrari tarafından düşük konumlandırılmıştı ve Aston Martin'in bu tasarıma geçmesiyle tüm takımlar Ferrari'yi kopyalamış oldu.

Aerodinamik açıdan kritik olan bu tasarımda, kaza barının etrafında yer alan parçalar ön tekerlek bölgesinde oluşan türbülanslı havayı yumuşatıyor ve hava akımının iyileştirilmiş bir şekilde radyatör ve sidepod bölgesine geçiriyor. Bunun dışında sidepodun üstünde kenarlara doğru açılan paralel kanatlar, hava akımının tabana doğru yönelmesini sağlıyor.

Düşük konumlandırılan yan kaza barının ucu, sidepod yanında yer alan deflektör kanatlara kadar uzarken, yine aynı kaza barı üzerinden dikiz aynasını sabitleyen kol da uzamış oldu.

Sidepod hava girişinin değişmesinin yanında üst kısmının şekli de değişti. Geçen sene daha düz bir tasarım varken bu seneki bombeli tasarım hem geçen seneki araçtan, hem de Mercedes'in sidepod tasarımından ayrışıyor.



Racing Point, geçen sene Mugello yarışına getirdiği büyük güncelleme paketinde sidepod bölgesini komple değiştirmişti. Yüksek kaza yapısını kullanan takım, sidepodu daha geleneksel bir şekilde tasarlamıştı, yani sidepod altında kesik oluşturulurken arkaya doğru yuvarlak hatlar kullanılmıştı.

Mugello güncellemesinde ise sidepodun arka tarafı tamamen değiştirildi. Sidepod omzundan tabana doğru inen rampa tasarımına geçiş yapılırken taban bölümünde keskin bir şekilde kola şişesine doğru dönen bir hat kullanıldı.

Bu seneki araçta sidepod kaza barının düşük konumlandırılması karoser altında intercooler ve radyatörler gibi birçok parçanın yerlerinin değiştirilmesine olanak tanıdı. Bu sayede Aston Martin, Mercedes tasarımına daha benzer, çok daha iyi paketlenmiş bir arka bölüme sahip oldu.

Aşağıdaki resimde, sidepodun rampasının tabanla birleştiği yerdeki içe yönelme bölümünün daha az keskin olduğunu görebilirsiniz. Motor kapağındaki crypto.com logolarının yer aldığı bölümdeki şişkinlik ise intercooler'ın yerini işaret ediyor.

Aston Martin, aracın arka bölümü gerçekten çok ince bir şekilde paketlemeyi başarmış. Güç ünitesinin yeniden konumlandırılması sayesinde takım, Mercedes tarzı bir paketlemeye geçmiş. Dar paketleme, aracın arka kanadına doğru daha fazla hava akımının gitmesine yardımcı oluyor.

BWT logolarının yer aldığı arka soğutma kanalının geçen seneye göre çok daha küçük ve verimli olduğu görülüyor. Takım dar paketleme sayesinde tabanda kaybedilen yere basma gücünün bir bölümünü telafi etmeyi hedefliyor. Bu bölümün arka süspansiyon kollarına denk gelen bölümdeki çıkışı ise Mercedes'in tasarımından biraz ayrışıyor.

Bu kanalın altında oluşan kesik bölge, kola şişesi bölgesine yönelen hava akımını iyileştirerek performans artışı sağlıyor.



Mercedes, 2021 aracı W12'de taban bölümünü saklamıştı ancak Aston Martin bir şeyleri değiştirmeyecekse büyük bir cesaret örneği göstererek tabanın tamamını ve tüm detaylarını erkenden paylaştı.

Tabanın uç kısmında kesik bir bölge bulunuyor ve o bölüm yere paralel bir şekilde bargeboard bölgesine kadar uzanıyor.

Bunun dışında yenilenen taban kuralları kapsamında orta bölümde 3, arka tarafta ise 6 dikey kanatçık yer alıyor. Ortadaki 3 kanatçık, tabanın kırpılmaya başladığı noktada hava akımını yönlendirmeyi hedeflerken, arkadaki kanatçıklar ise lastik kusmasını azaltacak şekilde tasarlanmışlar ve bu şekilde difüzör performansının iyileşmesi hedeflenmiş. Bunların dışında tabanın arka tarafında, daha ortada ise iki farklı uzunlukta geriye doğru uzanan kanatlar yer alıyor.

Aston Martin, geçen sene Mercedes'in 2019 arka süspansiyonunu ve vites kutusunu kullandığı için, gelişim jetonu gerektirmeden serbest bir şekilde Mercedes'in onaylanmış 2020 vites kutusu tasarımını ve arka süspansiyonunu almayı başardı.

Mercedes, arka süspansiyon parçalarını kaldırarak difüzör tavanının üzerine çıkarmıştı. Bu bölümde üst kolun yükseltilip alt kolun daha geriden kaza yapısına bağlanması ile tabanın ön kısmından gelen hava akımı için daha temiz bir yol açılması ve bu sayede difüzörden daha iyi performans alınması hedeflendi. Bu açıdan Aston Martin'in Mercedes'in arka süspansiyon tasarımına geçmesi sürpriz olmadı.


Aston Martin, geçen sene kullanmaya başladığı Mercedes tarzı arka kanat felsefesini sürdürüyor.

Bu kapsamda arka kanat kenar plakasının üst arka tarafı basamak şeklinde aşağıya doğru inerken, kenar plakasının alt kısmında yine Mercedes tarzı alttan birbirine bağlı üç parça bulunuyor.

Ancak yeni arka kanadın kenar plakasının ön kısmı Mercedes'in aksine inceltilmiş durumda. Bu sayede arka tarafta oluşturulacak girdabı yönlendirmeye yardımcı olan yukarı yönlü ekstra yüzey kanatçıkları (JCB logolarının olduğu yer) eklenmiş.



Aston Martin her ne kadar aracın birçok noktasına dair detayları paylaşmadan çekinmese de difüzör ve arka fren kanalı gibi yeni kural değişikliklerinden etkilenen bölümleri pek göstermek istemedi.

Yayınlanan fotoğraflardan ise şimdilik motor kapağının arkasında T-kanat bulunmadığı, turbo atık borularının ana egzoz borusunun altında iki yanda yer aldıkları görülüyor.

Aston Martin AMR21'in teknik incelemesi genel hatlarıyla bu şekilde. Yeni araç ile takım aracın özellikle orta bölümünde kendine has bazı değişiklikler yapsa da bu seneki araç genel manada yine Mercedes'e çok benziyor. Bu benzerlikte tabii ki takımın şasinin orta bölümünde jeton haklarını kullanarak yaptığı değişikliklerin etkisi bulunuyor.

Formula 1'e fabrika takımı olarak dönüş yapan Aston Martin'in 2021'de orta bölümdeki diğer takımlardan koparak 2. sıradaki Red Bull'a yaklaşması ve hatta zorlaması şaşırtıcı bir sonuç olmaz gibi görünüyor. Tabii tüm gerçekler, bu sene Bahreyn'de başlayacak sezon içerisinde belli olacak.

tr.motorsport.com