Carlos Sainz'ın çaylak pilotların test sürelerini artırmaya yönelik fikriyle GPDA (Grand Prix Sürücüleri Birliği) direktörlüğünü hak ettiğini gösterdi.
Carlos Sainz, GPDA'nın (Grand Prix Sürücüleri Birliği) mevcut temsilcileri olan başkan Alexander Wurz, George Russell ve aynı zamanda GPDA’nın hukuk danışmanı olan Anastasia Fowle’a katıldı.
Sainz, GPDA'da aktif olarak görev alma kararını, yaşını ve kariyerindeki başarılarını değerlendirdiği bir kış döneminin ardından aldı.
Sainz, Wurz'ü aradıktan sonra ocak ayında Monako'da bir araya geldiler ve Vettel'in 2022 sonunda emekli olmasından bu yana Sainz'ın GPDA'nın ikinci aktif yarış direktörü olması konusunda anlaşmaya varıldı.
Sainz Bahreyn'de GPDA'ya katılma isteği ile ilgili şöyle konuştu:
“Artık 30 yaşındayım ve F1'de 10 yıllık deneyimim var, bu sporun nasıl işlediğini anlamaya başladım.”
“Sürücülerin, FOM'un ve FIA ile olan bağlantıları tecrübemle kendimi nasıl öne çıkarabileceğimi gösteriyor.”
Sainz ayrıca GPDA'nın 2025 yılında üzerinde çalışması gereken “üç veya dört önemli konu” olduğunu ve bunlara zaman ayrılacağını belirtti.
Bu konuların başında muhtemelen FIA’nın sürücü ifadelerine yönelik getirdiği kısıtlamalar geliyor. Ancak, bu yıl yürürlüğe girecek olan yarış kurallarındaki değişiklikler, cezaların uygulanmasına yönelik süregelen memnuniyetsizlik ve sürücülerden toplanan para cezaları gibi konular da GPDA’nın gündeminde yer alıyor.
Sainz, “Bunlardan bazıları özel meseleler ve biz bunları özel olarak çözmeye çalışıyoruz.”
“Diğerleri ise daha kamuya açık konular.
“Mesela [geçtiğimiz Kasım ayında GPDA'nın Instagram hesabında] yayınladığımız mektubu ve kısa bir süre önce [Şubat ayındaki İsveç Rallisi'nden sonra FIA'ya benzer bir açıklamayla] ralli sürücülerinden aldığımız desteği gördünüz.
“Görünüşe göre hepimiz bu konuda benzer bir bakış açısına sahibiz.” diye ekledi.
Sainz, aynı zamanda 2025 çaylak pilotlarının bulunduğu basın toplantısına katıldı ve onların zor durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Çünkü 2025’ten itibaren Önceki Araç Testleri (TPC) yalnızca 1000 kilometre ile sınırlandırılacak ve bu mesafe iki yarış pilotu arasında en fazla dört güne bölüştürülebilecek.
Eskiden F1’de bu durum farklıydı. Örneğin 2007’de Lewis Hamilton, çaylak sezonu öncesinde eski ve yeni F1 araçlarıyla yaklaşık 8000 kilometre test yapma imkanı bulmuştu. Daha önce genç pilotlara yönelik testler daha cömert şekilde ayrılmıştı.
Sainz bir kez daha kendine özgü sakin ve analitik düşünme yetisini sergileyerek, bu sorunun çözümüne yönelik bir öneride bulundu. Sainz, çaylak pilotların gelişimine katkı sağlamak amacıyla test sürecinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Sainz, “Dürüst olmam gerekirse, Formula 1’in test süreçlerini daha iyi yönetmek için biraz daha çaba sarf edebileceğini düşünüyorum.”
“Sonuçta, takımlar simülatörlere sonsuz miktarda para harcıyor.”
“Pilotlar, Monako’dan İngiltere’ye uçup simülatöre giriyorlar. Ben ise neden sadece üç gün test yapıyoruz ve bütün bu para neden sekiz test gününe yatırılmıyor anlamıyorum. Çok şey istemiyorum, sekiz ila on gün yeterli olur. Her takım kendi test alanlarını seçer.”
“Kolektif testlerin olması güzel, bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak benim önerim, bütçe sınırı içinde belirli test günleri tanımlamak ve aynı zamanda simülatör kullanımını da bütçe sınırı kapsamına almak olurdu.”
“Böylece takımlar paralarını nerede harcamak istediklerine karar verebilirler; simülatörde mi, yoksa 10 günlük testte mi?”
“Çaylak pilotlar bundan faydalanır ve F1 takımları da faydalanır. Çünkü simülatörler iyi olsa da, mühendislerin veya diğer kişilerin inandıkları kadar iyi değiller.”
“Bu yüzden, hem kendim için hem de bu gençler için her zaman testleri simülatöre tercih ederim.” dedi.
Sainz’ın ortaya attığı bu öneri, GPDA’daki değerini ve meslektaşlarını temsil etme konusundaki düşünceli yaklaşımını açıkça ortaya koyuyor.
tr.motorsport.com