Eski Formula 1 pilotu Romain Grosjean, inews.co.uk'a verdiği özel bir röportajda IndyCar'da yarışmanın ve ABD'de yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlattı.
İlk yarışına 2009'da Renault ile çıkan, 2012'den 2020'ye kadar da dokuz sezon kesintisiz olarak gridde yer alan Romain Grosjean, 181 yarışlık Formula 1 kariyerinin sona ermesinin ardından geçtiğimiz sezondan bu yana IndyCar'da mücadele ediyor.
Çaylak sezonunda Grosjean, neredeyse diğer tüm Formula 1 pilotları gibi, oval pistlerde mücadeleye ve yarış içinde çok daha yüksek hızlara çıkan IndyCar araçlarına aşina değildi, dolayısıyla geçtiğimiz sezon -Indy 500'de dahil olmak üzere- oval pistlerde gerçekleşen 5 yarışta yer almamıştı.
Grosjean, özellikle oval pistlerde sürüş yapmanın göründüğü kadar kolay olmadığını söylüyor.
inews.co.uk'a konuşan Grosjean, "IndyCar'a geçişim başlangıçta yalnızca tek seneliğineydi."
"Kariyerim boyunca Avrupa'da seyahat ettim, dolayısıyla ABD'de karşıma çıkacakları ve bunları sevip sevmeyeceğimi bilmiyordum -tüm ailemle birlikte Miami'ye taşınmak, büyük bir takımla anlaşmak, şampiyonluk için mücadele edebilmek gibi.
"Açıkçası oval pistlerde yarışırken halen pek rahat hissetmiyorum. Bu çok farklı ve eşsiz bir deneyim. Avrupa'dan baktığınızda her şey çok kolay görünüyor, ama açık olacağım, hiç kolay değil." dedi.
Grosjean, eşi Marion ve üç çocuğu, Sacha, Simon ve Camille ile Miami'ye taşınmanın ise kolay olduğunu, -20 dereceye varan soğuklardan sonra burada yaşamanın hepsini iyi hissettirdiğini söylüyor. Grosjean için artık rahat yaşamak çok daha önemli bir hale bürünmüş durumda, nitekim Fransız pilot Formula 1 kariyerinin son yarışında, 2020 Bahreyn GP'sinde ölümden dönmüş ve parmaklarında kalıcı yanıklar oluşmuştu. Bu trajik an, Grosjean'ın hayatında bir dönüm noktası oluşturuyor.
Eski Formula 1 pilotu, şimdi araçların saatte 370 kilometreye varan hızlarda kazalar yapabildiği oval pistlerde beş yarış geçirmeye hazırlanıyor ve o, kaza yapmanın nasıl hissettirdiğini herkesten daha iyi biliyor.
Grosjean, "Takım arkadaşım, Devlin DeFrancesco geçtiğimiz hafta sonu ilk kazasını yaptı, garaja geldiğinde 'bu acıttı' diye söyleniyordu. Ben de ona 'evet, tahmin edebiliyorum' diye cevap verdim."
"Kazalardan kaçınabildiğim kadar kaçınmaya çalışacağım, fakat bu pistler büyük dozda adrenalinle oynadığınız heyecan verici bir deneyim sunmakta."
"IndyCar o kadar da kötü bir seri değil, Formula 1'den daha az tehlikeli bile diyebilirim."
Fransız pilot artık 35 yaşında ve aktif yarış kariyeri pek yakında sona erebilir, fakat emekli olmasının ardından da yapabileceği birçok şey var.
Gridden ayrılmadan önceki GPDA (Pilotlar Birliği) başkanı kendisiydi ve henüz seride yeni sayılmasına rağmen IndyCar'da da şimdiden benzer bir görev almış durumda.
Pilot güvenliği onun için Bahreyn kazasından önce de önemli bir konu başlığıydı, fakat hiç şüphesiz ki kazadan sonra bu konunun önemi katlanarak arttı. Yine de Grosjean, şu anlık başka bir şeye yönelmeyi düşünmüyor.
Grosjean, "Bahreyn'de yaşadıklarımdan sonra hayatımda bir çok şeyin değiştiğini söyleyebilirim."
"Artık sürüş yaparken çok daha temkinliyim. Son yarışta, Texas'ta ilk turlarda işleri ağırdan aldım. Bu benim yarış tutkumu kaybettiğim anlamına gelmiyor."
"Her geçen gün emekliliğe daha çok yaklaşıyorum, fakat IndyCar'ın güzelliğini tadabileceğim birkaç yılım daha var"
"Asla bazı yarışlarda Fransız televizyonları için yorumculuk yapacağımı düşünmemiştim. Eşimle tanıştığımda ona 'asla ABD'de yaşamayacağımı ve asla ABD serilerinde mücadele etmeyeceğimi' de söylemiştim, fakat şu an buradayım." diye ekledi.
tr.motorsport.com