Kia, imzası olan tasarımıyla günlük hibrit segmentinin eğlencesini birleştirmeyi başarmış.

Kia Motors Amerika'nın ürün planlama bölümünün başkan yardımcısı Orth Hedrick, yeni ve uygun fiyatlı bir hibir otomobil geliştirirken gerçek manada kıstas alınacak tek bir otomobil olduğunu söylüyor.

"Elbette yeni Prius'u incelemek zorundaydık. Bu araç ve pazarda temsil ettikleri, Niro ile ilgili verdiğimiz kararlarda büyük rol oynadı."

Hedrick bu sözleriyle Kia'nın Toyota hibritinde müşterilerin en çok şikayet ettiği sorunu çözmek istediğini anlatmaya çalışıyor: Çevre Koruma Ajansı (EPA) testlerinde harika değerler sağlayan Prius, tasarımı ile birçok alıcıyı hibrit modelinden itmişti.

"Testlerimizde incelediğimiz tüketicilerin düşük yakıt tüketim değerine bayıldıklarını ancak Prius'un görünümüne ve sürüş karakteristiklerine dayanamadıklarını söylediklerini duyduk."








Niro, hibritler için özel olarak tasarlanan yeni platformdan üretilecek.

Kia, Hyundai Ioniq'in ikizi olan uzun hatchback modeli Niro'da birçok özelliği bir araya getirmiş. Firmanın "kaplan burnu" ön ızgarası, test aracımız olan Touring modelinin alt yüzünde görülen büyük krom detaylar ve sis farlarıyla birlikte ön bölümü domine ediyor. Uzun ve havadar kabin ise eğimli C sütununa, içbükey girintili bagaj kapağı ve geniş arka farlara doğru uzanıyor. Ön yüzdeki hava perdeleri aktif ızgara panjurları, gövde altı tabla, arka rüzgârlık ve difüzör ile birlikte çalışarak aerodinamik sürüklenme katsayısını düşük tutmayı hedeflemiş. Arttırılmış sürüş yüksekliği ve tampon korumaları - araç Kia Soul'a göre yerden yaklaşık 1 cm daha yüksek - Niro'nun crossover seven müşterileri çekmek istediğinin açık bir kanıtı ancak firma yine de "C" ile başlayan kelimeyi kullanmıyor.

Niro, hibrit araçlar için özel olarak tasarlanmış yeni bir platformda üretiliyor. Hayatına C segmenti bir araç şasisi ile başlayan otomobil, mühendislerin yaptığı dokunuşlarla batarya, motor ve destekleyici elektronik sistemleri barındırabilecek duruma getirildi. Kia yetkilileri orijinal platformun 5'te 1'inden azının değiştirilmeden bırakıldığını söylüyor. Niro'nun %53'lük kısmı yüksek dayanımlı çelikten yapılırken kaputta, bagaj kapağında, fren kaliperlerinde, direksiyon mafsallarında ve diğer süspansiyon elemanlarında kullanılan alüminyum sayesinde 1.56 kWh kapasiteli lityum iyon polimer bataryanın getirdiği ağırlık dezavantajı telafi edilmeye çalışılmış.

Sıralı dört silindire sahip 1.6 litrelik benzinli motor (104 bg, 147 Nm) ile elektrikli motorun (42 bg) toplam gücü 146 bg ve 265 Nm. Seri bağlanan içten yanmalı ünite ile elektrik motoru arasındaki bağlantı kuru kavrama ile sağlanıyor. İkili 6 ileri çift kavramalı şanzıman vasıtasıyla üretilen gücü ve çekişi yola aktarıyor. Kia'nin bir diğer çift kavramalı ünitesinde 7 ileri kademe var ancak Kia motorun düşük devir torkunun yeterli olduğunu, bu nedenle bir vites kademesinden kurtularak ağırlıktan tasarruf edebildiklerini söylüyor. Bu arada Hyundai'in aynı güç ünitesini Ioniq Hybrid modelinde kullandığını hatırlatalım.






İvmelenmeyi en iyi şöyle ölçebiliriz: ekonomik araçlara benzer ancak bazı hibritlerden kesinlikle daha canlı.

Aracın yakıt ekonomisi değerleri aldığınız Niro versiyonuna bağlı zira her bir donanım paketi ağırlıklarına göre ayrı ayrı değerlendirilmiş. Kia'nın en çok satış rakamı yakalamasını beklediği versiyonlar olan Niro LX ve EX 1,434 kilogram ağırlığında ve şehir içinde 4.6, şehir dışında 5.1, karma olarak da 4.8 l / 100 km'lik yakıt tüketim değerleri sunuyor. Kullandığım versiyon olan Niro Touring ise 18" çapındaki jantları ve 1,485 kg'lık ağırlığı nedeniyle sırasıyla 5.11/5.9/5.5 litrelik yakıt ekonomisi sunuyor. Son olarak, 4.5 seviyelerindeki tüketimi vurgulamak adına çıkarılan Niro FE paketinde bu değerler 4.5/4.8/4.7 olarak değişiyor. Niro LX ile karşılaştırıldığında düğme ile çalıştırma, tavan rayı, arka kol dayama ve bagaj zemini kapağı gibi parçaları bulundurmayan FE'nin ağırlığı sadece 1,409 kilogram.

Kia Niro, bir Cerato veya Soul kadar tatminkâr bir sürüş sunuyor. Birçok hibritte olan sürüş modu seçimi yok ancak bunu yerine vites kolunu sola kaydırarak standart mod olan Eco ile Sport arasında geçiş yapabiliyorsunuz. İlk sürüş tipinde gaz tepkisi pedal adımının başlarında çok az. Yavaş ve pürüzsüz kalkışları kolayca yapan sürüş modu Niro'yu çok hantal yapıyor. Öte yandan Sport ise biraz fazla gergin.

Benzinli motor dip gaz yapmadığınız sürece son derece sessiz ve stop/start işlemini oldukça sessiz ve titreşimsiz yapabiliyor. Çift kavramalı şanzımanın vites geçişleri de çok dikkat çekmiyor. Vites kolu vasıtasıyla geçişleri kendiniz de yapabilirsiniz ancak araçta devir saati yok, bu yüzden bunu yapmanın pek anlamı yok. Yüksek maksimum tork değerine rağmen ivmelenmeyi ölçülü olarak tanımlayabilirim: benzer ekonomi araçlarından yavaş değil ancak rakibi olan hibritlerden kesinlikle daha canlı.








Niro bir spor araç değil ancak gerçekçi yönlendirme hissi konusunda bazı hibritlerden çok daha zarif.

Oldukça dik bir oturuş pozisyonu var, kaputun kenarlarını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Sürüş pozisyonu bana biraz Soul'u hatırlattı. Kia direksiyon simidinin standart küçük otomobillere göre 2 cm daha yukarıda durduğunu söylüyor. Bunun yüksek oturma pozisyonu tercih eden müşterilere istinaden verilmiş bir karar olduğunu belirten Hedrick "Bir araçta yüksek oturuş konumu iyi hissettirir." dedi. Tavan çizgisinin yüksek olması ve arka pencerenin uzun tasarımı nedeniyle omzunuzun üzerinde kalan geri görüş Prius'un çatallı dış görüş alanından 1000 kat daha iyi. Kapı fitilleri ve paspas altına uygulanan yalıtım sayesinde 100 km/s hızın üzerinde bile içeriye alınan rüzgâr sesi minimum seviyede. Michelin Primacy MXM4 lastiklerin bozuk yol koşullarında içeriye verdiği ses de oldukça az.

Kia Niro'yu diğerlerinden ayıran şey sürüş karakteristiği. Diğer Kia'larda olduğu gibi Niro da sert süspansiyonu ve ağır, elektrik destekli yönlendirme sistemi sayesinde segmentin sportif kısmında yer alıyor. Ön bölümde MacPherson gergi kolları ve arkada çok noktadan bağlantılı aks taşıyıcılar sayesinde süspansiyon, virajlı yollardaki sürekli değişken girdilere yanıt verme ve gövde hareketlerini kontrol altında tutma konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor. Niro bir spor araç değil ancak gerçekçi yönlendirme hissi konusunda bazı hibritlerden çok daha zarif. Sürüşteki tek kusur, fren pedalının verdiği yapay ve yumuşak his ancak bu da neredeyse her hibritte bulunuyor.






Omzunuzun üzerinde kalan geri görüş Prius'un çatallı dış görüş alanından 1000 kat daha iyi.

Niro, kullanışlılık açısından harika bir otomobil. Bagaj uzun ve geniş, batarya ünitesi tabanın altına yerleştirildiği için arka koltuklar tamamen katlanabiliyor. Arka bölümde yeterli diz ve baş mesafesi var, uzun boyuma rağmen tavan döşemesi ile saçım arasında birkaç santim mesafe vardı. Ayrıca üst bölümde eşya taşımak isteyenler için sunulan tavan rayları, FE paketi hariç tüm donanım seviyelerinde standart.

Donanımlara bakarsak opsiyon listesinde 7 veya 8 inç boyutunda ekrana ve Apple CarPlay/Android Auto uyumlu bilgi eğlence sistemi, LED gündüz sürüş farları ve arka farlar, soğutmalı ön koltuklar, kablosuz telefon şarj sistemi, elektrikli sunroof, 110 voltluk güç çıkışının yanı sıra adaptif hız sabitleyici, çarpışma öncesi frenleme, kör nokta ve şeritten çıkmaz ikazı gibi aktif güvenlik özellikleri de bulunuyor. Elektrikli yolcu koltuğu veya ısıtmalı arka koltuk gibi özellikler yok.

Niro, Kia yelpazesinde tamamen tek başına. Fiyat ve kapsam açısından Soul'dan üstte bulunan otomobil markanın crossover modelleriyle çakışmıyor zira Niro tam manasıyla bir crossover değil. Mesela araçta dört tekerlekten çekiş sistemi yok; mühendisler bu düzeni değerlendirmiş ancak Niro'nun platformuna arka diferansiyel ve tahrik mili yerleştirme konusunda zorlanmışlar, ayrıca bu nedenle gelecek ekstra ağırlık 4.5 litre civarında dolanan tüketim değerlerine de darbe vurabilirdi. Toyota RAV4 Hybrid'te bu sorun arka tekerleklere eklenen bir elektrik motoru ile çözülmüştü.






Harika bir otomobil ve iyi bir hibrit, bir Prius'tansa onu kullanmayı tercih ederim.

Niro, büyük crossover'lar yerine küçük, uygun fiyatlı ve düşük yakıt yüketimi sunan hibrit güç ünitesine sahip otomobillerin arasına yerleştirilmiş. Yüzeysel olarak baktığınız zaman aracın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Toyota Prius ile karşılaştırdığımızda görünüm daha iyi, görüş daha kolay, daha kullanışlı ve sürüş daha eğlenceli. Ancak Prius'un EPA değerlerine göre sunduğu tüketim daha iyi (sırasıyla 4.35/4.7/4.5, Eco paketinde 4.1/4.45/4.2) ve tanınırlığı çok daha fazla. Hyundai'in Ioniq Hybrid'de birebir aynı güç ve aktarma sistemini sunacak olması da Niro'nun işini zorlaştırıyor.

Bu nedenler dolayısıyla Kia Niro'yu mantıkla hareket ederek yakıt tasarrufu yapmak isteyen alıcıların kalplerini ve cüzdanlarını kazanmak için zorlu bir mücadele bekliyor. Harika bir otomobil ve iyi bir hibrit, bir Prius'tansa onu kullanmayı tercih ederim fakat benzinin 2.4 $ olduğu bir dönemde insanların yeni bir hibrit ile riske girmelerini sağlamak kolay olmayacaktır.