Mercedes ön grupta yer alan takımlar içerisinde 2012 aracını en son tanıtan ekip oldu. 21 Şubat'ta Barcelona'da görücüye çıkan yeni W03'ün tasarımı için Mercedes ekstra zaman kazanmış gibi görünse de pist üzerinde gerçek zamanlı test için de bir o kadar zaman kaybetti. Gecikme nedeniyle ilk testlerini Jerez'de W02 şasisiyle yapan takım Barcelona'da W03'ün piste çıkmasıyla 2012 sezonu öncesi yeni aracını test etme imkanı buldu.
Ön Bölüm
Basamaklı burun tasarımının benimsendiği W03'ün ön bölümü rakiplerine oranla daha zarif ve bir o kadar karmaşık görünüyor. Burunun üst kısmı oldukça kavisli bir yapıda tasarlanırken, monokoka bağlandığı bölümde yumuşak geçişlerin kullanıldığı dikkat çekiyor. Kavisli yapı sayesinde karşı yönlü hava akımı burnun yanlarına dağıtılarak burun üstündeki sürtünme etkisi azaltılmış oluyor.
Radikal "W kanal" sistemini geçtiğimiz sezon W02'de ilk kez görmüştük ve muhtemelen W03 bu sistemin gelişmiş bir versiyonunu kullanıyor olacak. Burnun hemen ucunda yer alan ufak oval delikten içeri giren hava kiriş kanatlarını takip ederek yolculuğunu flapların iç kısmında sonlandırıyor. Kanadın dengesini geliştirmek için ise flap'ın yalnızca yarısına kadar hava akımının ulaşması sağlanmış. Ön kanadın etkinliğini ortadan kaldırmayı amaçlayan sistem sürtünmenin azalmasıyla yüksek hızda etkili oluyor.
Sistemin gerçekte tam olarak çalıştığı ya da havanın yapı içerisinde nasıl yönlendirildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte Mercedes'in geçen sezondan beri üzerinde çalıştığı sistemin diğer takımların takibinde olduğu açık. Elbette sistem Mercedes'e yardımcı olacaktır fakat geçtiğimiz sezon Michael Schumacher sistem yüzünden aracın dengesinin bir anda kaybolduğu yönünde şikayetlerde bulunduğunu hatırlamakta fayda var. Sistem tamamen pasif, pilot ya da herhangi bir elektronik, mekanik sistem tarafından yönetilmiyor, yani kurallar dahilinde tasarlanmış.
Ön bölümden aracın genel yapısına geçecek olursak pilotun başının hemen üstünde yer alan hava girişleri tıpkı geçen sene W02'de olduğu gibi çift kullanılmış. Ön bölümde yer alan hava girişi geleneksel olarak motoru beslerken biraz daha geride kalan giriş vites kutusu ve KERS'in soğultulmasına yardımcı oluyor.
Periskop egzozlar ile birlikte sidepod kanalları son derece dar ve kompakt hazırlanmış. Karoser üstündeki çıkarılabilir bölümler sayesinde soğutma etkinliğini arttırmak için daha fazla yarık ya da hava girişi kullanmak mümkün kılınmış. Kış testlerinde W03'ün dar sidepod yapısı nedeniyle aşırı ısınma sorunuyla başı dertteydi. Muhtemelen sidepod'un arka bölümünde yer alan yarıklar soğutmaya yardımcı olacaktır, elbette aero anlamda ufak handikaplar olacağını da unutmamak gerekiyor.
Jantlar üzerinde ise frenlerden çıkan sıcak havayı daha etkin şekilde tahliye edebilmek için halka kullanılmış. Hatırlayacağınız üzere bu sistem iki yıl önce ilk kez Ferrari tarafından geliştirilmişti.
Arka Bölüm
W02'de olduğu gibi arka süspansiyonda çekme kollu (pull rod) sistemin kullanılmasına devam edilmiş. Arka kanat da benzer şekilde halefinin devamı niteliğinde, DRS mekanizması ise resimde kırmızı oklarla gösterilen uç plakalarının içerisine yerleştirilmiş.
W03'ün zekice tasarlanmış difüzöre sahip olduğuna dair söylentiler de padokta dolaşıyor. Aracın iç kısmından gelen sıcak havanın arka ışığın altından difüzörün merkez kısmına ulaşmasını sağlayan bir yarığın arka çarpışma yapısının altında konumlandırıldığı düşünülüyor. Mühendisler 2009 sezonunda Brawn'da gördüğümüz çift katmanlı difüzör sisteminin bir benzerini W03'e taşımış gibi görünüyor.
f1teknik