DTM şefi Gerhard Berger, 2021'deki GT3 döneminin ilk sezonunda gridde beş farklı üreticiden 20 araç yer almasını bekliyor.
Her ne kadar Audi’nin fabrika girişi olarak DTM’den ayrılması Avrupa’daki Class One kurallarını sonlandırmış olsa da bu durum, ITR’nin GT3 kurallarını benimsemesine yardımcı oldu, böylece DTM’i daha öncesinde, yüksek masrafları nedeniyle katılamayan pek çok üreticiye ve takıma açmış oldu.
2020 DTM sezonunda, R-Motorsport Aston Martin'in ayrılığı sonrası, sadece Audi ve BMW kalmıştı. Berger'in çabaları sonucu gridde toplam 16 araç yer aldı.
BMW'nin gelecek sezonun başlangıcında gridde yer alma ihtimali düşük görünüyor çünkü yeni M4 GT3 aracını geliştirdikten sonra bunu yapmayı planlıyorlar. Ancak Berger, gridde dört ayrı Audi müşterisi olacağını söyledi.
Buna ek olarak GruppeM (Mercedes), 2 Seas Motorsports ve Jenson Team Rocket RJN (her ikisi de McLaren) gelecek yıl DTM'de yarışacaklarını açıklamıştı.
DTM'in resmi internet sitesine konuşan Berger, gelecek yıl toplamda 20 araçlık bir grid olması için çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Bu, Berger'in Ekim ayında belirlediği 18 araçlık önceki hedefinden daha yüksek.
Berger, "2021 için en büyük hedefim; en az beş farklı markadan 20 araca sahip olmak."
"İlk amaç, üst düzey sürücüler ve ilgili ekiplerle beraber yüksek seviyeli bir grid oluşturmak."
"Bunu başarmak için çok çalışıyoruz. Performans dengesi ve padok konsepti ile ilgili sıkı çalışma da devam ediyor. Burada da doğru ortakları bulmak ve mevcut ortaklıkları sürdürmek gerekiyor."
"Tabii ki sezon planladığımız gibi başladığı zaman, pandeminin hemen hemen kontrol altına alınmasını umuyoruz, böylece mümkünse taraftarlı yarışlara sahip olabiliriz." dedi.
ITR, daha önce 2025'te tamamen elektrikli araçlara geçmeden önce 2022'de mevcut motorlara hibrit bir ünite eklemek de dahil olmak DTM için tamamen yeni bir yol haritası belirlemişti. Ancak Audi'nin ayrılık kararı sonrası planlar bozuldu.
Berger, DTM'nin önümüzdeki beş ila 10 yıllık süreçte daha sürdürülebilir bir gelecek için çeşitli teknolojileri değerlendirmeye devam ettiğini söyledi.
Berger, "Özellikle gelecek için uygun teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. Bu süreçte, hibrit teknolojiden, yüksek verimli içten yanmalı motorlara, sentetik yakıtlar veya tamamen elektrikli araçlardan, hidrojen teknolojisine kadar pek çok farklı yaklaşımı bir araya getiriyoruz."
"Motor sporları, teknik yeniliklerin gelişimini hızlandırmada her zaman önemli bir rol oynadı. Bu nedenle DTM platformunda mümkün olduğunca çok teknolojiyi sergilemek önemli. Bir diğer önemli unsur da, hangi teknolojinin geleceğe öncülük edeceğini belirleyebilmek adına teknolojiye mümkün olduğunca yakın olmak olacak."
"Amacımız adım adım daha fazla sürdürülebilirlik uygulamak. 2025 ila 2030 yılları arasında, sadece pistteki yarış araçlarıyla değil, tüm platformda sıfır karbon seviyesinde olmak istiyoruz." dedi.
tr.motorsport.com