DTM'i resmi olarak ADAC'a devreden Gerhard Berger, bir girişimci olarak sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini ve serinin emin ellerde olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz Cuma günü ADAC'ın DTM'nin marka haklarını satın aldığı ve 2023'ten itibaren şampiyonanın organizatörü olacağı açıklandı.
Bu gelişme, Berger'in DTM'nin tek sahibi olduğu ana kuruluşu ITR'yi, gelecek yıl maliyetini karşılayacak kadar gelir elde etme konusundaki belirsizlik nedeniyle feshetmesini izledi.
GT3 formülüyle çalışan GT Masters serisini işleten ADAC ile anlaşma görüşmeleri esnasında geride kalmayı tercih eden Berger, Motorsport-Total.com'a verdiği röportaj ile sessizliğini bozdu.
Pandemi dönemindeki zorluklara rağmen durumu "beklenenden daha iyi idare ettiklerini" açıklayan Berger, devam etmek için parası olmadığı yönündeki iddiaları reddetti.
Berger, "Finansal sıkıntımız yoktu, aksine geçtiğimiz yıllar ya plana uygun ya da beklenenden daha iyi geçti. Sadece geleceğe bakabilirsiniz."
"Bu nedenle parasal anlamda ne kadar eksiğimiz olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim: Bir girişimci olarak sorumluluk bilinciyle hareket ettim ve gerekli tedbirleri aldım." dedi.
Bununla birlikte Berger, henüz geliştirilmekte olan DTM Electric serisinin "artık tartışmaların odağında yer alması" ve sürdürülebilirliğin giderek "birçok şirketin DTM'ye katılması için gerekli bir koşul haline gelmesi" nedeniyle 2023 bütçesini oluşturmalarının zorlaştığını söyledi.
Berger, "DTM Electric projesiyle bağlantı kurmamız, sponsorluk bütçesinin tamamını elde etmenin ön koşuluydu."
"Aynı zamanda DTM Electric'in finansmanının beklenenden daha zor olduğu ortaya çıktı. Sonuç olarak bu, 2023 için ekonomik riskin çok büyük olduğu anlamına geliyordu.
"Yatırımcı görüşmelerinin odak noktası, prototipini inşa etmek üzere olduğumuz DTM Electric idi. Uluslararası alanda ilgili taraflarla çeşitli görüşmeler yaptık."
"Diğerlerinin yanı sıra, Schaeffler ve Mahle'ye ek olarak batarya ortağı olarak Varta ile çoktan yol almıştık. Ancak, nihayetinde geri çevrildik."
ADAC ile "müzakerelerin sonucundan memnun olduğunu" söyleyen Berger, DTM'nin "uzun vadede doğru ellerde" olduğuna inanıyor.
Berger, "ADAC sadece deneyime değil, aynı zamanda motor sporları alanında yerleşik, işleyen yapılara ve sinerjilerden mümkün olan en iyi şekilde yararlanmak için gerekli bilgi birikimine de sahip."
"Bildiğim kadarıyla ADAC ile benim dönemimden önce de görüşmeler yapılmıştı [Berger 2017'den 2022'ye kadar DTM'nin patronuydu]. Ancak bir sonuca ancak şimdi ulaşıldı."
"Neredeyse iki buçuk yıldır süren pandeminin sonuçları ve genel ekonomik durum, sinerjilerden yararlanma ihtiyacını daha da belirgin hale getirdi. Bu nedenle görüşmeler, müzakere masasında artık başkalarının oturuyor olması dışında, her iki taraf açısından da son derece yapıcı geçti."
"Buna ek olarak, ortaklardan, sponsorlardan, takımlardan ve üreticilerden güçlerini birleştirmek ve tek bir temas noktası oluşturmak amacıyla ADAC ile diyaloğa girilmesi yönünde talepler mevcuttu." dedi.
Berger, ADAC'nin "kendi personeli ve yapıları olduğu için müzakereler sırasında ITR'yi devralmayı reddettiğini" açıkladı ve DTM Electric'in ADAC'ye "ticari marka haklarının devrinin bir parçası olmadığını" da sözlerine ekledi.
tr.motorsport.com