Red Bull’un Max Verstappen’in yanındaki ikinci koltuğu, uzun süredir Formula 1’in en zor görevlerinden biri olarak görülüyor. Ancak sezonun henüz ikinci yarışından sonra bir pilot değişikliği ihtimali konuşulmaya başlanması, Red Bull için bile sıra dışı bir durum.
Liam Lawson, Red Bull'daki ilk tam sezonuna büyük bir umutla başladı. Ancak şu ana kadar beklentileri karşılamakta zorlanıyor. Yeni Zelandalı pilot, şimdiye kadarki üç sıralama turlarında 18., 20. ve 20. sıraları aldı. Üst üste iki yarışa son sıradan başlaması, Red Bull’un tarihindeki en kötü sıralama performanslarından biri oldu. Yarış sonuçları da pek iç açıcı değil. İlk yarışı tamamlayamadı, Çin'deki yarışlarda ise 14. ve 12. sıraları aldı. Çin’deki 12. sırayı alması ise üç pilotun yarıştan diskalifiye edilmesiyle mümkün oldu.
Çin Grand Prix’si öncesinde padokta, Lawson’ın Japonya yarışı öncesinde koltuğunu kaybedebileceği konuşulmaya başlandı.
Christian Horner da bu iddiaları tamamen reddetmedi: “İlk iki yarışın verilerini elimizde tutacağız ve dikkatlice inceleyeceğiz. Takımımızda 400 mühendis ve aracımızda 600 sensör var. Tüm bu bilgileri analiz etmeliyiz.”
Horner’a Lawson’ın Suzuka’daki koltuğunun garanti olup olmadığı sorulduğunda ise doğrudan bir yanıt vermekten kaçındı: “Şu an sadece iki yarışı geride bıraktık. Bu verilerle neler yapabileceğimize bakacağız.”
Lawson’ın bilmediği pistlerde yarıştığı için dezavantajlı olduğu söylenebilir. Ancak Horner bu fikre pek katılmıyor: “Bu seviyedeki pilotlar çok hızlı adapte olurlar.”
Eğer veriler Lawson’ın kısa vadede gelişim göstermeyeceğini ortaya çıkarırsa, Red Bull’un hızlı bir karar vermesi gerekebilir.
Horner durumu şöyle özetledi: “Liam hâlâ büyük bir potansiyele sahip. Fakat şu an bunu açığa çıkaramıyoruz. Son iki hafta sonu onun için gerçekten çok zordu. Üzerindeki baskı arttıkça işleri daha da zorlaşıyor. Şu an gerçekten çok üzgün görünüyor.”
Red Bull'un en büyük ikilemi, verileri mi yoksa insani faktörleri mi ön planda tutacağı. Yalnızca iki yarışlık bir şansın adil olup olmadığı büyük bir soru işareti.
Tsunoda öne çıkıyor fakat riskli olabilir
Red Bull bir değişiklik yaparsa, en bariz aday Yuki Tsunoda olacak. Japon pilot, sezon başında Red Bull’a terfi ettirilmedi, ancak Çin’de Helmut Marko’dan büyük övgüler aldı.
Marko, “Yuki şu anda hayatının en iyi seviyeisnde. Geçmiş yıllara kıyasla bambaşka bir pilot. Menajerini değiştirdi, farklı bir yaklaşım benimsedi ve daha olgun hale geldi. Bu sürecin uzun sürdüğü doğru, ama artık işe yarıyor gibi görünüyor.” dedi.
Bu açıklamalar, Red Bull’un artık Tsunoda’yı daha ciddiye aldığını gösteriyor. Japon pilot, Abu Dhabi’de Red Bull ile test yaptı ve Horner bu testten elde edilen verilerin önemli olduğunu belirtti: “Gerçekten iyi bir test geçirdi. Bu bizim için önemli bir veri kaynağı.”
Ancak Tsunoda’nın Suzuka öncesinde Red Bull’a geçmesi büyük bir risk olabilir çünkü Racing Bulls’un aracı Red Bull’a göre çok daha kolay sürülebiliyor.
Eğer Tsunoda, Red Bull’da Lawson’ın yaşadığı sıkıntıları yaşarsa, bu hem onun kariyerine hem de Red Bull’un sezonuna büyük zarar verebilir.
Sorun pilotlarda mı, Yoksa Red Bull'un aracında mı?
Red Bull’daki asıl problem, pilotlardan çok aracın kendisi olabilir. Max Verstappen’in olağanüstü hızı, takım arkadaşları için işleri son derece zor hale getiriyor. Genellikle sürücüler Hollandalı pilotun temposuna yetişmek için uç noktada ayarlar deneniyor ve bu durum genellikle işleri daha da kötüleştiriyor.
Ayrıca, RB21’in tasarımında büyük ölçüde Verstappen’in sürüş tarzı ön planda tutuldu. Takım içinden gelen bilgilere göre, araç net bir ön uca ve oynak bir arka kısma sahip. Bu, birçok pilot için sürüşü oldukça zor hale getiriyor.
Alex Albon, Red Bull’un aracını “fare hassasiyeti %100’e ayarlanmış bir bilgisayar faresi” olarak tanımlamıştı.
Yani araç inanılmaz derecede hassas ve bu da yalnızca belirli bir sürüş tarzına uygun olmasını sağlıyor. Daniel Ricciardo’nun 2018’de ayrılmasından bu yana Pierre Gasly, Albon, Sergio Perez ve şimdi Lawson, Verstappen’in yanında istenen performansı veremedi.
Bu yüzden, Tsunoda’nın farklı bir sonuç alacağına inanmak için çok az sebep var. Ancak teknik açıdan bakıldığında, Red Bull’un böyle bir aracı Verstappen’e özel olarak tasarlaması mantıklı. Hollandalı pilot, dört dünya şampiyonluğu kazandırdı ve şu anda Red Bull’un zirvede kalma şansı onun etrafında şekilleniyor.
2025 sezonunda işler daha da karmaşık hale geldi. Red Bull artık eskisi kadar baskın değil ve zirvede kalmak için sınırları daha fazla zorlamak zorunda. Bunun sonucunda da ikinci koltuktaki pilotlar için iş daha da zorlaşıyor.
Colapinto sürpriz bir aday olabilir mi?
Red Bull’un diğer büyük sorusu ise, eğer Lawson’ı Red Bull’dan alırlarsa Racing Bulls’ta kimin yarışacağı. En mantıklı çözüm, Lawson ve Tsunoda’nın yer değiştirmesi olabilir. Böylece Lawson Racing Bulls’a dönerek yeniden kendini kanıtlama şansı bulabilir.
Horner, “Liam hâlâ çok genç bir pilot. Onunla ilgilenmek bizim görevimiz. Onu desteklemek için elimizden geleni yapacağız. Çok yetenekli bir sürücü olduğunu biliyoruz. Ancak şu an neden bunu gösteremediğini anlayamıyoruz.” dedi.
Bu sözler, Lawson’ın geleceğiyle ilgili birkaç farklı ihtimali gündeme getiriyor:
Red Bull’da birkaç yarış daha kalması
Racing Bulls’a geçerek daha rahat bir ortamda yarışması
Yedek pilot olarak bir süre kenara alınması
Son seçenek oldukça acımasız bir hamle olurdu. Çünkü Lawson, Formula 1’de yarışabilmek için uzun süre beklemek zorunda kaldı. Ancak İspanyol medyasına göre, Racing Bulls koltuğu için Arjantinli genç yetenek Franco Colapinto ciddi bir aday olabilir.
Motorsport.com İspanya’nın haberine göre Colapinto, Racing Bulls ile anlaşmaya çok yakın.
Red Bull’un şu anda hem Lawson’ın geleceği hem de ikinci koltuk için kesin bir karar vermedi fakat bu hafta yapılacak analizlerin sonucunda her şey hızla değişebilir.
tr.motorsport.com