Hazırlayan & Sunan: Erhan Özkantarcı
Prodüksiyon: TeknikColor - Necdet Yazar
#AyrtonSenna #Ayrton #Senna
Varlıklı bir toprak sahibinin oğlu olarak Brezilya'nın Sao Paulo kentinde doğan Senna, babasının desteğiyle daha dört yaşındayken kart aracı sürmeye başlamış.
Ayrton Senna, ilk kart yarışına Sao Paulo Interlagos'da 1 Temmuz 1973'te girmiş ve kazanmıştır.
Avrupa'da San Marino Kart Büyük Ödül'ünü kazanmadan önce 1978'de Güney Amerika kart birinciliğinde ve sonrasında da Portekiz'deki Dünya Birinciliğinde ikincilikleri vardır. 1980 ile 1981'de Brezilya birinciliklerini kazansa da, dünya birinciliğini hiç kazanamamıştır. 1980'de yine Dünya Birinciliğinde ikinci olmuş, sonraki yıllarda motor aksaklıkları nedeniyle dördüncü ve ondördüncüluk ile yetinmek zorunda kalmıştır.
19 yaşında çocukluk arkadaşı Liliane Vasconcellos Souza[3] ile evlenen Senna, babasının isteği ile başladığı ve bitirdikten sonra aile kuruluşunu yönetmesi yönünde bir adım olan işletme eğitimini yarıda bırakarak "araba yarışçısı" olmaya ve Birleşik Krallık'ın yolunu tutmaya karar vermiştir. Artık Formula 3000'dedir. F1 öncesi son durak olan Formula 3000'deki başarıları ve birinciliği Frank Williams'ın dikkatini çeker. Artık 23 yaşında olan Ayrton, Williams takımı için deneme sürücülüğü önerisini benimseyerek F1 kapılarını aralar. 1984 dönemi içinde bir efsaneye giden ilk yola girer ve Toleman takımıyla F1'a adım atar.
Ayrton Formula 3000 boyunca babasının soyadı olan Da Silva yı kullanmıştı. Brezilya'daki yasalarda doğan her çocuğa hem annenin hem de babanın soyadı verilir (Afrikalı köle erkeklerin Portekizli kadınlarla evlenmeleri sonucu doğan çocukları Portekiz ırkına sokabilmek için kullanılmıştı). Ayrton, bu arada "da Silva" olan çok yaygın soyadının yerine annesinin evlilik öncesi soyadı olan "Senna" soyadını kullanmaya başlamıştır.
Üç yıl sonra, 1984 yılında Toleman-Hart F1 takımıyla ilk kez F1 ile tanışan Senna, özellikle yağmurlu bir ortamda yarışılan Monako Büyük Ödül (Grand Prix) yarışı ile izleyenleri yetenekleri konusunda etkilemiştir. 1985'te Lotus takımına katılan Senna, Portekiz'deki Estoril'de ilk Grand Prix yarışını kazanmıştır.
Senna, 1988 yılında Alain Prost'un takım arkadaşı olarak McLaren F1 takımına katıldı. Bu aynı zamanda da, iki ünlü yarışçı arasındaki unutulmaz çekişmeli yarışların başlangıcını oluşturur.
Senna, yarış yolunda acımasızlığı, kararlılığı, ölçülülüğü ve disiplini ile konusunda uzmanlaşmış, daha önce hiç kimsenin başaramadıklarını başarmıştır. 65 Formula 1 pole pozisyonu rekorunu uzun bir süre elinde bulunmuştur. Yağmur altında yapılan yarışlarda rakiplerinden daha iyi yarışmıştır. Senna Monako Grand Prix'ini kimsenin başaramadığı bir biçimde 6 kez kazanmıştır. Senna McLaren ile 3 Formula 1 Dünya Şampiyonluğu kazanmıştır (1988, 1990, 1991). Ancak 1992 sezonunda Williams takımı teknolojik ilerlemeler kaydedince griddeki en hızlı otomobil olmuştur ve Senna-McLaren dönemine son vermiştir. 1993 yılında ezeli rakibi Prost Williams takımına geçmiştir ve sözleşmesine tek bir şart koymuştur: Senna ile aynı takımda olmamak. Prost 1993 sezonunda şampiyon olur ve Senna'nın takıma katılacağı söylendiğinde emekli olur. Senna 1994 sezonu için Williams takımıyla anlaşır ve oraya geçer. Böylece Senna-McLaren birlikteliği sona erer.
Williams takımı 1993 sezonunda araçlarına elektronik bir yenilik eklemişlerdi. Aracın süspansiyonu virajlarda daha iyi denge sağlamak ve savrulmayı önlemek için elektronik bir destek alıyordu. Sürücüye sadece gaza basıp finish çizgisini geçmek kalmıştı. Prost'un 3 yıllık sözleşmesinde kendince belirlenen tek bir madde vardır o da Mclaren takımından eski takım arkadaşı olan Senna ile aynı takımda olmak istemediğidir. Prost bu röportajında "Senna'nın takıma dahil olması halinde 3 yıllık kontratımı ödersiniz ben de emekli olurum" cümlesi için 2 ay beklediğini, şampiyon olmadığı takdirde böyle bir karar almayacağını açıklar. Nitekim Prost, bu şampiyonlukla beraber dördüncü şampiyonluğunu alır ve aynı yıl Formula 1’e veda ederken yerini Ayrton Senna'ya bırakır.
1 Mayıs 1994 tarihinde Ayrton Senna attığı tek tur ile Pole Position’dan yarışa başlamıştı. Ancak yarışın başlamasıyla birlikte motoru çalışmayan Benetton sürücüsü J. J. Lehto pist üzerinde kaldı. Kazanın ardından güvenlik aracı piste girdi ve 5 tur boyunca pistte kaldı. Yarışın 7. turuna gelindiğinde Ayrton Senna 306 Km/sa hızla Tamburello virajına yaklaştı. Ancak daha önce söylediği gibi direksiyonu döndüremedi ve o hızla pistten çıktı. Yaptığı son bir hamle ile hızını 218Km/sa’ye kadar düşürmeyi başarmıştı. Ancak bu kötü sonu değiştiremedi. Kazanın hemen ardından Senna'nın hareketsiz ve bir yana kaymış görüntüsü, ciddi bir yaralanma olduğunu haber veriyordu.