2023 Formula 1 Dünya Şampiyonası, üç hafta sonu boyunca yarışsız kaldığımız yaz arasının ardından takvimin 13. yarışı Hollanda GP'si ile geri dönüyor.
Belçika'daki yarış günü ile Hollanda'daki ilk antrenmanlar arasında geçecek 26 günlük zaman zarfının ilk 14 günlük bölümü takımlar için zorunlu bir tatil olarak gerçekleşti. Fabrikalar zorunlu olarak kapalıydı ve tüm çalışanlar zorunlu tatildeydi. Yani çok büyük oranda tüm Formula 1 dünyası adına bu dönem önemli bir frene basma ya da rölantiye alma şansıydı. Takımlar sezonun geri kalanında kullanmak adına geliştirdikleri yeni parçaları ve güncellemeleri önemli oranda Belçika öncesi hazırlamıştı. Ara sonrası geri dönüldüğünde herkes kaldığı yerden devam etti ancak Hollanda öncesi bu kısa çalışma vakti, yeni bir güncelleme çalışmasına girişmekten daha çok ekiplerin Zandvoort yarışına hazırlanmak için kullandıkları bir bölüm oldu.
Hollanda Grand Prix'sinin detaylarına geçmeden önce seni
Red Bull Tryouts meydan okumasına davet edelim. Formula 1 pilotu yeteneklerini test edebileceğin bu oyunda en iyi performansını göster, sıralamada zirveye yerleş ve ödülün sahibi ol!
2020 sezonunda geri dönmesi planlanan Hollanda GP'si, pandemi şartları sebebiyle ertelenip 2021 sezonunda fiziki olarak takvime dahil olduğunda, sporun tüm bileşenleri ve biz izleyenler için çok yeni bir pistti. 1952 yılında takvime giren Zandvoort, geneli bütçe sorunlarından kaynaklanmak üzere, toplamda dört kez takvim dışında kalarak 1985 sezonuna kadar düzenli olarak Formula 1'in duraklarından biri olmayı başardı. Dünya şampiyonasına ilk kez ev sahipliği yaptığı yıl kazanan isim ikonik Alberto Ascari'yken, verilecek uzun aranın hemen öncesindeki yarışın galibi ise bir diğer ikonik pilot Niki Lauda olmuştu. Hollanda GP'si geri döndükten sonra son iki senede koşulan mücadelelerde damalı bayrağı ilk sırada gören isim ise Hollandalıların yeni nesil kahramanı Max Verstappen'di.
Formula 1 dışındaki pist yarışlarına aşina olmayan herkes için Zandvoort oldukça yeni bir pist sayılsa da, İkinci Dünya Savaşı sonrası toparlanma döneminde her konuda olduğu gibi yarış dünyası için de hızlı ilerleyen gelişimin, Hollanda adına yegane ve değişmez noktası olmayı kısa sürede başarmıştı. Zandvoort, Hollanda'da motor sporları dendiğinde akla gelen tek önemli adres. Pist, ülkenin başkenti Amsterdam’a 40 kilometre uzaklıkta. Sakin bir sahil kentinin hemen yanı başında, Kuzey Denizi sahiline birkaç metre uzaklıkta, ilk baktığınızda oldukça mütevazi görünen bir tesis.
1948 senesinde, bölgedeki kumul tepelerinin üzerine inşa edilen pistin ilk versiyonunun karakteristiği ve tasarımı ile günümüzdeki hali arasında önemli farklılıklar olduğunun altını çizebiliriz. Pistin toplam uzunluğu oldukça benzer ancak ilk sekiz viraj neredeyse aynı olsa da 1990 yılında eklenen yeni bölüm ile bambaşka bir yapıya büründüğünü söylemek gerek. Zandvoort pisti 4259 metre uzunluğunda. Formula 1 standartlarına göre bu kısa bir pist demek. Saat yönüne dönülen pistte 14 virajın 10 tanesi sağ yönlü. Kısa pistin getirdiği çok turlu yarış paketi gereği, Hollanda'da 72 turluk bir mücadele izleyeceğiz. Yarış içerisindeki en hızlı tur zamanının sahibi ise 2021 sezonundaki yarışta attığı 1:11.097'lik tur ile Mercedes pilotu Lewis Hamilton.
Mevsim şartları çok zorlayıcı olmasa da Hollanda'da pist şartları meydan okuyan minvalde. Zandvoort pilotlar için gerçek bir “roller coaster” deneyimi sunuyor. Start - finish düzlüğü sonrası sağ yönlü ilk virajda birinci vitese ve 110 km hıza kadar düşüyorlar. Devamındaki ikinci virajı geçer geçmez eşine az rastlanır sol yönlü ve 19 derece eğimli üçüncü viraja geliyorlar. Amerikan motor sporları dünyasına hakim olanların görmeye alışık olduğu bir görüntü. Geçtiğimiz yıllarda bazı pilotların farklı açılarla döndüğünü gördüğümüz bu bölüm, izleyiciler için keyifli bir görsel sunuyor. İlk DRS tespit noktası, ikinci sektördeki 10. virajın hemen öncesinde. Takip eden nispeten orta uzunluktaki düzlük, geçiş imkanı tanıma açısından zayıf bir ihtimal barındırıyor. Buradaki DRS alanının amacı, devamındaki ikinci DRS noktası öncesi öndekine yaklaşmayı sağlamak. Pistin 13. ve 14. sağ yönlü virajları, 18 derecelik açıyla pilotları start - finish düzlüğüne yollayarak tek gerçek geçiş imkanı sağlayan bölüme kapıyı aralıyor. Ancak pilotların sevdiği keyifli “roller coaster” yapısına rağmen, Zandvoort'un geçiş anlamında oldukça zorlu ve zayıf bir pist olduğunu ekleyelim.
Pirelli bu hafta sonuna en sert hamur seçenekleriyle (C1, C2, C3) ile geldi. Hafta sonunun kuru geçeceğini varsayarsak, çevredeki doğal kumlu coğrafya, asfaltın tutuşunu önemli oranda düşürüyor. Kuru bir hafta sonu ihtimalinde bile ideal tutunmayı, antrenman seansları sonrası yarış çizgisinde oluşacak kauçuk tabakasıyla değil, yarış çizgisinin sürekli nispeten temiz kalmasını sağlayacak yarışın ilk bölümünün ardından göreceğiz. Lastikler önde 24, arkada 21 psi basınca sahip olacak. Bu, geçtiğimiz yılın Hollanda GP değerleriyle benzer ancak meraklarının fark edeceği üzere diğer pistlere oranla yüksek bir değer. Ne kadar yüksek basınç, o kadar düşük risk demek.
Asfalt kalitesi kötü değil, asfaltı oluşturduğu aşınma da orta seviyede. Pirelli'nin en sert hamurlarla gelme sebebi, pistin yapısının lastik üzerinde oluşturduğu yüksek baskı. Takımların buraya yüksek yere basma gücü gerektirecek bir varyasyonla gelecek olmasının oluşturacağı stres ile yüksek hızda yön değişimlerinin ve eğimli bölümlerin hem dikey hem de yanal olarak zorlayıcı etkisi tercihin temel sebepleri. Arka lastikler ve özellikle sol arka lastik için önemli bir teste şahit olacağız.
Red Bull Racing sezonun bu noktasına kadar 12 yarışta 12 galibiyet alarak net bir üstünlükle geldi. Max Verstappen ise son sekiz yarışta üst üste aldığı galibiyetlerle yeni bir rekorun kapısını aralamış durumda. Hollandalı pilot kendi evinde galibiyete uzandığı takdirde, takımın ondan önceki şampiyon pilotu Sebastian Vettel'in dokuz yarış üst üste kazanma rekoruna ortak olarak önemli bir başarıya daha imza atmış olacak. Olası bir galibiyet, sonraki yarışta rekorun tek sahibi olma şansı anlamına gelecek.
Ancak Zandvoort yavaş hızda dönülen pistler kategorisinde ve bu da Red Bull Racing’in yegane yumuşak karnı. Yarış temposunda Max Verstappen bu zayıf noktayı özellikle lastik yönetimiyle bertaraf etse de tıpkı Macaristan'da gördüğümüz gibi burada da sıralama turları sürprize açık. Aylar öncesinden tüm odağını 2024 sezonuna çevirdiğini bildiğimiz Red Bull Racing için sezonun geri kalanının nasıl geçeceğine dair ilk ipucunu bu hafta sonu göreceğiz.
Yağışlı bir hafta sonu tahminine doğru ilerlerken, ihtimaller ne olursa olsun, normal şartlarda galibin değişmesini beklemeyeceğimiz bir Hollanda GP göreceğiz. Evinde ortak olacağı bir rekor, umursamaz görünen Max Verstappen için bile oldukça anlamlı olacaktır.
redbull.com