2007'de Formula 1'e veda eden ABD, Austin'deki yarış ile yeniden takvime dönüyor. ABD'nin Formula 1 serüvenini Bahadır Özdemir yazdı.
ABD GP, yeniden Formula 1 severlerle buluşuyor. En son 2007’de koşulan yarışta, McLaren duble yapmış (Hamilton-Alonso), Ferrari arkalarından takip etmiş (Massa-Raikkonen) ve Kubica’nın yerine yarışan BMW-Williams pilotu Vettel ilk kez puan almayı başarmıştı (Sekizinci oldu). Aradan geçen 5 senede en büyük değişimi Vettel’in yaşadığını söyleyebiliriz.
Indy Car, NASCAR, Champ Car gibi yarışları düşündüğümüzde ve bunlara Moto GP ile Formula 1’i eklediğimizde, ABD’nin motorsporları için çok önemli bir yere sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 1960’ların sonuna kadar Florida ve Kaliforniya gibi yerlerde koşulan ABD GP’si, 1961’den 1980’e kadar New York’taki Watkins Glen Uluslararası Pisti’nde düzenlendi. 11 virajlık, 5,5 km’lik pistte Niki Lauda, Graham Hill, Jackie Stewart, Jim Clark, Emmerson Fittipaldi ve Gilles Villeneuve gibi önemli pilotlar galibiyet yaşadılar.
Yıllar sonra, ABD’nin doğusundaki bu organizasyon, batıya da taşınmak istendi. Kaliforniya’daki Long Beach Pisti’nde 1976-1983 yılları arasında bir yarış daha düzenlenmeye başladı. 13 virajlı, 3 km’lik pistte yine Villeneuve ve Lauda gibi isimler galibiyetler aldılar.
Watkins Glen, 20 sene boyunca ev sahipliği yaptığı yarışlar sırasında fazla yenilenmedi. Buna, organizatörlerin ekonomik sıkıntıları da eklenince, Watkins Glen 1980’de son kez yarışlara ev sahipliği yaptı. Long Beach Pisti’nde ise Champ Car ve Indy Car organizatörlerinin savaşı yaşandı ve Formula 1 burada daha fazla tutunamadı. 1983’ten sonra ABD GP’si 1991’e kadar Detroit, Dallas, Las Vegas ve Phoenix’te düzenlendi.
1991’den sonra uzunca bir süre ABD, Formula 1’den uzak kaldı. 2000’de, yani Ferrari’nin dominasyonunun başladığı yılda, geri döndü. Biraz olaylı da olsa (Minardi pilotu Mazzacane pit görevlisine çarptı) yine de ABD’nin takvime dönmesi güzeldi. Ayrıca bu yarışı tam 225 bin Formula 1 sever izlemişti. Ancak bu sayıya, uzun zamandır Formula 1 açlığı içinde olunmasından dolayı ulaşılmıştı.
İlerleyen yıllarda sayı düşecekti. 2002’de Ferrari’lerin olaylı dublesi, 2005’teki Michelin lastik skandalı ABD GP’si adına utanç verici gelişmelerdi. 2007’den itibaren ABD beş sene boyunca Formula 1’e uzak kaldı.
Bu sezon ABD, Austin-Teksas ile tekrar takvime geri döndü. Bu dönüş epey olaylı oldu. Yerel yönetim, yarış organizatörleri, Formula 1 yönetimi arasındaki anlaşmazlıklar az kalsın Austin’deki yarışın iptal edilmesine neden olacaktı. Pist için 400 milyon dolar harcandı.
Hermann Tilke yapımı pistte Suzuka’dan, Silverstone’dan, İstanbul Park’tan kesitler var. Austin için şu anda durumlar iyi gözüküyor. Otellerdeki doluluk oranı, normal sezonun üç katına ulaşmış. Büyük bir gelir elde edilmesi bekleniyor. Tam da bu noktada, Dallas’taki Texas Motor Speedway’in başkanı Eddie Gossage’ın açıklamaları dikkat çekici:
“Formula 1 ve NASCAR arasında büyük farklar var. Oval pistlerdeki yarışlar, Amerikalılar için daha çekici. Formula 1 gibi yol yarışları, ABD halkına yakın değil. ABD için futbol (buradaki tabir soccer) neyse, Formula 1 de o. Bu ülkede Formula 1’in ekonomik anlamda getirisi, NASCAR kadar olamaz”.
Buna rağmen takım sahipleri ABD’yi önemsiyorlar. Bir kere ortada büyük bir ekonomik potansiyel var. NASCAR ve Indy Car gibi seriler de gösteriyor ki, ABD halkının motorsporlarına ilgisi oldukça fazla. Hal böyle olunca, pastadan bir pay da Formula 1 takımları almak istiyor. Ama bunun için daha fazla çalışmaları lazım. Austin’deki Tilke pisti ve New Jersey’de 2014’te düzenlenecek sokak yarışı, pastadan pay almak için yapılmış önemli çalışmalar olarak gözüküyor.
Sonuç olarak ABD GP, Formula 1 için oldukça önemli. Burada tutunmak için takımlar ve Bernie Ecclestone bu sefer daha fazla çalışmak zorundalar. Tek soru, Austin ve New Jersey’nin, geri dönüş için doğru yerler olup olmadığı. Bunu da zaman içinde göreceğiz.