“Şimdilik, halen bir konsept; fakat, yeni Ford tasarımının çekiciliği ile glikoz ve tansiyon da ölçerek sürüş güvenliğine farklı bir boyut kazandıracak olan ikinci nesil S-Max için heyecanlanıyoruz...”
İkinci nesil S-Max, ilkinin 2006 lansmanından tam 7 yıl sonra önce konsept haliyle kendini gösteriyor.
2014 Cenevre fuarıyla birlikte gerçek üretimini göreceğimiz yeni S-Max, sportif minivan sınıfındaki trend 2000'li yıllardaki kadar yüksek olmasa da, yine de ideal aile aracı mantığının modern yorumu olarak ilgi toplayabilecek kadar şık ve ilginç duruyor.
Yeni Mondeo ve "tazelenen" Fiesta gibi yeni Ford dizaynına uygun olarak hazırlanmış S-Max konsepti, Aston Martin tarzı ön panjuru, çok eğik ön camı, arkaya doğru alçalan tavanı, kaslı çamurluklar, çok kollu jantlar, metalik süslemeler ve arkada tavana entegre spoiler'iyle, bir minivan değil, sanki bir gerçek CrossOver gibi görünüyor.
Konseptin kabin içinde de, sadece 4 koltuk varmış gibi dursa da, aslında 5. arka koltuk zemine katlanıyor ve görünmez oluyor... Böylece kabin içi çok daha geniş ve konforlu olarak yaşanabiliyor... Karbon fiber'e benzetilmiş dokular ve ultra yumuşak deri döşeme, sadece koltuklarda değil, konsollarda da kullanılmış.
S-Max konseptindeki en ilginç yenilik ise, en yeni Ford Sync sisteminin şimdilik fikirsel olan sağlık göstergeleri... Sağlığımızı monitörleyen yeni Sync sistemiyle koltuklara yerleştirilmiş glikoz ve tansiyon sensörleri, sürüş güvenliğinde yepyeni bir boyut açıyor!..
Motor olarak da modern EcoBoost ailesinden, yeni mondeo'da da kullanılacak olan 178 HP ve 240 Nm'lik 1.5 litrelik en yeni Ford motoruna da sahip olacak olan S-Max, eğer konseptiyle gerçek üretimi arasında çok az fark olursa, Türkiye'de bugüne kadar görmediği satış adetlerine ulaşabilir!.. Çünkü, bu tasarım ve bu süslerin, tam bizim "ağız tadımız"a uygun olduğunu söyleyebiliriz!..