Yarın koşulacak Monaco Grand Prix'si öncesinde Mehmet Ali Selışık yarışsevenleri bekleyenleri yazdı.
Formula 1 takvimini bir taca benzetenler, Monaco’yu tacın mücevheri olarak tanımlar. Le Mans 24 Saat, Indianapolis 500(bu Pazar akşamı izleyebilirsiniz) ve Monaco Grand Prix’si de Triple Crown adını alan, motorsporlarının en prestijli üç organizasyonudur. Yine de, Monaco GP’si ile alakalı söylenmiş en yerinde ve en hoş sözler, üç kez Formula 1 dünya şampiyonu Nelson Piquet’ye ait:
“Monaco’da yarışmak, oturma odanızda bisiklet sürmeye benzer…”
Sezonun en heyecan verici Grand Prix’lerinden birine ev sahipliği yapacak Monaco Prensliği, Mercedes özelinde hüsranla bitmesi beklenmeyen nadir yarışlardan. Çan eğrisinin tepesi, Alman marka için cumartesi günleri haline geldiği müddetçe takımın elinde yalnızca sağlam sıralama dereceleri kalıyor. Ancak bu haftasonu hem Pirelli’nin ufak değişiklikleri, hem de Monaco’nun “Trulli Treni” oluşturmaya daha müsait yapısı nedeniyle bir Mercedes galibiyeti, hatta dublesine muhtemel demek mümkün. Öte yandan Red Bull tek tur performansında endişeli, Fransız meteoroloji servisi Meteo France’ın cumartesi için yağmur göstermesi en çok onlara yarayabilir. Ferrari ve Lotus cephelerinde ise benzer tek tur performansları ve yarış tempoları beklemek en mantıklısı olacaktır. Sıralama turlarında Mercedes’in bir parça gerisinde, yarışta ise Mercedes’e bağlı olarak en hızlı takımlar olacaklardır.
Şimdiye kadarki görünüm, yarışa önde başlayacak bir Mercedes ikilisinin asıl hedef olduğunu işaret ediyor. Startta veya yarış içerisinde geçiş yapmanın, DRS’ye rağmen Monaco’da kolay olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla pit stoplar damalı bayrak sallandığında galibiyetle ikinciliği ayıran en önemli etken olabilir. Ben paramı Hamilton’a yatırırdım, bahis siteleri de haftasonunun her iki günü için Mercedes’lere en düşük oranı veriyor. Mercedes ikilisini Fernando Alonso, Sebastian Vettel takip ediyor. Lotus’lara beklenenden fazla oran verdiklerini söyleyebiliriz, bahislerle Lotus’un performansı pek uyumlu değil açıkçası. İlk çizgiden başlayacak bir Lotus, galibiyetin en büyük favorisi olacaktır.
Monaco Grand Prix’si için yeni kask tasarımları görmek mümkün yine. Bu kasklar genellikle, pilotların ne kadar zevkli yahut zevksiz olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz yılların aksine bu yıl, Monaco’ya özel kaskların tamamı oldukça şık ve güzel. Sebastian Vettel’in nostaljik kaskının arkasındaki pin-up kızı, kaskın sıcaklığı arttıkça kıyafetlerini çıkarıyor mesela. 2012’de Jean Alesi’nin kaskıyla yarışan Jean-Eric Vergne ise bu kez 1973’te kaybettiğimiz François Cevert’in kaskını giyecek. Monaco için altın renkler kullanmaya devam eden Fernando Alonso, galibiyetlerini yap-boz parçaları olarak yorumlamış ve ortaya yine şık bir kask çıkarmış. Kimi Raikkonen bir kez daha kahramanı James Hunt’a ithaf ettiği kaskla piste çıkıyor. Sergio Perez, Daniel Ricciardo, Lewis Hamilton, Paul Di Resta, Jules Bianchi, Pastor Maldonado ve Romain Grosjean da Monaco’ya özel kasklarıyla yarışacak pilotlar.
Seb nüfusu Monaco’ad gittikçe artıyor. Barcelona’da Formula 1’in destek yarışlarından Porsche Supercup’ta Sebastien Loeb’ü görmüştük. Monaco’da Supercup gridine Sebastien Ogier de katılıyor. WRC’de eski takım arkadaşı, yeni rakip olan bu iki pilotu özellikle izlemek gerek. Red Bull bünyesine dahil iki Seb’in yanına Vettel ve test pilotu Buemi’yi eklediğinizde bir çok sporda takım kurmaya yetecek miktarda Seb elde ediyorsunuz.
Bizleri eğlendirmeyi hiçbir zaman ihmal etmeyen Monaco Prensliği, bu yıl da bekleneni verecektir. Keyifli bir hafta sonu bizleri bekliyor.
Eurosport - Mehmet Ali Selışık