Kimileri için zamanında Formula 1’i sevimsiz hale getiren dominant bir şampiyondu. Başta ben olmak üzere kimileri için de Formula 1’le ilk tanıştığı senelerdeki çocukluk kahramanıydı. Ona saygı duyup, hayran olanlar kadar zamanında kazandığı şampiyonlukları kullandığı otomobillerin gücüne ve performansına bağlayanlar da vardı. Ancak bugün bir gerçek var. Michael Schumacher komada ve yaşam mücadelesi veriyor. Ve motorsporları dünyasından olsun olmasın herkes ondan gelecek iyi bir haber için dua ediyor.
Schumi’yi Neden Sevmeliyiz?
Peki Schumi neden sevilmeli? Alman pilot neden gerçek bir Formula 1 efsanesi ? İşte bu soruların bence tek bir yanıtı var. Her şeyden önce Schumacher teknoloji ürünü bir pilot değildi. 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında Michael Schumacher’i şampiyonluklara taşıyan özelliği ,salisesi salisesine aynı turları tekrarlayabilmesiydi. İstikrarlı bir pilottu Schumi. Yaklaşık 50-60 turluk bir yarışta her viraja neredeyse aynı açı ve aynı hızla girerek F1 otomobilini bir robota emanet etmiş gibi hissederdi Schumi’nin takım patronları. Agresif sürüş stiline rağmen Formula 1 otomobilini çok iyi bir dengede tutarak pist dışı gezilere de çıkmazdı pek.
Ancak her zaman agresif sürüşü ve zaferi kovalamasıyla farklı olmadı Schumacher. Zaman zaman da sürüş yeteneğini , teknik yarış bilgisiyle birleştirerek önemli stratejik Grand Prix zaferleri de elde etti. Örneğin; 2001 İspanya Grand Prix’sinde. Mika Hakkinen, Mclaren’i ile Schumi’nin 10 saniye önündeydi. Schumi ise Hakkinen’in arkasında 2.sıradaydı ancak temposu Fin pilot’a bir türlü yaklaşamıyordu. Telsizden en iyisi arkamı kollayayım ve Ralf’e (kardeşi) geçiş imkanı vermeyeyim diyordu. Yarışın sonucunda dönemin Mclaren motorları yine klasik bir sonla pes ediyor ve Schumi bu stratejisi sayesinde zafere ulaşıyordu.
Ferrari’den takım arkadaşı Rubens Barrichello ile birlikte gerçek bir yağmur ustası olması da Schumi’yi diğer pilotların önüne geçiriyordu. 1994-1995 ‘te Benetton Renault’ta şampiyon olduktan sonra 1996 yılında Ferrari’ye geçti Alman pilot. Ferrari’ye geldiğinde Ferrari Formula 1 Dünya Şampiyonasındaki son takımlar şampiyonluğunu 1983, pilotlar şampiyonluğunu da 1979’da kazanmıştı. Formula 1 tarihinin ilk Alman Şampiyonu olan Michael, Ferrari’yi de Kaybedenler Kulübünden çıkarıp Formula 1’in zirvesine taşımıştı tekrar. Özellikle Ferrari döneminde mühendis ve mekanikerlerle kurduğu iyi ilişkileri işine de yansıtan Schumi, otomobilin gelişmesinde de büyük rol oynuyordu.
Şu ana kadar Schumacher için hep iyi ve olumlu şeyleri yazdım. Formula 1 tarihinin gelmiş geçmiş en iyi pilotu olsa da onun da hataları oldu.
İlk akla gelen de 1998 Belçika Spa’dır. Yoğun yağmur altındaki yarışta startla birlikte 13 pilot yarış dışı kalmıştı. Son turlarına girilen yarışta Schumacher yarışı lider götürürken David Coulthard’a tur bindirmeye çalışırken arkadan çarpar ve yarış dışı kalır. Daha sonra pit alanında Mclaren garajını basan Alman pilot, David Coulthard’ın üzerine yürür. Olası bir kavga o anda araya girenler sayesinde engellenmiştir. Schumi o sezon şampiyonluğu da Mika Hakkinen’e kaptırmıştı.
2001 Avustralya Grand Prix’sindeki takım emirleri skandalı da Schumi’nin imajını zedeleyen bir başka olaydır. Şampiyonluk mücadelesi veren Michael Schumacher takım arkadaşı Barrichello’nun arkasında yarışı götürüyordu. Bu esnada Ferrari pit ekibi ve Rubens Barrichello’nun arasında geçen telsiz konuşmalarına baktığımızda takım emriyle Barrichello’nun Schumi’ye yol vermesi isteniyordu açıkça. Barrichello’nun yıllar sonra konuyla ilgili yaptığı açıklamalardan pit ekibinin ne kadar tehditkar bir dil kullandığını görebiliriz. İşte Barrichello’nun ağzından o konuşmalar:
“Avusturya Grand Prix’sin’de bana telsizden şöyle söylendi: “Michael’in arkanda olduğunun farkındasın, değil mi? Şampiyonluk için önemli bu.” Takımla aramdaki diyalogun yoğunluğu her tur biraz daha arttı ve bitime birkaç tur kala, bana, istenenleri yapmadığım takdirde kontratımı tekrar gözden geçireceklerini söylediler.”
Schumacher yarış sonrası podyumda birincilik kürsüsüne takım arkadaşını çıkararak kendisinin ve Ferrari’nin yerle bir olan imajını düzeltmeye çalışsa da her şey gayet açık ve ortadaydı.
1997 İspanya Jerez’de de Schumi kendisine hiç yakışmayacak bir harekette bulunmuştu. Aracı Jacques Villeneuve’ye doğru sürerek rakibini yarış dışı bırakmak isterken Alman pilot kendisini pist dışında bulmuş ve yarış dışı kalmıştı.
Emekliliğinden sonra 2010’da geri döndüğü Formula 1’de Mercedes ile pek başarılı olamadı Alman Pilot. 2012 sezonu sonunda yeniden emekliliğini açıkladı. 2006 Çin Grand Prix’si onun son ve Formula 1 Grand Prix zaferi oldu. 301 yarış, 91 birincilik ve 7 Dünya Şampiyonluğu. 1991 ‘de başlayan kariyeri başarılarla dolu olan Alman pilotun bugünlerde bambaşka bir konuyla gündemde olması ise çok üzücü.
Şu anda içinde bulunduğu konum ise tüm hayranlarını ve bir motorsporları fanı olarak beni de çok üzmüş durumda.
Daha önce de hayranlarının yüreğini ağzına getirmişti Schumi. 1999 İngiltere Silverstone Grand Prix’sinde arka frenleri kitlenen Alman pilot virajı alamayarak kaza yapmış ve ayağını kırmıştı. Aracının içinden yaptığı “iyiyim” hareketi hala hafızalarımızda.
Daha önce Formula 1’de yaşanan kazaları aklımıza getirdiğimizde Niki Lauda, Alex Zanardi , Felipe Massa ve Robert Kubica benim aklıma gelen ilk isimler. Aytron Senna’yı ise sonu itibariyle hatırlamamak en iyisi bence.
Ancak Schumacher’in yukarıda saydığım isimlerden farkı ,başına gelen olayın yarış pistinde değil , kayak pistinde olması. Bu da kariyeri boyunca pistlerde de pek çok kaza yaşamış Alman pilotun durumunu biraz trajik hale getiriyor.
Uyanıp yıllardır pistlerde bize gösterdiğin hüner ve deneyimlerini şimdi yeni pilotları aktarmalısın Schumi. Biz senin bir an önce sağlığına kavuşmanı bekliyoruz.
Anıl Yazar