Şu anda tam bir robotik araç üretmeye çalışan şirketler sayılabilecek raddeyi çoktan aştılar, birçok şirketin dâhil olduğundan haberdar olduğumuz bu kervana Toyota da katıldı.

Japon otomobil üreticisinin bu şirketler arasında “en büyük” olduğunu söylememiz yanlış olmaz sanırım ancak firma, otonom araçlar konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım sergiliyor, yine de hatırlatmak isterim ki elektrikli araçların gün yüzüne çıktığı ilk dönemlerde de her şirketin olaya balıklama dalmadığını biliyoruz elektrik enerjisiyle çalışan araba teknolojisi biraz yayıldığında ise Toyota’nın neler yaptığından bahsetmeye gerek bile yok.

Geçen yıl Toyota; yapay zeka, otonom sürüş ve robotik geliştirmeye odaklı Toyota Araştırma Enstitüsü’nü (TRI:Toyota Research Institute), 1 Milyar $’lık bir iştiraki hayata geçirdi. Sakin geçen bir zaman diliminin ardından TRI, planları hakkında konuşmaya hazır. Toyota, sürüşü kolaylaştırıp her otonom araçta yer almasını düşündüğü “Guardian Angel” sistemi olarak adlandırdığı bir sistemi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Alman şirketi Bosch’un hayata geçirdiği bir sistemin bizim yerimize, bizden daha iyi zamanlamayla fren yapıp aracın yönünü çarpışmadan kaçınmak için bir başka tarafa çevirmesinin üzerinden dört yıla yakın bir zaman geçti. Sistem tamamen işlevsel ve bu işi bizlerden nispeten daha iyi yaptığı aşikâr, bahsi geçen sistemle araç yalnızca gerektiği kadar gerektiği kadar sola gidiyor, gerektiğinden bir santim dahi fazla değil.

Dört(ya da belki daha fazla) yıl sonra Toyota, kontrolü sürücünün elinden geçici olarak alacak bir sistem sunmaya hazırlanıyor. Otomatik frenlemeyi düşünün ama bir farkla, direksiyonun da kıvrılmasıyla.

Büyük, geleneksel otomobil üreticilerinin değişen zamana yeterince hızlı bir şekilde adapte olamadıkları takdirde neler olduğunu gördük. O şirketler zamanla pazar payı kaybederler soruna çözüm bulacakları yerde geçici çözümlerle sorunların üzerini yamalamaya çalışırlar. Toyota da risk alan markalardan değil bu yüzden otonom araç üretme cephesinde gerçekten zorlu günler yaşadığını söyleyebiliriz. Ne var ki önümüzde daha nice zaman var yanılırsak bu ilk defa olmuş bir şey olmayacak. Bekleyip görelim.