Citroen, yaratıcı ve yenilikçi yönünü C4 Cactus modelinde de ortaya koyuyor...
İnsanların bu otomobili göz hapsine almalarının bazı sebepleri var. İnce bir şerit olarak tasarlanan gündüz LED’leri ve hemen altındaki dikdörtgen farlar, bu otomobilin önden -tıpkı markanın Picasso modelleri gibi- son derece fütüristik bir görünüm sunmasını sağlıyor. Ancak onu çevredekiler için dikkat çekici hale getiren en önemli detayın, Airbump adındaki plastik paneller olduğuna şüphe yok. Peki Cactus’ün tasarımında belirleyici bir rolü olan Airbump acaba ne işe yarıyor? Farkettiyseniz otomobilin yan kapılarında ve tampon köşelerinde bazı plastik bombeler var. İşte onlar Airbump olarak adlandırılıyor. Bu, Citroen’in patentini aldığı bir özellik. Termoplastikten imal edilen ve dört farklı renkte alınabilen bu bölümlerin sadece görsel amaçlı olmadığını anlamışsınızdır. Bu bombeler, şehir içindeki küçük temaslarda otomobilin zarar görmesini engelliyor. Mesela, C4 Cactus’ü dar bir park alanına bıraktığınızda, yandaki araçların kapılarının sizin kapılarınıza çarparak zarar verebileceği konusunda endişelenmenize gerek kalmıyor.
Cactus’ün kabini de dışı gibi farklılık yaratan detaylara sahip. İçerisi aslında markanın DS modellerine yakışacak bir tarzda. Kumaş gibi görünen kapı kolları, orta konsoldaki büyük vites düğmeleri ve ön konsoldaki dokunmatik multimedya ekranı, ilk göze çarpan detaylar arasında. Ancak bence içeride üç önemli yenilik var: Ön konsolun yolcu tarafının üstünde kapaklı bir eşya gözü bulunuyor. Normalde burada hava yastığı olmasını beklersiniz, ancak Citroen, hava yastığını tavana alarak bu bölümü eşya gözü olarak boşa çıkarmış. Otomobildeki bir diğer yenilik de ön koltuklar arasında yer alıyor. Buradaki kol dayamayıı yukarı kaldırdığınızda koltuk kanepe şeklini alıyor ve önde yekpare bir koltuk düzeni elde ediliyor. Ancak bu, önde 3 kişinin oturması için değil, sürücü ve yolcunun rahatlığı için düşünülmüş; sanki biraz da romantik sevgililer için... Cactus’ün kabinindeki üçüncü inovatif detaysa, herhangi bir perdesi bulunmayan panoramik cam tavan. Hafif koyu renk camın, yapısı sayesinde içerideki sıcaklık dengesini koruduğu açıklanıyor.
Adının C4 olduğuna bakmayın, bu otomobil aslında C3 platformunu kullanıyor. Bu yüzden de kabini kompakt sınıf otomobiller kadar geniş değil. Buna karşılık Nissan Juke’dan daha ferah olduğu da bir gerçek. Küçük bir crossover için içerideki diz ve baş mesafeleri oldukça iyi, ancak omuz mesafesi, bu boyutlardan beklediğimiz gibi, yani çok iddialı sayılmaz. İçeride bazı sıkıntılar da yok değil. Mesela arka cam kelebek şeklinde dışarıya doğru açılıyor ve bu da arkada oturanların biraz bunalmasına sebep olabiliyor. Ayrıca sürücü için de, içeride alışkanlık gerektiren bazı kumandalar var; örneğin, otomatikleştirilmiş manuel şanzımanın vites düğmeleri gibi.
Direksiyondaki kulakçıklarla da kontrol edilebilen otomatikleştirilmiş manuel şanzıman Cactus’ün hem benzinli hem de dizel motor seçeneklerinde sunulmakta; ancak 82 beygir gücündeki 1.2 VTi benzinli motorda 5-ileri ETG5, 92 beygirlik 1.6 e-HDi’da ise 6-ileri ETG6 şanzıman tercih edilmiş. Her iki ETG şanzımanla birlikte otomatik stop-start sistemi de sunuluyor. Manuel şanzımanlı bir Cactus isteyenler ise baz donanımlı ve benzinli seçeneği tercih etmek zorunda, çünkü dizel seçenek ve donanımlı modeller sadece otomatikleştirilmiş manuel şanzımanla alınabiliyor. Test aracındaki dizel motor, PSA’nın yani Peugeot ve Citroen’in diğer modellerinden de bildiğimiz, çok ekonomik bir ünite. Ortalama tüketimi 3.5 lt/100 km olarak veriliyor. Tamam, bu çok iddialı ve İstanbul gibi bir şehirde yaklaşılması zor bir değer, ancak elde edilen 5 litre seviyelerindeki tüketim rakamı da bence gayet makul.
Cactus, C3 platformuna inşa edildiği için dizel versiyonu sadece 1055 kg’lik bir ağırlığa sahip, bu da şehir içinde atak hissettirmesini sağlıyor. Tek sıkıntı otomatikleştirilmiş manuel şanzıman ki, bu da otomatik rahatlığı beklerken, sürüşe biraz stres katıyor. Aslında bu şanzıman eski MCP’nin geliştirilmiş bir versiyonu, ancak yine de hala düşük hızlarda biraz kararsızlık yaşıyor ve vites geçişlerinde yığılmalar yaratıyor. Şanzıman dışında Cactus genel olarak rahat bir sürüşe sahip. Yol tutuş dengesi ve virajlardaki gövde esnemeleri küçük bir crossover için oldukça iyi. Ancak ondan C4 konforu beklememek gerekiyor.
Bu sınıftaki modellerin büyük bölümü ilgi çekici tasarımlara sahipler, ancak C4 Cactus o kadar farklı görünüyor ki, rakipler onun yanında biraz sıradan görünmeye başlıyor. Cesur bir tasarıma sahip olduğuna şüphe yok.
Motor.............Sıralı 4-silindir, 1560 cc, turbodizel
Güç................92 bg @ 3750 d/d
Tork...............230 Nm @ 1750 d/d
0-100 km/s.....11.4 sn
Maks hız..........180 km/s
Ort. Tüketim.....3.5 lt/100 km
Ağırlık..............1055 kg