Bir Formula 1 sürücüsü her zaman takım arkadaşını mağlup etmek ister. Ama listemizin bugünkü konukları takım arkadaşlarını gerçekten mahvetmiş pilotlar.
Bir Formula 1 sürücüsü iyi bir araca geçtiğinde, sürücünün fena olmayan bir sezon geçirmesi beklenir. Şampiyonluk mücadelesi veremeseler bile birkaç zafer kazanması, düzenli olarak podyumda olması umulur.
Ama bazen öyle bir durum oluşur ki, takım arkadaşları şampiyonluk yakalarken bazı pilotlar puan tablosunun en altlarında olurlar. Belki puan bile kazanamazlar. İşte o pilotlardan altı tanesi:
1963 – Jim Clark 73 puan, Trevor Taylor 1 puan
Jim Clark ve Lotus işbirliği 1963 yılını domine etmiş, Clark’a ilk şampiyonluğunu kazandırmıştı. Ancak Clark’ın takım arkadaşı biraz gerilerde kaldı. Biraz. Evet…
Sezon aslında Taylor için fena başlamadı. Monaco’da altıncılık elde etti. Ancak bu Taylor’un koca sezonda aldığı tek puan olacaktı. Jim Clark ise o yıl on yarışın yedisini kazanacaktır.
Taylor kötü bir sürücü değildi, geçtiğimiz yıl Hollanda yarışında ikinci olmuştu. Ancak bu sezonun başlarındaki kazalar onun kendine olan güvenini kırdı. Monaco’dan ayrı olarak, en iyi sonucu Fransa’da gelmek üzereydi. İkinci sıradaydı. Ancak Lotus 25 de bu talihsizliğe elinden gelen katkıyı yapmak istedi.
Sonraki yıl BRP takımına gitti ve bir puan daha aldı Watkins Glen’de. Sonrasında da çok daha fazla başarılı olacağı Formula 5000’e gitti.
1970 – Jochen Rindt 45 puan, John Miles 2 puan
John Miles da sezona kötü bir başlangıç yapmamıştı. Sezon başında Güney Afrika’da aldığı beşincilik ona iki puan hediye etmişti. Ancak ne yazık ki bu da şanssız pilotumuzun son puanları olacaktı.
Miles, bir sonraki yarış olan İspanya’da sıralama turları barajını bile geçemedi. Monaco’da da öyle. Üstelik Monaco’da takım arkadaşı Rindt kazanacaktı.
Suç sadece Miles’ın değildi. Lotus’un efsane patronu Colin Champman, Miles’ı bir test pilotundan farksız olarak görüyordu ve ona yatırım yapmıyor, özen göstermiyordu. Aynı yıl sezon ortasında Lotus’a Emerson Fittipaldi isimli genç bir çocuk gelince Miles iyice önem sırasını kaybetti.
Rindt o yıl İtalya yarışında hayatını kaybedince Champman takımını yarışlardan çekti. İki yarış sonra Lotus dönmüştü ama artık Miles yoktu.
1972 – Emerson Fittipaldi 61 puan, David Walker 0 puan
1972 yılında Lotus iki büyük rekora imza attı. Fittipaldi en genç şampiyon ünvanını kazanmıştı. Takım arkadaşı Walker ise puan kazanamayarak takım arkadaşı şampiyon olurken tüm sezon yarışıp tek bir puan kazanamayan tek pilot ünvanını kazanmıştı. Bu rekor henüz kırılamadı.
Fittipaldi beş yarış kazanırken Walker sadece bir dokuzunculuk elde edebildi. Tıpkı bir önceki vaka Miles gibi, Walker, Lotus’un kendisine gereken ehemmiyeti vermediğini, kötü parçalarla yarıştığını söylüyordu.
Bu noktaya kadar tüm pilotlar Lotus’tandı. Bir de Ferrari’ye birinci pilotunu her zaman kayırır derler… Siz bir de Lotus’u görün!
1981 – Nelson Piquet 50 puan, Hector Rebaque 11 puan
Hector esasında parlak bir pilot değildi ve 1980 yılında Brabham’a katılması biraz… Garipti. Üstelik 1981 sezonunda da yarışmaya devam etti. Hmm. Belki de Hector abimizin, Brabham’ın sahibi olan Bernie Ecclestone’la ortak olması etkili olmuştur? Kim bilir…
Esasında Hector Rebaque fena bir sezon geçirmedi. Üç kere dördüncülük elde etti. Ancak BT49’un süspansiyon sistemi onu sürekli geride bıraktı. Onun iyi olduğu pistlerde süspansiyon, süspansiyonun iyi olduğu pistlerde o kötüydü. Monaco’da takım arkadaşı Nelson Piquet pole alırken o yarışa başlayamayacak kötü bir derece yaptı.
Bir sonraki sezondaysa Ricardo Patrese, Hector abimizin yerine geçecekti.
1982 – Keke Rosberg 44 puan, Derek Daly 8 puan
1982 yılını burada görmek biraz garip. Formula 1’in en çılgın yıllarından biriydi çünkü. Carlos Reutemann o yıl Williams’la yarışmaya başlamış, podyum almış sonra emekli olmuştu. Sonra Mario Andretti onun yerine Long Beach’de yarışmıştı. Beşinci yarıştaysa Daly, Rosberg’in yanına gelmişti sezonun geri kalanı için.
Daly tecrübeli bir sürücüydü ve Williams’ta iyi puanlar da topluyordu. Ancak asla Rosberg kadar iyi bir performans gösteremedi. O yıl Monaco’da kazanmak üzereydi ama… O yıl pek çok pilot Monaco’da bir şeyleri kazanmak üzereydi. Çünkü belki de tarihin en kaotik yarışlarından biriydi.
Bu yıl Daly’nin en başarılı sezonu olmuştu ve bir sonraki yıl CART serilerine geçti. Ve daha başarılı oldu.
1994 – Michael Schumacher 92 puan, takım arkadaşları 11 puan.
1994 Benetton için enteresan bir yıldı. Schumacher o yıl şampiyon olmuş ve hiçbir yarışı ikincilikten kötü bir yerde bitirmemişti. Ancak aynı aracı süren kimse araçla bu kadar iyi bir kimya yakalayamadı.
JJ Letho, Schumacher’in takım arkadaşı olacaktı. Ama sezon öncesi testlerinde yaşadığı bir boyun sakatlığı onu yarışmaktan alıkoydu. Yerineyse Jos Verstappen yarıştı. Letho dört yarış sonra döndü ve sadece bir puan kazandı. Birkaç yarış sonra Max’in babası Jos Verstappen, yeniden koltuğa geçti. Bir iki şanslı podyum ve bir beşincilik aldı. Schumacher iki yarışlık ceza alınca da Letho öbür koltuğa geçti.
Sonra bitime iki yarış kala Verstappen, Johnny Herbert’la değiştirildi. Herbert o yıl Lotus ve Ligier için de yarışmıştı ama bu farklı bir hikaye. Her neyse, Herbert o yıl Benetton’la tek bir puan bile alamadı.
Uzun yıllar sonra baba Verstappen, aracının Schumi’nin sürdüğüyle aynı olmadığını söyleyecekti. Hatta iddialarını ileri taşıyacak, Schumi’nin aracındaki yasadışı sürücü destek sistemlerinin varlığını da açıklayacaktı. Kedi uzanamadığı ete mundar diyormuş gibi geliyor ama, belki de iddiaların doğru olduğu ortaya çıksa hangimiz şaşırırız ki?
;;;