Türkiye'de ilk kez geliştirilecek insansız kişisel hızlı taşıma sistemi projesi için Ulaştırma Bakanlığı'na 10 milyar liralık Ar-Ge desteği başvurusu yapıldı, sistemin ilk prototipi üretildi.
Dünyada henüz emekleme aşamasında olan insansız ulaşım teknolojilerinde söz sahibi olmak isteyen Türkiye'de, ilk insansız taksi projesini geliştirmek üzere proje hazırlayan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan Ar-Ge desteği talebinde bulundu.
Sistemin prototipini geliştiren üniversite, desteğin sağlanması halinde 3 yıl sonra kampüs içinde normal trafik akışı içinde insansız taksileri çalıştırmayı hedefliyor.
İYTE'de öğrencilerin yaşadığı ulaşım sıkıntısını çözmek üzere Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nün önerisiyle başlatılan proje, Bilgisayar, Elektronik ve Makine Mühendisliği bölümleri ve kampüs alanı içindeki İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ndeki firmaların katkısıyla genişletildi.
Araçların yapımı için TOFAŞ, aküleri için İnci Akü, motorları için TEPAŞ, yazılım ve sistem donanımları için Siskon, Teknokom ve Kentkart gibi firmaların da projeye dahil olmasıyla ortaya çıkan "Türkiye'nin İlk İnsansız Hızlı Ulaşım Projesi" için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Haberleşme Genel Müdürlüğü'nün Ar-Ge destek programına başvuru yapıldı.
3 yıllık, 10 milyon lira bütçeli projenin onaylanması halinde 2017 yılında Türkiye'nin ilk insansız taksilerinin İYTE kampüsü içinde kullanılması öngörülüyor.
- "Türkiye teknolojinin gerisinde kalmamalı"
İYTE Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, dünyada insansız taşıma teknolojilerinin geliştiğini, Türkiye olarak bu teknolojinin gerisinde kalmamak için bir proje geliştirdiklerini belirtti.
Dünyada benzeri sistemleri kuran firmalar bulunduğunu ancak hiçbir firmanın yazılımını satmadığına dikkati çeken Güden, geliştirilecek sistemle Türkiye'nin bu teknolojide söz sahibi olmasını hedeflediklerini ifade etti.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na sunulan projeyi özel şirketlerin de desteğiyle 3 yılda tamamlamayı planladıklarını belirten Güden, "Türkiye'nin ilk insansız hızlı taşıma projesini İYTE kampüsü içinde tamamlamış olacağız. Sistemin ilk denemesinin ardından özellikle havaalanları, üniversite ve hastane kampüsleri, fuar alanları, büyük siteler için yeşil teknolojiye sahip, modern ulaşım imkanı sağlanacak. Sistemi, İzmir'in adayı olduğu EXPO 2020'yi kazanması halinde organizasyonun gerçekleştirileceği alana da kurmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Projenin en önemli aşamasının yazılım olduğunu, bu konuda Bilgisayar Mühendisliği 3. sınıf öğrencilerine proje ödevi verildiğini, onların da başarılı bir prototip ortaya konduğunu aktaran Güden, "Projede öngörülene göre küçültülmüş ölçekte 3 araçla kurulan sistem başarıyla çalışıyor. Projenin olabileceğini de göstermiş olduk. İnternet tabanlı, şoförsüz, çizgi izleme sistemini kullanan, normal yolları kullanan, işletilmesi çok kolay bir sistem oluştaracağız" dedi.
- Akıllı telefonla çağrılacak
Proje Sorumlusu olan İYTE Teknopark Koordinatörü Emrah Tomur da öngörülen sisteme göre, kampüs içinde yolculuk yapmak isteyen bir kişinin akıllı telefonundaki mobil uygulamaya girerek, gitmek istediği yeri yazacağını, sistemin en yakın aracı bu kişiye yönlendireceğini ifade etti.
Sistemin diğer araçlar ve insanların da bulunduğu normal trafik akışı içinde seyredebilecek şekilde düzenleneceğine değinen Tomur, "Bu sistem raya, durağa ihtiyacı olmadan kişiyi istediği noktaya götürebilecek. Bu anlamıyla bir insansız bir taksi işlevi görecek. İlk aşamada 3 araçla, tahsis edilen özel yolda çalışacağız. 3 yılın sonunda artık kampüsteki normal trafik akışı içinde yolcuya hizmet vermeye başlayacak. Talebe göre araç sayısını artırabileceğiz" diye konuştu.
En önemli aşama olan yazılım konusunda bir prototipin ortaya konmasıyla projenin kendisini ispatladığını kaydeden Tomur, Türkiye'de bazı üniversitelerin normal otomobilleri, şoförsuz olarak kullanmaya yönelik denemeler yaptığını, kendi projelerinin ise tamamen yeni bir ulaşım sistemi kurmak üzerine olduğunu dile getirdi.
Benzeri sistemin Londra'daki Heathrow Havalimanı ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin Masdar kentinde kullanıldığını kaydeden Tomur, sistemin kurulması halinde ihracat potansiyelinin de çok yüksek olduğuna işaret etti.
Bakanlığa yaptıkları destek başvurusunun bir kaç ay içinde yanıtlanmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Tomur, "Projede yer alan tüm taraflar heyecanla kararı bekliyor. Onay gelmesi halinde kısa sürede başlayıp, 3 yılda tamamlamak istiyoruz" dedi.