Formula 1'de kazananın belli olacağı son yarış öncesi, “şampiyonu belirleme” geleneğini sürdüren Brezilya Grand Prix'ini Cengiz Bahadır Özdemir inceledi.
Formula 1’in içine para bu kadar girmeden evvel, gelenekler sıkı sıkıya korunurdu. Örneğin takvim hazırlanırken, yarışların Avustralya’da başlayacağı bilinirdi. 2006 ve 2010’da ise bu yazısız kural çiğnendi. Bahreyn, ilk yarış olmak için hatırı sayılır bir meblağ ödedi ve takvimde ilk sırayı aldı. Bunu bir kenara koyarsak Formula 1, Avustralya’da başlayan bir organizasyon diyebiliriz. 80’li-90’lı yıllarda son yarış olan Avustralya, 96’dan itibaren ilk yarış olma ayrıcalığını elde etti. Tam da bu sırada Japonya kendini son yarış olarak buldu. 1987’de takvime girip, son yarış Avustralya GP’sinden önce kendine yer bulan Japonya, Avustralya’nın ilk yarış olmasıyla kendine takvimde son sırada yer buldu.
Japonya, son yarış olmanın avantajını fazlasıyla kullandı. 1998’de Hakkinen-Schumacher, 1999’da Hakkinen-Irvine ve 2003’te Schumacher-Raikkonen çekişmeleri burada yaşandı. Şampiyonu belli eden yarışlar yapıldı. 2003’ten sonra ise Japonya bu konumunu Brezilya’ya devretti. Daha doğrusu, o yıldan sonra Brezilya 6, Abu Dhabi 2, Çin ise 1 kez son yarış olmanın farkını yaşadılar.
2012 sezonu, bir kez daha Brezilya’da sona erecek. Şampiyon henüz belli değil. Vettel-Alonso çekişmesi sürüyor. Avantaj Alman pilotta. Ancak Alonso’nun limitlerini zorlayacağından şüphemiz yok. Peki Brezilya bu tip “şampiyon belirleme” özelliğine sahip mi? Fazlasıyla! Gelin, şampiyonun Brezilya’da belirlendiği yarışlara şöyle bir göz atalım:
2005 Brezilya: Ferrari-Schumacher dominasyonunun yıkıldığı sene. Alonso, Brezilya’ya gelirken 111 puanla lider. Raikkonen 86 puanda. Alonso’nun son üç yarışta 9 puan alması yeterli. İspanyol, burada podyuma çıkarsa şampiyon olacak. Sıralama turlarında Alonso ilk cebi kapmıştı. Raikkonen ise beşinci sırayı almıştı. Kazanmak zorunda olan bir pilot için kötü bir pozisyondu. Daha ilk turda Raikkonen, önündeki iki pilotu da geçmiş ve üçüncü sıraya yükselmişti. Alonso ise liderliği önce Montoya’ya kaptırmış, ardından pit stoplar yapılmış ve Raikkonen de Alonso’yu geçmişti. İlerleyen turlarda Raikkonen, Montoya’yı geçememiş ve Alonso da üçüncü olarak şampiyonluğu garantilemişti. İspanyol pilot, en genç şampiyon olmuştu.
2006 Brezilya: Alonso 126, Schumacher 116 puandaydı. Aslında Alman pilot, bir önceki yarış olan Japonya GP’sinde umutlarını tüketmişti. Tam 6 sene sonra ilk kez motor patlatmıştı. Dolayısıyla Brezilya’da Schumacher’in kazanması ve Alonso’nun puansız ayrılması gerekiyordu. Ancak antrenmanda Schumacher’in bir kez daha motor sorunu yaşaması umutları tüketiyordu. 10. sırada yarışa başlayan Schumacher oldukça agresif bir performans sergilemiş ve kısa sürede yukarılara tırmanmıştı. Ancak dördüncü sırada başlayan Alonso avantajını korumayı bilmişti. Bu arada Schumacher, Fisichella’yı geçerken temas yaşamış ve lastiğini patlatmıştı. Pite giren Alman pilot, elde ettiği avantajı bir anda kaybetmişti. Yarışın sonunda Scumacher dördüncü olmuş, Alonso ise sakin yarışıyla ikinciliği elde ederek şampiyonluğunu ilan etmişti.
2007 Brezilya: Brezilya’ya Hamilton 107, Alonso 103 ve Raikkonen 100 puanla gelmişti. Sıralama turlarında Massa ilk cebi elde etmiş, Hamilton-Raikkonen-Alonso üçlüsü ise arkasına yerleşmişlerdi. Yarışın başında Hamilton kötü start almış ve arkasındaki rakiplerine geçilmişti. Üstüne, vites kutusundaki arıza da eklenince yarışa zorlukla devam etmiş ve 17. sıraya kadar gerilemişti. Hamilton üst sıralara tırmanmaya çalışadursun, Massa-Raikkonen-Alonso üçlüsü birbirlerini geçmek için uğraşıyorlardı. İkinci pitler yapıldıktan sonra Ferrari’nin kumarı tutmuştu. Raikkonen, Massa’yı geçerek ilk sıraya yerleşmişti. Bu, onu şampiyon yapacaktı. Hamilton’ın en az altıncı olması gerekiyordu. Ama olmadı. Hamilton yedinci olmuş ve Raikkonen ilk şampiyonluğunu yaşamıştı. James Hunt’ın 1976’daki şampiyonluğundan sonra ilk kez bir pilot, 1 puan farkla şampiyon oluyordu.
2008 Brezilya: Başrollerde bu kez Hamilton ve Massa var. Hamilton 94, Massa ise 87 puanda. Ferrari pilotunun işi zor ama kendi evinde yarışacak olması bir avantaj. Massa sıralama turlarını ilk sırada tamamlamış, Hamilton ise dördüncü sırada kalmıştı. Yarış oldukça çekişmeli geçecekti. Beklenmeyen yağmurdan dolayı yarışın başlaması ertelenmişti. Başladığında ise pist oldukça ıslaktı. Sıradışı bir yarış olacağı kesinleşmişti. Daha ilk turda, Piquet-Coulthard kazası yaşanınca güvenlik aracı piste girmişti. Yağmur dindikten sonra Massa liderliğinde yarış ilerliyordu. Hamilton yarışın sonlarına doğru beşinci sıradaydı ve bu sıra ona yetiyordu. Altıncılık ise şampiyonluğu kaybetmek demekti. Son üç turda Vettel, Hamilton’ı ciddi anlamda zorlamaya başlamıştı. Yarışın bitimine iki tur kala Vettel, Hamilton’ı geçmişti. Büyük şok! Yağmur hızlanmış ve McLaren’in yapabileceği hiçbir şey kalmamıştı artık. Massa bu arada yarışı lider bitirmişti. Tam bu sırada, dördüncü sıradaki Glock’un yavaşladığını görüyorduk. Son virajda Vettel ve Hamilton, Alman pilotu geçmiş ve Hamilton yeniden beşinciliğe yükselmişti. İngiliz pilot şampiyon olmuştu. Intelagos’ta büyük hayalkırıklığı yaşanıyordu. Ferrari garajı önce sevinmiş, ardından Hamilton’ın beşinciliğini görünce bütün hevesleri kursaklarında kalmıştı. Hamilton, F1 tarihinin en genç şampiyonu olmuştu.
2009 Brezilya: Jenson Button, tüm sezon boyunca mükemmele yakın bir performans sergilemiş ve Brezilya’ya da 14 puan farkla lider olarak gelmişti. Kendisine yetişebilecek iki pilot Barrichello ve Vettel’di. Brezilya, sondan ikinci yarıştı. Sıralama turlarında müthiş bir fırtına ve yağmur vardı. Yaklaşık 3 saat boyunca sürmüştü sıralama turları. Sonunda ise Barrichello ilk sırayı almış, Button 14., Vettel ise 16. sırada kalmıştı. Yarışın başında Vettel-Kovalainen arasında ufak bir temas yaşanmış olsa da, iki pilot da yola devam etmeyi başarmıştı. İlk tur sonunda Button’ın 9. sıraya kadar yükselmesi ise, İngiliz pilotun burada noktayı koymak istediğine işaretti. Barrichello ise yarışta yavaş kalmış ve pit sonrasında liderliği kaptırmıştı. Yarışın devamında Barrichello gerilerde kalmaya devam etmiş, Button ise kendisini geçerek şampiyonluğunu garantiye almıştı. Button, “Puansız olarak ayrılabilir mi” sorusuna da beşincilikle cevap vermiş oluyordu.
Brezilya, “şampiyonu belirleme” geleneğini 2012’de de sürdürecek. Alonso, 2010’dan sonra, yine bir Red Bull’la savaşacak. Alonso’nun şampiyon olması için;
-Yarışı kazanıp; Vettel’in beşinci veya daha kötü bir dereceye girmesi,
-Yarışı ikinci bitirip; Vettel’in sekizinci veya daha kötü bir dereceye girmesi,
-Yarışı üçüncü bitirip; Vettel’in en fazla 1 puan alması,
gerekecek. Ferrari’nin işi zor ama umudu var. Red Bull ise takımlardan sonra pilotlarda da şampiyon olmak istiyor. Yarışın başlamasını bizler de iple çekiyoruz.