Kıbrıs asıllı İngiliz pilot Coşkun İrfan ismi Türkiye'de pek bilinmiyor, ancak kendisi kariyer basamaklarını hızlıca tırmanmakta.
Kıbrıs asıllı yarış pilotu Josh “Coşkun” İrfan, İngiltere’da elde ettiği başarılarla birlikte Britanya alt serilerinde yarışan en gelecek vadeden pilotlardan biri olarak görülüyor fakat maalesef ülkemizde pek bilinmiyor.
Geçen sene F4 Britanya’da yarışan en genç isimlerden biri olmasına rağmen seride iki galibiyet alan Coşkun, sezon bittikten sonra bir üst basamak olan GB3 serisinin aracını test etmeye başlamıştı.
Testlerde sürpriz bir şekilde araca çok iyi adapte olan Coşkun’un bu sene JHR Developments ile GB3’te yarışacağı duyuruldu. Böylelikle Coşkun GB3’te yarışan en genç pilotlardan biri olacak.
Padoktan Sesler, Britanya’ya elde ettiği başarılarla göğsümüzü kabartan Coşkun’la özel bir röportaj yaptı, iyi okumalar!
Öncelikle bu sezon GB3’e adım attığınız için tebrikler. GB3’e geçmeniz bana göre alt serilerdeki en şok edici haberlerden biriydi. Çünkü siz zaten F4 Britanya’daki en genç sürücülerden biriydiniz. Ben de dahil olmak üzere birçok kişi, geçen sene buna rağmen genel şampiyonada 2 galibiyet alarak çaylaklar şampiyonasında 3. olduğunuz ve hız-potansiyel gösterdiğiniz için bu sene seride kalacağınızı düşündü. Ayrı zamanda ilk yılınızda GB4’te harika sonuçlar elde ettiniz. Yani F4 Britanya’da ikinci sezona çıkacak ve şampiyonluk için mücadele etmeniz bekleniyordu. Ancak bunun yerine GB3’e atlayacağınız açıklandı. Bu kararın ardındaki temel nedenler nelerdi?
“Bunun en büyük sebebi araca çok kolay adapte olmamdı. Araç benim sürüş tarzıma İngiliz F4 arabasından daha çok uydu. GB3 arabaları F4’ten çok daha fazla yere basma kuvvetine sahip ve benim tarzım her zaman virajlara mümkün olduğunca fazla hız taşımaya yönelik. Çok daha düşük güç/ağırlık oranı ve yere basma kuvvetinin olmaması nedeniyle F4 arabası, normalde arka kısmın kayması nedeniyle buna (fazla hız taşımaya) izin vermezdi.”
GB3 aracıyla test yaptınız ve takımı etkilediniz. Araç nasıl hissettirdi? F4 araçlarına göre temel farkı nedir ve sürüş tarzınız F4 aracına göre GB3 aracına göre daha mı uygun? Ayrıca GB3 arabaların en zorlu noktası nedir?
“GB3 ile F4 arasındaki en büyük fark, GB3 otomobilin sahip olduğu yere basma kuvveti miktarı ve kapalı diferansiyele sahip olmasıdır. Bu durum, viraj almayı çok daha iyi ve aracı daha öngörülebilir hale getiriyor çünkü sonuçta arka tekerlekler de aynı şeyi yapıyor. Bu, savrulmaların üstesinden gelebilmemi, dolayısıyla her zaman limitte olmamı sağlıyor.”
“Ayrıca (GB3 aracı) artan viraj alma hızları nedeniyle daha fiziksel olarak zorlayıcıdır. Direksiyon gücü açısından GB3, FIA Formula 3 aracından daha serttir ve kategorideki en genç pilot olarak gelişirken kısa sürede çok fazla güçlenme antrenmanı yapmak zorunda kaldığım anlamına geliyordu.”
Bu yıl Formula Regional düzeyindeki serilere katılan en genç sürücülerden birisiniz. Bu sezona dair beklentileriniz neler?
“Beklentilerim daha yüksek ve geçen sene bu noktaya göre kendime çok daha fazla güveniyorum. Geçen seneki tecrübem de önümüzdeki sezonuma katkıda bulunacak.”
“İlk yarışımda 7. olmayı başarmış olmama rağmen Britanya F4’ün başlangıcı benim için zordu. Bunun nedeni sezon başlamadan önce yapılan kuru zemin testlerinin eksikliğiydi. Doğum günümden önce başlayan yarışlar nedeniyle F4 BAE’de de yarışamadım (F4 BAE ve birçok F4 serisinde 15 yaş limiti var, pilotlar 15 yaşını dolduramadan yarışamıyorlar).”
“Ancak genç bir sürücü olmanın avantajı, şu ana kadar karting sonrası kariyerimde yalnızca bir yıl tamamlamış olduğum için GB3’te 2 sezon yarışma hakkım olması. Çoğu pilot artık FIA F3’e geçmeden önce 2 yıl F4 ve muhtemelen 2 yıl GB3/Formula Regional düzeyinde yarışıyorlar. JHR geçen yıl Joseph (Loake) ve Matthew (Rees) ile çok iyi bir iş çıkardı ve bu yıl da rekabetçi olacağımdan eminim.”
Bu sezon takım değiştireceksiniz. Bu yıla kadar Rodin (Carlin) ekibinin bir parçasıydınız. Artık geçen yılın takım şampiyonu JHR Developments takımı için yarışacaksınız. Onlarla şimdiden çalışmaya başladığınıza inanıyorum. Farklı bir ekiple çalışmak nasıl bir duygu? JHR ile çalışırken ilk izleniminiz nasıldı?
“JHR, GB3 şampiyonasında çok iyi bir takım ve çok bilgili ve deneyimli. Bu sene şampiyonluk için bana en iyi şansı vereceklerine inanıyorum. Takıma çok iyi adapte oldum ve atmosferden keyif aldım. Ayrıca mekanikerler ve mühendislerle de çok iyi anlaşıyorum ve sezon başlangıcına hazır olduğumuzdan emin olmak için sürekli birlikte çalışıyoruz.”
Kariyer yolu açısından geleceğe dair planınız nedir? Gelecekte hangi alt serilere atlamak istiyorsunuz?
“Amacım motor yarışlarının zirvesi olduğu için Formula 1’dir. Formula 1’de yarışan ilk Türk pilot olmak istiyorum.”
“Kısa vadede ise eğer iyi bir performans sergilemeye devam edebilirsem FIA F3’e geçebileceğime inandığım için her seride bir yıl geçirmeyi tercih ederim. Eğer yarışları kazanırsam ve şampiyonluklar için savaşırsam F1 merdivenlerini tırmanabilmeliyim.”
Bazı gençler bir an önce F1 takımlarının akademilerine katılmak istiyor. Ama bazıları acele etmiyor. Gelecekte F1 olasılıkları açısından neler olacağını görmek istiyorlar ve bu süreci aceleye getirmiyorlar. Her iki yaklaşımın da olumlu ve olumsuz yanları olduğuna inanıyorum. Sizin F1 akademileriyle ilgili planınız nedir?
“F3’teki maliyetler yaklaşık 1,5 milyon £’a çıktığı için bir noktada bir F1 akademisine katılmam gerekecek ve bu noktada finansman konusunda yardım hayati önem taşıyacak.”
“İyi bir F1 akademisine girebilmek için gerekenlere sahip olduğumu kanıtlamam gerekiyor ve bu yıl güçlü bir sezon geçirmek benim için hayati önem taşıyor.”
F4 İngiltere sezonunuzdan biraz daha bahsedelim. Daha önce de söylediğim gibi, siz F4 İngiliz gridindeki en genç sürücülerden biriydiniz. Karting’den geldiniz ve o sezon ilk kez F4’e çıktınız. Peki F4 aracının adaptasyon süreci nasıldı?
“Britanya F4’ten GB3’e geçiş, karting’ten F4’e geçişten çok daha ufak. Karting’ten adapte edebileceğiniz belirli bir beceri seviyesi var ancak özellikle pistlerde ve yarış araçlarında pek çok farklılık var. F4’ten GB3’e atlamanın asıl zorluğu yere basma kuvvetine güvenmek ve kullanmaktır.”
“Bunun dışında çok fazla fark yok ve var olan farklılıklara uyum sağlamak için fazla zaman gerektirmiyor. Karting’den Formula 4’e kadar her şey çok farklıydı ama F4’ten GB3’e kadar farklar o kadar da büyük değil.”
İlk galibiyetinizi geçen yıl Silverstone’da aldınız. O griddeki her sürücü muhtemelen böylesine tarihi ve özel bir pistte kazanmanın hayalini kuruyordu. Ve bunu çaylak sezonunda ilk galibiyetin olarak başardın. Yarıştan sonra nasıl hissettin?
“Çok özeldi ve hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Çok iyi bir başlangıç yapmayı başardım ve o andan itibaren liderliğimi sürdürdüm. Yarışta daha sonra ekstra hıza ihtiyaç duymam ihtimaline karşı lastik tasarrufu yapabildim ve sonlara doğru aradaki farkı koruyabildim. Bu, F4’ün tam olarak Silverstone Grand Prix düzeninde yarıştığı ilk seferdi, bu da benim tam layout Silverstone GP koşulan bir F4 yarışını kazanan ilk kişi olduğum anlamına geliyordu.”
Geçen yıl GB4’te, F4 UAE’deki sezon öncesi kupa yarışında ve tabii ki F4 British’te yarıştınız. GB4, F4 arabasının eski versiyonunu kullanıyor ve F4 BAE diğer F4 serilerinden farklı olarak Hankook tarafından üretilmiş lastilleri kullanıyor. F4 Britanya ve F4 BAE Avrupa’da kullanılan güncel F4 aracını kullanıyor. Tüm bu farklı arabaları kullanmak nasıldı? Arabalara uyum nasıldı ve temel farklar nelerdi? Ayrıca bunların arasından en sevdiğiniz şampiyona hangisiydi?
“Tüm araçlar arasında büyük bir fark yoktu. Ayrıca BAE F4 lastikleri, GB4 ve İngiliz F4’te kullandığımız Pirelli lastiklerinden çok da farklı değildi.”
“Üç şampiyona arasında en rekabetçi olanı İngiltere F4’tü, bu yüzden muhtemelen en çok keyif aldığım şampiyonaydı. Ancak kupa yarışı heyecan vericiydi çünkü bir F1 hafta sonunda gerçekleşti ve başka bir F1 pistinde yarışmak harikaydı.
“İki araç arasından daha hafif ve dolayısıyla daha çevik olduğu için GB4’ü kullanmayı tercih ederim.”
Karting’de çok başarılı anlarınız oldu. Karting yıllarınızda en sevdiğiniz an hangisiydi? Karting sırasında öğrendiğiniz en büyük şey neydi?
Kartingde birçok yarış ve şampiyonluk kazandım. Kazanmayı en sevdiğim yarışlardan biri, 2018’de Birleşik Krallık’taki en büyük yarış için Avrupa’dan döndüğüm KartMasters’tı. Pre-finali ve finali kazandım ve ardından Avrupa’ya döndüğümde Trofeo Andrea Margutti ve Trofeo delle Industrie şampiyonalarını kazandım.
Size verilen en büyük tavsiye neydi?
Kendinize çok fazla baskı uygulamayın ve eğer çok çalışmaya devam ederseniz, ulaşmak istediğiniz şeyi başaracaksınız.
Büyürken yarış pilotu olarak idolünüz kimdi?
Gerçekte bir yarış idolüm yok çünkü isteğim olabileceğim en iyi yarış pilotu olmak. Benim gerçek idolüm babamdır. Beni bu noktaya getirmek için çok şey feda etti ve aynı zamanda bana birçok değerli hayat dersi verdi.
Ne zaman “Tamam, profesyonel yarış pilotu olmak istiyorum” dediniz? Ailenizin bunda katkısı ne oldu?
Babam, 5 yaşında karting kullanmaya başladığımdan beri her adımda beni destekledi ve yanımda oldu. Bu, aramızda çok özel bir ilişki kurmamıza yol açtı. Yarış kariyerim çok hızlı bir şekilde yükseldi çünkü kariyerimin çok erken dönemlerinde epey yetenek gösterdim.
Başarılı olabilmek için ideal zihniyet nasıl olmalıdır?
Motivasyon, çok çalışmak ve özveri çok önemli.
Hiç Türkiye’de veya Kıbrıs’ta bulundunuz mu?
Türkiye ve Kıbrıs’a birçok kez gittim. Orada çok sayıda akrabam olduğu için normalde her yıl giderim. Ancak pandemi döneminde bu mümkün olmadı. Buna rağmen geçen sene gittim. Gelecekte Kıbrıs’ta yaşamak isterdim ama İngiltere’deki okul ve Avrupa’daki yarışlar nedeniyle bu şu anda mümkün değil.
Hangi şarkılar sizi daha çok motive ediyor?
Çok fazla müzik dinlemiyorum. Verileri görselleştirmeye ve okumaya, yarış hakkında çalışmaya ve öğrenmeye daha çok odaklanıyorum. Yarış dışında hiçbir şeye odaklanmak istemiyorum.
Okula gitmeyi ve aynı anda yarış pilotu olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Hem yarış pilotu olup hem de okulu dengelemek çok zor. Ancak hem okulda hem de yarışta başarılı olduğumdan emin olmak için zaman konusunda çok katı davrandım. Şu anda Londra’da üst düzey bir dilbilgisi okuluna gidiyorum. Tek koltuklu araçlarda çok az sayıda sürücü tam zamanlı olarak okula gidiyor ancak bu bana bir yarış pilotu olmanın yanı sıra eğitimli olma avantajını da sağlıyor ve bu da gelecekteki fırsatlarımı artıracak.
Simulasyonda yarışmaktan hoşlanıyor musunuz?
Evet, simulasyonda yarışmaktan hoşlanıyorum ve yarışlarıma hazırlanmak için simülatörü yoğun bir şekilde kullanıyorum. Simülatör çalışması, çok sınırlı pist süresine sahip olduğunuz için tek koltuklu yarışların çok büyük bir bölümünü oluşturur. Geçmişte sim racing (simülasyonda yarış) yarışmasını da kazandım ve dünyanın bir numaralı karting simülasyon şirketi KartSim’in ana test sürücülerinden biri oldum.
Coşkun İrfan kimdir, kariyeri nasıl şekilleniyor?
20 Şubat 2008 tarihinde Londra’da doğdu ve yetişti. Babası Kıbrıs Türkü kökenli Aytaç “Tony” İrfan, KartSim isimli hem yazılımsal hem de donanımsal olarak son derece gerçekçi karting simülasyonları sağlayan bir firmanın kurucusudur. Ayrıca kendisi Rodin (eski adıyla Carlin) takımının karting operasyonlarının yürütülmesinden sorumluydu. Motorsporlarına bu kadar ilgili bir baba olunca Coşkun’un karting’e erken yaşlarda başlaması tesadüf değil. 5 yaşında karting’e başlayan Coşkun ilk sürüşte yarışmaya aşık olmuştu bile.
Coşkun karting’de gayet başarılıydı. 2018’de 60 Mini sınıfında Trofeo Andrea Margutti şampiyonasını kazandı ve Britanya’da düzenlenen Cadet sınıfında Kartmasters British GP şampiyonu oldu. Buradan sonra karting şampiyonalarında başarılı sonuçlar almaya devam eden Coşkun 2022’de OK sınıfında yarıştığı WSK Champions Cup’ı 3. tamamladı. 2023’te Coşkun F4 Britanya’da Rodin Carlin bünyesinde yarışmaya başladı. F4 Britanya’da ve birçok F4 serisinde yarışmak için 15 yaşını doldurmak zorundasınız. Coşkun bu sebeple kışın düzenlenen F4 BAE’de yarışamasa da 2023 Britanya F4 sezonu başlamadan önce 15 yaşını doldurduğu için bu konuda sorun yaşamadı. Gridin en genç isimlerinden biri olan Coşkun, normal olarak zorlandı. Çünkü diğer pilotlara kıyasla epey tecrübesiz olmasının yanında F4 Britanya gridi de gayet güçlüydü.
Fakat bu Coşkun’un yeteneklerini göstermesi için bir engel değildi. Zorlu bir başlangıçtan sonra Silverstone’da sıralama seansında sırasıyla 3. ve 7. olan Coşkun, ilk yarışta harika bir kalkış yaparak 3. sıradan liderliğe yükselmiştı. Bu noktadan sonra hızlı turlarla farkı açtı ve şampiyona lideri Will Macintyre’a liderliği kaptırmadan F4’teki ilk galibiyetini Silverstone gibi tarihi bir pistte almayı başardı. Üstelik o sene F4 Britanya’da Silverstone ilk defa tam olarak koşulmuştu. Böylelikle aynı F1 yarışında nasıl koşuluyorsa öyle koşulan Silverstone’da bu sistemin uygulandığı ilk yarışı kazanan isim olmuştu. Sezonun son ayağı olan Brands Hatch yarışının ters grid sistemi uygulanan 2. ayağında da galibiyete ulaşan Coşkun sezonu 2 galibiyet ve 3 podyumla 12. sırada, çaylaklar şampiyonasını ise 3. sırada tamamlamıştı. Kendi yaş grubunda galibiyet alan tek isim olarak sezonu tamamlayan Coşkun, aynı sene yarı zamanlı olarak yürüttüğü GB4’te sadece 9 yarışa katılıp 117 puan toplayarak sezonu 1 podyum 4 ilk 5 sonucuyla 13. sırada tamamladı.
Sezon bittikten sonra kendisini 2024 sezonu öncesi düzenlenen F4 BAE kupa yarışında ve GB3 testlerinde gördük. Testlerde iyi sonuçlar alıp JHR’ı etkilemeyi başaran Coşkun, böylelikle 2024’te GB3’e atlamayı başardı. Bu sezon röportajda da belirttiği gibi akademiler açısından kritik bir sezon. Bu sene hızlı olabileceğini gösterebilirse kendisinin önü açık. Coşkun’a en içten dileklerimizle alt seri kariyerinde başarılar diliyoruz.
padoktansesler.com