Red Bull'un en hızlı araca sahip olmadığı bir yarış hafta sonunun daha geride kalmasının ardından, takım sezonun geri kalanı için ne kadar endişelenmeli?

Red Bull, Bahreyn'deki sezon öncesi testleri için RB20 ile piste çıktığında 2023'teki hakimiyetlerinin tekrarlanacağına dair işaretler vardı.

Ancak dört ay sonra rekabet tablosu tamamen değişti. Mercedes nihayet yer etkili aracını bir dizi güncellemeyle geliştirmeyi başardı ve McLaren etkileyici gelişim çizgisini sürdürdü.

Son güncelleme paketiyle ilgili sorunlar Ferrari'nin geri adım atmasına neden olsa da o da zaman zaman galibiyet mücadelesinin içinde yer aldı.

Bu sezon gerçekleşen 12 yarışta 6 farklı pilot galibiyet aldı, bu Formula 1 hayranları için harika bir haber çünkü 2024'ün ikinci yarısı rekabet dolu geçecek gibi görünüyor.

Peki Red Bull'un 2024'ün başlangıcındaki büyük avantajı nereye gitti?

Buna dair açıklama, düzenlemeler sabit kaldıkça takımların giderek birbirine yaklaştığı yönünde olabilir. 2022 ve 2023'te avantajı kaçıran rakip takımlar, Red Bull'un çoktan çözmüş olduğu sorulara yavaş yavaş doğru yanıtları bulmaya başlıyor.



McLaren CEO'su Zak Brown bu konuda, "Red Bull maksimuma hepimizden daha çabuk ulaştı."

"Bir aracı geliştirmeye ne kadar devam edebileceğinizle ilgili olarak azalan getirilerin olduğu bir nokta var."

"Oraya ilk onlar vardı ve şimdi hepimiz onları yakalamaya doğru ilerliyoruz." dedi.

Red Bull takım patronu Christian Horner da onunla aynı fikirdeydi.

"Şu anda eğrinin tepesindeyiz, bu yüzden elde edebileceklerimiz gittikçe azalıyor."

Red Bull pilotu Max Verstappen ise şunları söyledi: "Ben bu durumun normal olduğunu düşünmüyorum."

"Eğer bunun normal olduğunu düşünürsek, insanlar bizi geçecektir. Bu yüzden sıkı bir şekilde çalışmaya devam etmeliyiz."

"Her gün mühendislerle birlikte çalışıyorum ve güncellemelerin daha erken gelmesi için baskı yapıyorum."



Baş mühendis Paul Monaghan daha önce gelişim eğrileri düzleştikçe Red Bull'un daha küçük kazanımlar bulduğunu açıkladı.

Horner, Red Bull'un üzerinde çalıştığı güncellemelerin bir fark yaratacağından hâlâ umutlu, ancak herhangi bir kazanımın artık en küçük ayrıntılara bağlı olduğunu kabul ediyor, bu durum öndeki tüm takımlar için geçerli.

Red Bull takım patronu, "Eğrinin tepesinde olmamıza rağmen hâlâ elde edilecek kazanımlar var."

"Kaçınılmaz olarak, grid birbirine yaklaştığında farkı yaratan çok ince ayrıntılar oluyor." dedi.



Red Bull'un uzun zamandır zayıf noktası olan bir dizi engebeli pist, RB20'nin olduğundan daha kötü görünmesi anlamına geliyordu, ancak beklentilerin aksine McLaren Barselona'da tek turda daha hızlıydı.

Yine de Avusturya GP'de Verstappen, sprinti kazanarak ve pazar günkü yarış için pole pozisyonunu alarak rakiplerinin avantajının çok da fazla olmadığını gösterdi.

Silverstone'da hem McLaren hem de Mercedes koşullara bağlı olarak biraz daha hızlı göründü, bu da lastikleri doğru sıcaklık ve performans aralığında tutma becerisinin hızdan daha büyük bir fark yarattığını gösteriyor.

Horner bu konuda, "Form biraz değişiyor. Mercedes [Silverstone'da] güçlüydü, McLaren Avusturya'da güçlüydü, bir önceki hafta biz Barselona'da kazandık."

"Tüm pistten 0.4 farkla pole pozisyonunu aldığımız Avusturya'dan Silverstone'a geçtiğimizde [Verstappen'in Q1'deki zemin hasarı olmasaydı] pole için yarışıyor olacaktık."

"Yarışın sonunda Max, Lewis'in [Hamilton] peşine düştü ve farkı 10 saniyeden 1'e indirdi."

"Bence bu üçlü yarışta en çok puanı Max almıştır." şeklinde konuştu.

Gerçekten de durum böyle; Verstappen son üç haftada 51 puan toplarken, Oscar Piastri 43, George Russell 42, Hamilton ve Lando Norris ise 40 puan topladı.

Red Bull için bir başka avantaj da burada yatıyor: En hızlı araca sahip olmadıklarında bile, hem Verstappen hem de takım başta McLaren olmak üzere diğerlerinin yaptığı hataları affetmiyor.

Red Bull'un son yedi yarış hafta sonunun tamamında olmasa da çoğunda en hızlı araca sahip olmadığı söylenebilir, ancak Verstappen yine de bunların üçünü kazandı.

tr.motorsport.com