Malezya'da gerçekleştirilen son yarışta dayanıklılık sorunları sonrası hızıyla Ferrari dikkatleri çekse de kazanan Red Bull'dan Max Verstappen oldu. Peki ya Red Bull, her halükarda kazanabileceği hıza sahip miydi?

Sezonun 15. yarışı olan Malezya, Singapur'da kabus gibi bir hafta sonu geçiren Ferrari için benzer doğrultuda devam etti. Antrenmanlarda hızlı görünen Ferrari'nin 3. antrenmanın sonuna doğru talihi Sebastian Vettel'in motor sorunu yaşamasıyla tersine döndü.

Ferrari, bu sorunun ardından yeni içten yanmalı motoruna erkenden geçti ve herhangi bir ceza almadı. Sıralamalara kadar Vettel'in aracındaki motor değişimi gerçekleşti ve Ferrari sürücüsü pek gecikmeden piste çıkabildi. Ancak sadece çıkabildi diyebiliriz çünkü piste çıktıktan çok kısa süre sonra, turbo sorunu yaşamasıyla yavaş yavaş pite dönmek zorunda kaldı. Vettel, henüz tek bir tur dahi atamadan seansı kapatmak zorunda kaldı ve pazar günkü yarış için son sırayı parselledi.

Ferrari'nin diğer pilotu Kimi Raikkonen, Mercedes'ten Lewis Hamilton'ın sadece 0.045 sn gerisinde kalarak 2. oldu ancak bu fark, sıralamalarda Ferrari'ye göre daha fazla hız bulabilen Mercedes karşısında umut vaat ediciydi. Fin sürücünün, Vettel'in de arkada kalmasıyla 95 yarış sonra zafer kazanabileceği düşünülüyordu. Önündeki tek engel, kendisinden önce yarışa başlayacak Hamilton'ın geçilmesi gibi görünse de, bu sefer de güç ünitesi sorunu Fin sürücüdeydi. Piste çıkış turunda turbo sorununun fark edilmesi sonrası, formasyon turundan hemen önce Ferrari aracı pite çekildi ve gridde ikinci çizgi boş kaldı.

Ferrari'nin yaşadığı bu talihsizliklerin ardından bir çok kişi, pole pozisyonundan başlayan Lewis Hamilton'ın kopup gideceğini düşünüyordu. Hamilton startla birlikte yerini koruyarak, arkasındaki Max Verstappen karşısında avantaj sağladı. Ancak turlar ilerledikçe aradaki fark açılmıyordu. Telsiz mesajlarından ve tur zamanlarından anlaşılacağı üzere Hamilton'ın hibrit sisteminde bir sorun var gibiydi ve Verstappen onun hemen arkasındaydı. Bu olay çok sürmedi ve Verstappen 4. turda ilk virajda atağını yaparak Hamilton'ı geride bıraktı.



Yaşadığı soruna rağmen Hamilton'ı geçmek kolay olmasa da, Verstappen risk alarak bu atağı yaptı ve zaten mimli olduğu için Hamilton çok fazla cevap vermeye yeltenmedi. Kapıyı kapatmaya çalışsa da ok yaydan çıkmıştı bir kere...

Durumu kısasa özetleyen Verstappen "Son virajdan iyi bir çıkış yakaladım ve içeriye dalmaya karar verdim. Lewis, şampiyonluk mücadelesi verdiği için onun kaybedeceği daha çok şey olduğunu biliyordum."

"Ekstra risk aldım çünkü buna değerdi. Tek şansım oydu. Geçebildiğim için mutluyum." dedi.

Verstappen, Hamilton'ı geçtikten sonra damalı bayrağa kadar her şeyi kontrol altında tutarak galibiyete doğru sürüş yaptı. Aradaki fark minik minik açılarak 9 saniyeye çıktı. Pit stoplardan önce farkı 9 saniyede sabitleyen Verstappen, Hamilton'dan bir tur sonra pite geldi. Pitten sonra fark 6 saniyeye kadar düştü ancak Verstappen art arda hızlı turlarda kısa süre içerisinde farkı yine 9 saniyeye çıkardı. O andan sonrası iki pilot için de stabil oldu. İkisi de yerlerine razı olduğu için yapacakları tek şey motoru kısıp, lastikleri koruyarak damalı bayrağı görmekti ve bunu başardılar.

Verstappen, 2016 İspanya'da Mercedes pilotlarının ilk tur kazası sonrası aldığı ilk galibiyetinin ardından 2. kez kazanırken, Hamilton kazanamasa bile şampiyonadaki en yakın rakibi Vettel ile puan farkını 34'e yükselterek hafta sonunu yine başarıyla kapatmış oldu.

Red Bull için alınan bu galibiyet, son seneleri domine eden Mercedes karşısında alınan en net galibiyetlerden birisiydi. Verstappen, pist üstünde geçiş yaptı, performansını kontrol altında tutarak farkı açtı ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde zaferini kazandı.

Peki ya Ferrari oyunun içerisinde olsaydı ne olurdu?



Mercedes, Malezya'da Red Bull'la baş edemedi orası net bir şekilde ortaya çıktı. Hava şartlarının da etkisiyle araçta istediği dengeyi bulamayan Mercedes için maksimumun alındığı bir hafta sonu olmadı. Bu sene bazı yarışlarda Mercedes'in maksimum dengeyi bulamadığını ve yenilebilir olduğunu görmüştük ve onlardan birisini daha yaşadık. Ancak bu sefer bu durumu değerlendiren ekip Red Bull oldu.

Sebastian Vettel'in 20. sıradan başlayıp 4. sırada tamamladığı yarışın ardından, Ferrari'nin bu yarışı çok rahat alabileceğine dair görüşler ortaya çıkarken, Red Bull'un takım patronu Horner, onlar olsaydı bile kazanabileceklerini söyledi.

Horner, "Diğer tüm araçlarla yarışabilecek hıza sahip olduğumuza inanıyorum. Sebastian yarışın sonunda çok hızlıydı ve ön bölüme geri döndü."

"Ancak hem yumuşak hem süper yumuşak lastikte bizim yaptığımızdan daha iyisini yapacaklarına dair bir havaları yoktu. Hafta sonu boyunca aracımız çok iyi durumdaydı." dedi.

Raikkonen için yarış daha başlamadan bittiği için kıyaslayabileceğimiz bir veri bulunmuyor ancak Vettel'in yarış içerisinde gösterdiği performansa ve attığı turlara bakarak bazı çıkarımlarda bulunabiliriz.

Vettel'in yükseliş grafiği



20. sıradan başlayan Vettel için kritik olan bölüm, ilk bölümde pit stoplara kadar yumuşak lastiklerle atacağı turlar ve yükseleceği pozisyondu. Ferrari pilotu, Mercedes'ten Valtteri Bottas'ın arkasına yani 5. sıraya yükselene kadar iyi iş çıkardı. İlk turda 6 aracı geçerek 13. sıraya yükseldi. Sonraki tur Hulkenberg'i geçerek 12. sırayı ele geçiren Vettel, bir tur sonra Ocon'un pite girmesiyle 11. sıraya yükseldi.

11. sıraya yükselen Vettel'in sıradaki hedefi Fernando Alonso'ydu ancak Alman sürücü, DRS'nin açılmasıyla bu grubunun arkasına takıldı ve muhtemelen Alonso'ya karşı risk almak istemedi. Vettel, ancak 5 turun sonunda Alonso'yu geçti ve puan potasına girmiş oldu. Vettel'in önündeki Magnussen'i geçerek bir sıra daha yükselmesi uzun sürmedi.

Magnussen'den sonra Vettel'in sıradaki hedefleri Williams pilotları Felipe Massa ve Lance Stroll'dü. 12 ve 13. turlarda art arda gelen pitlerde Vettel, geçiş yapmasına gerek kalmadan 7. sıraya yükseldi. Vettel'in bu bölümdeki en büyük şansı arkasına geldiği sürücülerin pit stop bölümlerinin yaklaşmasıydı. Williams pilotlarının pitine cevap veren McLaren pilotu Stoffel Vandoorne'un pite gelmesiyle Vettel bir sıra daha kazandı ve 6. oldu.

Pit stop yapan pilotların aradan çekilmesiyle Vettel'in sıradaki hedefi 5. sıradaki Sergio Perez'di ve arada 6 saniyenin üzerinde fark vardı. Vettel'in onu yakalayıp geçmesi 7 tur sürdü. Yarışın 21. turunda Vettel 5. sıraya yükseldi ve artık öndeki iki takım Red Bull ve Mercedes sürücülerinin arkasına gelmişti. İlk turun sonunda 13. sıradayken 11 sn civarında olan fark, 20 turda yapılan geçişler ve daha yavaş olan yumuşak lastiğin de etkisiyle 32 sn'nin üzerine çıkmıştı.

Lider grup daha ilk turlardan itibaren 1:37'li, 1:36'lı turlar atarken Vettel daha yavaş olan araçların arkasında 1:39 ve 1:38'lerle dönebiliyordu. Buna rağmen Vettel'in ön grup ilk pite girmeden önce 5. sıraya kadar gelmesi büyük bir başarı oldu. Vettel, geçiş yaparken lastik ömrünü de kısmama adına dengeli bir sürüş yapmak zorundaydı ve bunu başardı.

Vettel'in ilk dişli rakibi Mercedes'ten Valtteri Bottas oldu. Perez'i geçtikten sonra arada 3.7 sn fark vardı ve bu fark birkaç tur içerisinde kapandı. O arada Vettel 6 tur Bottas'ın arkasında kaldı ve geçme şansı bulamayınca, pit stop stratejisi ile geçmeye karar verdi ve bunu başardı. Vettel, Bottas'ı pist üstünde geçerek ilk stintini uzatabilseydi süper yumuşak lastiklerle geçecek son bölümde yarışın sonuna kadar zorlayabilirdi ancak planlanandan biraz erken pite gelmek zorunda kalınca sonunda plan yarı yolda bırakmış oldu.

Vettel'in uçuşa geçtiği anlar



Pit stopun ardından Vettel artık 4. sıradaydı ve podyum içi önündeki tek engel olan Daniel Ricciardo, yaklaşık 14 sn uzaktaydı. Yarışın tam orta noktasında Vettel ön gruba bu kadar yaklaşırken, aynı zamanda Malezya'da daha önce kimsenin başaramadığı bir şeyi başarmaya yaklaşmıştı. Sepang'da daha önce en geriden gelip 5'ten daha iyi olabilen bir sürücü yoktu.

Vettel'in yarışın 2. yarısında önündeki pilotlardan daha hızlı olması gerekiyordu çünkü diğerlerinin yumuşak lastikleri karşısında kendisinde süper yumuşak lastikler vardı ve bu lastikler Pirelli'nin verilerine göre 0.8 sn daha hızlı olmalıydı.

Ricciardo pite girip çıktıktan sonra 30. turda Vettel ile aralarında tam 14 sn fark vardı. Art arda hızlı turlar atan Vettel, ilk 5 turun ardından farkı 10 saniyeye, 10 turun ardından 7 saniyeye düşürdü. Süper yumuşak lastiklerle geçen 15. turun ardından ise fark artık 1 saniyeydi.

Birkaç tur, tur bindirmelerle geçti ve Vettel atak yapma fırsatı bulamadı. Vettel'in Ricciardo'ya karşı tek atağı 49. turun başında geldi. Start - finiş düzlüğünde Ricciardo, hava koridoruna giren Vettel'i düzlüğün sonunda agresif ve geç bir savunmayla arkasında tutmayı başardı. Vettel için yükselişin sonu orasıydı diyebiliriz. Süper yumuşak lastikleri 20 turu aşkın süredir maksimum seviyede kullanılıyordu ve lastikler bitmeden yapabileceği atak bu şekilde geride kaldı. O andan sonra Vettel motoru koruma moduna geçerek yarışı tamamlamaya yöneldi.

Red Bull, Ferrari'yi yenebilir miydi?

Herkesin merak ettiği soru bu. Normal şartlarda bir yarış olsa Mercedes'i mağlup eden Red Bull, Ferrari'yi de yenebilir miydi?

Yukarıda da söylediğimiz gibi bunun kesin cevabını vermek zor ancak yarış içerisindeki performanslara bakarak bazı değerlendirmelerde ve çıkarımlarda bulunabiliriz.

Bu çıkarımlarda bulunmadan önce yarış boyunca Verstappen, Hamilton ve Vettel'in attıkları turları gösteren grafiği sizlerle paylaşmak istiyorum.



Pit stop yapılan turların daha belirgin olması için kahverengi ton ile işaretledim. Hamilton ve Verstappen pit stop öncesinde süper yumuşak lastiklere, pit stop sonrası yumuşak lastiklere sahiplerdi. Vettel'de ise durum tam tersi. Vettel'de kırmızı ile işaretlediğim birinci bölüm, önünün açık olduğu anı gösterirken ikinci kırmızı çizgi Ricciardo'yu yakalamadan önceki bölümü gösteriyor.

İki lastik arasındaki 0.8 saniyelik farka baktığımızda Vettel'in ilk stintte önü boşaldıktan sonra elde ettiği derecelerin etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Ancak aynı şekilde Verstappen'in de Hamilton'ı geçtikten sonra pit stop aralığına kadar düzenli olarak 1:36'lı turlar atması ve farkı 9 saniyeye kadar çıkarması da dikkatlerden kaçmamalı. Bu lastiklerle uzun süre pistte kalacak şekilde stratejinin şekillenmesine rağmen Verstappen'in turları, liderliğin ve kısa sürede fark açmanın getirdiği rahatlıkla tam gaz olduğunu düşünmesem de, oldukça iyi diyebilirim.

Hamilton, ilk turlarda yaşadığı hibrit sistem sorunu ile yavaş kalsa da, ilerleyen turlarda Verstappen'in temposuna ayak uydurabildi ancak artık iş işten geçmişti. Zorlayıp geçme şansı olur muydu orası muamma ancak önündeki kişinin Verstappen olması, Vettel'in arkasında kalması ve son motorlarına çok önce geçmeleri nedeniyle muhafazakar ayarlarda olmaları gerektiği için zorlamasının da pek gereği kalmamıştı.

Vettel ise pit stoptan sonra 17 tur boyunca 1:34'lü turlarla pistte farkı kapatırken aracının ve lastiklerinin tüm performansını kullanmak zorunda kaldı. Bu açıdan tur zamanlarına yakından baktığımda Vettel'in performansının, önde olsaydı yarışı büyük farkla kazanırdı şeklindeki görüşlere pek katılmıyorum.

Vettel'in yükselmesindeki en büyük faktör ters lastik stratejisi ve pist üstünde herhangi bir sorun yaşamadan yükselebilmesiydi. Aynı performans olmasa bile benzer şekilde Mercedes ya da Red Bull pilotları da yükselme gösterebilirdi.

Vettel'in hızlı turlarını süper yumuşak lastiklerle atmasına ve tam gaz zorlamasına rağmen en iyi turunun 1:34.080 olurken, pek zorlaması gerekmeyen Verstappen ve Hamilton'ın daha sert lastiklerle 1:34.4 yapmaları açıkçası Red Bull'dan Horner'ın görüşlerini destekliyor.

Tabii ki Vettel önden başlasa senaryo tamamen farklı olurdu ve ön sıranın avantajını değerlendirip kazanabilirdi. Ancak tur zamanlarına yakından baktığımızda, düşünüldüğü kadar rahat olacağını söyleyemeyiz.

Vettel ve Verstappen'in en aynı lastiklerle attıkları en hızlı turları da denkleştirmeye çalıştığımızda, aslında ortaya ilginç veriler çıkıyor. Verstappen'in süper yumuşak lastiklerle en hızlı turu 12. turda 1:36.2 olarak geliyor. Aynı lastiklerle 1 formasyon turu, bir ısınma turu ve sıralamalarda da 1 tur daha attığını unutmamak lazım. Vettel'in en hızlı turu ise aynı lastiklerle 14. turunda 1:34.080 olarak geliyor.

Aralarında yaklaşık olarak 2.1 sn var ve Vettel'in hızlı turu 30 tur sonra oluyor. 30 turda bir F1 aracı yaklaşık olarak 55 kg yakıt harcar. 10 kg ağırlık ise F1 aracına ortalama bir turda 0.3 sn kaybettiriyor. 30 tur farkı denkleştirdiğimizde yaklaşık olarak 1.6 sn fark yapar. Bu rakam, pist koşullarının iyileşmesine, o anki yakıt akış değerlerine, pilotun zorlama seviyesine göre artabilir de azalabilir de. Tüm bunlar tabi ki kaba taslak hesaplar sonucunda ortaya çıkıyor.

Yazımı burada noktalamam gerekirse; Ferrari ve Mercedes arasında geçen mücadeleye, bundan sonraki yarışlarda Red Bull da doğrudan, şampiyonayı etkileyebileceği şekilde dahil olacak gibi görünüyor. Bu açıdan Mercedes ve Ferrari, özellikle motor gücünün ön planda olmadığı yarışlarda Red Bull'a daha dikkat etmek zorunda. Hamilton ya da Vettel'in kazanacağı bir yarışta ikisinin arasına ekstradan bir Red Bull pilotunun girmesi, şampiyonada tüm hesapların değişmesine neden olur ki Red Bull artık bu noktaya ulaşmış gibi.

Sıradaki yarış Japonya... Bol kıvrımlı ve virajlı Suzuka pisti Red Bull'un son yarışlardaki yükselen formunu doğrulaması için en büyük fırsatlardan birisi olabilir.

tr.motorsport.com