Bazı pilotlar belli pistlerde sürüş tarzına uygunluk, kendi evinde yarışmak ya da geçmiş yıllarda edilen başarıların verdiği güven gibi çeşitli nedenlerden ötürü daha iyi sonuçlar alagelmişlerdir. En başarılı pilotların bile her zaman özdeşleştiği bir pist olmuştur. İşte karşınızda pistlerle özdeşleşmiş 10 pilot.
Felipe Massa ve İstanbul Park
İlk başta kendi pistimizden bahsetmesek olmazdı. Felipe Massa 2006’da Ferrari’ye katıldığında birçok insan onun koltuğu hak edip hak etmediğini sorgulamıştı. Ancak Massa aldığı iyi sonuçlarla kendisini kanıtladı ve takım arkadaşı Michael Schumacher’e yakın performanslar gösterdi. 2006 Türkiye GP’sindeki performansı ise bambaşkaydı. Brezilyalı pilot ilk pol pozisyonunu ve yarış galibiyetini bu pistte aldı. Massa, İstanbul’daki formunu ilerdeki senelerde de devam ettirerek 2007 ve 2008’de polden başladığı yarışı kazandı.
Aslında Massa her zaman bazı pistlerde diğerlerine kıyasla daha iyiydi. Bunlar içerisinde Bahreyn’i ve Interlagos’u sayabiliriz. Özellikle Interlagos’ta kendi evinde şampiyonluk kovalaması onun için çok özel bir andı. Ev sahibi olmanın avantajını inkar edemeyiz ancak Massa’nın ilk zaferini kazandığı İstanbul’u 3 yıl boyunca domine etmesi, özellikle Türk fanlar için unutulmaz bir olay.
Alain Prost ve Paul Ricard
Mclaren’de takım arkadaşı olarak yarıştıkları dönemde Alain Prost, Ayrton Senna’yı sıralama turlarında yalnızca 4 kez mağlup edebilmişti. Bunlardan ikisi ise Prost’un kendi ülkesindeki Paul Ricard pistinde gerçekleşti. 1982’de takım arkadaşı Rene Arnoux takım emirlerini yok saymasaydı Prost’un kazanma şansı vardı. Ancak bir yıl sonra aynı yerde bu kez Prost kazandı. 1985, 86 ve 87’de podyuma çıkan Fransız pilot, 1988’de sıralama turlarında Senna’ya yarım saniye fark atarak polü aldı ve yarışı kazandı. 1989’da da polden başladığı yarışı kazanan Prost, 1990’da son 3 turda liderliği ele geçirerek bu pistteki dördüncü zaferini elde etti. Prost, 1981’de Dijon’da, 1993’te ise Magny-Cours’ta olmak üzere toplam 6 kez Fransa Grand Prix’sini kazandı.
Michael Schumacher ve Magny-Cours
Kariyerinde 91 yarış galibiyeti bulunan Michael Schumacher, birçok pistte birçok zafer elde etti. Spa, Barselona ve Suzuka’da 6, Imola ve Montreal’de ise 7 kez yarış kazandı. Ancak Magny-Cours’ta Schumacher tam 8 kez galibiyet elde ederek bir pistte en çok yarış kazanan pilot rekoruna sahip oldu. İlk galibiyetini 1994’te elde eden Schumacher, ardından 1995, 1997, 1998, 2001, 2002, 2004 ve 2006 yıllarında kazandı. 2002’deki galibiyeti sayesinde sezonun bitimine 6 yarış kala ilan eden Schumacher’in bu pistteki en unutulmaz yarışı ise 2004 Fransa GP’si oldu. Yarışın ortasında 3 pit stop stratejisinden 4 pist stop stratejisine dönen Schumacher, hafif aracı sayesinde art arda hızlı turlar atarak Fernando Alonso’nun önüne geçti ve podyumun en üst basamağını hak etmiş oldu.
Ayrton Senna ve Monako
Ayrton Senna cadde pistlerinde oldukça başarılı bir pilottu. Cadde pisti denince de akla ilk Monako gelir elbette. Graham Hill, bu küçük Prenslik’te 5 yarış kazanarak “Bay Monako” ünvanını elde etmişti. Ayrton Senna ise bundan daha fazlasını başarıp 6 yarış kazandı. Üstelik bunun 5’i, 1989’dan 1993’e dek arka arkaya gelmişti. 1988’de de kazanmış olsaydı arka arkaya 7 yarış kazanmak gibi bir başarıya imza atacak olan Senna yarış bitimine 12 tur kala Portier’de kaza yaparak bu şansını yitirdi. Ancak sıralama turlarında takım arkadaşı Alain Prost’a 1.5 saniye fark atması dudak uçuklatacak bir olaydı. 1984’te ise henüz çaylak sezonunda Toleman’da ağır yağış altında sürerken Alain Prost’la olan farkı 20-30 saniyelerden indiren Senna, tam Prost’u yakalamışken kırmızı bayrakla yarışın durdurulması sonucu ikincilikle yetinmek zorunda kalmıştı. Ama yine de bu performans onun yıldızının parlamasına yetmişti.
Lewis Hamilton ve Montreal
Kariyerinin ilk galibiyetini 2007’de Montreal’de elde eden Lewis Hamilton, o günden beri Kanada’da durdurulamadı. Bu güne dek Montreal’de 6 yarış kazanan İngiliz pilot için bu pist ya hep ya hiçti. Hamilton’ın galibiyet haricindeki tek finişi 2013’te elde ettiği üçüncülük. 2008’de lider gittiği yarışta, güvenlik aracı nedeniyle yaşanan pit karmaşasında kırmızı ışık ardında Kimi Raikkonen’e çarparak yarış dışı kaldı. 2011’deki yağmurlu yarışta takım arkadaşıyla çekişirken kaza yaptı. 2014’te ise Mercedes’in yaşadığı dayanıklılık sorunlarından ötürü yarış dışı kaldı.
Jarno Trulli ve Indianapolis
Jarno Trulli Monako’da iyi performanslar gösterdi ve tek yarış galibiyetini orda elde etti. Ancak Indianapolis, Jarno Trulli’nin geçirdiği en iyi yarışlardan birkaçına sahne oldu. 2001’de dördüncü, 2002’de beşinci, 2003’te yine dördüncü olan Trulli, 2004’te sıralama turlarında zaman kaydedemeyip son sıradan başlasa da yarışta dördüncülüğe kadar yükseldi. 2005’teki “o” yarışta pol pozisyonunu elde eden Trulli, Michelin kullanan takımların yarıştan çekilmesinden ötürü kendisini gösteremedi. Bir sonraki sene ise yine sondan başlayıp dördüncülüğe dek yükseldi. Trulli’nin en kötü finişi ise 2007’deki altıncılığıydı ancak yine de bu onun sezon içerisindeki en iyi sonucuydu. 2007’den sonra pist takvimden çıkarıldı ancak takvimde olmaya devam etseydi Trulli TF109’uyla galibiyet peşinde koşar mıydı, Caterham’la puan kovalar mıydı bilinmez.
Nigel Mansell ve Silverstone
Nigel Mansell kendi evinde her zaman ekstra performans bulabilen bir pilottu. Kariyerinin ilk zaferini İngiltere’deki Brands Hatch’te (O zaman Avrupa Grand Prix’si olarak geçiyordu ve Britanya GP’sine Silverstone ile dönüşümlü olarak ev sahipliği yapıyordu.) alan Mansell bu başarısını 1986’da tekrarlamıştı. Silverstone’un 1987’den itibaren kalıcı olarak Britanya GP’ye ev sahipliği yapacağı kesinleşti. O yıl Mansell, yarışın sonlarına doğru takım arkadaşı Nelson Piquet’yi geçip yarışı kazandı. 1988’de rekabetçi olmayan Judd motorlu Williams’ına rağmen ikinciliği elde etmeyi bildi. 1989’da da ikinci olduktan sonra, 1990’da Ferrari’siyle 0.6 saniye farkla polü almasına rağmen yarışta vites kutusu onu yolda bıraktı. 1991’de Williams’a geri döndüğünde bu kez grand slam yaptı. 1992’de ise takım arkadaşı Ricardo Patrese’ye 1.9 sn’lik uçuk bir fark atarak polü aldı. Williams olmayan en yakın araç ise Senna’nın Mclaren’iydi, Senna o gün Mansell’ın 2.7 saniye gerisindeydi. Mansell muhteşem haftasonunu yine grand slam ile taçlandırdı.
Kimi Raikkonen ve Spa
Michael Schumacher’in 6 kez kazandığı bir pistte Kimi Raikkonen’in 4 zaferi az gelebilir ancak bu Kimi’nin yarış galibiyetlerinin %20’sine tekabül ediyor. Raikkonen daha fazla kazanabilirdi şüphesiz; ancak rekabetçi olduğu zamanlarda 2003 ve 2006’da Belçika GP’si yapılmadı.
Raikkonen’in 2004’teki zaferi Mclaren’in o yılki tek zaferiydi. 2005’te takım arkadaşı Juan Pablo Montoya ile çekişip galibiyeti aldıktan sonra, 2007’deki yarışla beraber art arda 3 kez zafer elde etmiş oldu. 2008’de ise son iki tura dek lider giderken Hamilton’la giriştiği mücadele sonucunda liderliği kaybetti ve yağmurun bastırdığı anlarda duvara çarpıp yarış dışı kaldı. 2009’da ise Ferrari için zor geçen sezonun tek galibiyetini Giancarlo Fisichella’yı arkasında tutarak almayı başardı.
Juan Pablo Montoya ve Interlagos
Juan Pablo Montoya, çaylak sezonunda henüz üçüncü yarışında Schumacher’i geçip zafere doğru giderken, tur bindirdiği Jos Verstappen’in ona çarpması sonucu yarış dışı kaldı. 2002’de pol pozisyonunu elde ederken, 2003’te ise 3. viraj kurbanlarının arasındaydı. 2004 her ne kadar Williams için zor bir yıl olsa da Montoya, Kimi Raikkonen’le zafer için kıyasıya kapıştı ve istediğini aldı. 2005’te Mclaren’e geçen Montoya, kariyerinin son zaferini Interlagos’ta aldı.
Giancarlo Fisichella ve Montreal
Giancarlo Fisichella vasat araçlarla iyi, iyi araçlarla vasat sonuçlar alan bir pilottu. Ancak Montreal’de genelde başarılıydı. Podyumlarının dörtte birini bu pistte aldı. 1997’de Jordan, 1998-2000 arası Benetton ile arka arkaya 4 yıl podyum yakaladı. 2002 ve 2004’te Jordan ve Sauber gibi kötü araçlarla önemli puanlar aldı. 2005’te Renault’suyla sonunda bu pistte galibiyet kazanacak gibiydi. Startta dördüncü kalıp liderliğe yerleşen Fisichella, takım arkadaşı ALonso’yu da arkasında tutabilmeyi bildi ancak hidrolik sorunu nedeniyle yarış dışı kalınca hayalleri suya düştü.
;;;