“Otomobillerin tasarımı, performansı ve sağlamlığı kadar, isimleri de akılda kalmalarını sağlıyor!..”

Lamborghini'lerin modellerine matador katili tarihin en vahşi boğalarının isimlerinin verilmesi, etkileyici değil mi? Miura, Jalpa, Jarama, Diablo, Gallardo, Murcielago, Aventador…

Fakat diğer yanda en güçlü ve hızlı Ferrari'nin ismi, LaFerrari… Yani markanın tüm kimliğini tüm özelliklerini üzerinde taşıyan anlamında!.. F12berlinetta, ise ayrı bir konu… Ya da en lüks Maserati'nin adı, Quattroporte (dört kapılı)… İlginç değil mi?.. Halbuki, Maserati'nin Ghibli gibi çok güzel rüzgar isimleri alışkanlığı varken…

VW'nin fırtına isimlerini de beğeniyoruz… Scirocco, Jetta, Passat…

BMW gibi sadece rakamları, Jaguar ve Mercedes gibi harfleri, Audi ve Volvo gibi harf ve rakamları bir arada kullanarak modelleri kod ismi gibi göstermek ise cesaret işi… Modellerine fazlasıyla güvenmekle ilgili…Mühendislik markaları olmalarıyla ilgili...

Seat'ın İspanya'nın en güzel şehirlerinin isimlerini modellerine vermesi, çok mantıksız değil… Fakat, İspanya'da fabrikası olsa bile, Nissan'ın Navara, Almera gibi yer isimlerini kullanmasının yerine o güzel Micra, Primera, Altima gibi isimleri çoğaltmasını çok isterdim...

Toyota ve Opel'lerin isimlerinin uzaydan gelmesi de, hiç kötü bir fikir değil…

Renault ise, yepyeni isimler yaratmaya çok meraklı… Büyüklüğü çağrıştıran Megane, akıp giden Fluence, manzarayı hatırlatan Scenic, yüksek seviyeye gönderme yapan Latitude, güzel bir koyu akla getiren Laguna gibi… Dünyanın cebi olan tek hayvanı kanguru gibi, Kangoo…

Dacia'nın da geniş Lodgy'sinin, uzay kahramanı Logan'ının ve toz içindeki Duster'ının isimlerini ise çok beğenirim…

Ford'un isimleri ise, doğrudan araçların sıfatları gibi… Eğlenceli Fiesta, dikkat çeken Focus, dünya otomobili Mondeo… Dizginlenemeyen vahşi at, Mustang ise, en güzel isimlerden biri…

Honda Jazz ile eğlenceyi, Civic ile şehirli olmayı, Accord ile idealizmi fısıldaması da, hiç kötü değil..

Hafif ticarilerde ise, bu isimler biraz daha anlaşılır yapılıyor… Master, Boxer, Transporter, Transit, Cargo, Ranger…

Arazi araçlarınınki ise, direkt mesaj veriyor… Defender, Discovery, Range Rover, Explorer, Land Cruiser, Patrol, Suburban, Touareg…

Zorlu doğa koşullarına sahip yerlerin isimleri, Sierra, Silverado, Orlando, Yukon, Sahara, Rubicon…

Huayra ve Agera gibi hızı veya Phaeton ve Flying Spur gibi konforu hatırlatan isimler de müthiş başarılı…

Fiat'ın Palio ve Punto'su, Linea'sı, Bravo'su, Doblo'su ise ne kadar kolay akılda kalıyor, değil mi?.. Veya Subaru'nun Forester veya Impreza'sı...

Cadillac ise, harf kodlamasının yanında bazı dev modellerine Amerikanın en büyük en zengin çiftliklerinin ismini veriyor… Eldorado, Elmiraj, DeVille…

Aklımıza bir sürü model ismi geliyor… Daha yüzlerce örnek verebiliriz…

Harfleri ve rakamları bazen kaşırtırabilsek de, gerçek isimleri daha kolay hatırlayabiliyoruz… O sebeple, otomobil modellerine, "MX-5 yerine Miata dememiz gerekir" örneğinde olduğu gibi, kodları değil, o modellere en çok yakışan isimlerin tercih edilmesini, istiyoruz…

Yani, iş otomobil satışına geldiğinde, sadece analitik düşünen mühendislerin geri çekilmeleri ve gerçek pazarlamacıların modellerin isimlerine karar vermeleri gerekli, diye düşünüyorum… Gerçi, asırlık Phantom ve Ghost isimlerini reklamı bilenler koymamıştı, ama, neyse… Fakat, sadece bir kez gördüğümüz Chevrolet konsepti Miray'ın ismini de bir türlü unutamıyoruz!..