Mali Selışık, yeteneklerine rağmen şansları bir türlü yaver gitmeyen ve şampiyonlukla da tanışamayan isimleri hatırladı.
Formula 1 tarihinde her zaman pilotlar kıyaslanırken bir ikileme düşülür: İstatistikler ve rakamlar, bir de saf hız ve pistte fark yaratan isimler. İyi bir pilot her zaman kağıt üzerinde aynı derecede etki bırakmamış olabilir, tarih boyunca bunun pek çok örneği var. Biz de sizler için hem bu isimleri hatırlayalım, hem de başarı kavramına farklı bir yerden bakalım dedik.
Nick Heidfeld
Şimdilerde Formula E'de hünerlerini sergileyen sempatik pilot Nick Heidfeld, 1990'ların sonunda McLaren'ın genç pilot programındayken geleceğin şampiyonlarından biri olarak görülüyordu. 1999'da daha sonra GP2, bu yılki adıyla F2'ye evrilen F3000 serisinde şampiyonluğa ulaştı ve milenyuma bir Formula 1 pilotu olarak başladı. Prost ile başlayan kariyeri ikinci sezonunda Sauber'e taşındı, Heidfeld böylece ilk podyumunu 2001 Brezilya Grand Prix'sinde elde etti. Ardından yolu Williams ve BMW Sauber'den geçen Quick Nick, kariyeri boyunca 13 kez podyuma çıkmasına rağmen bir türlü yarış kazanamadı. Padokta her zaman sevilen ve saygı duyulan bir sima olan Heidfeld, yarış kazanamayan pilotlar arasında en çok podyum gören isim oldu.
Felipe Massa
Tıpkı Heidfeld gibi padoğun ebat olarak ufak pilotlarından olan Felipe Massa, yine Alman pilot gibi sempatiyle karşılanan isimlerden. Özellikle sürekli ailesini yanında yarışlara getirmesinden ve Türkiye Grand Prix'si tarihinin üç zaferle en başarılı pilotu olmasından dolayı ülkemizde de pek çok seveni var "küçük enişte"nin. Kariyerine Sauber'de başlayan Brezilyalı, Ferrari'de Michael Schumacher'in takım arkadaşı, bir nevi padawan'ı olarak kendini epey geliştirmiş, belki de tarihin en dramatik sezon finali olan 2008 Brezilya Grand Prix'sini kazanmasına rağmen sadece 10 saniyeliğine şampiyon olabilmişti. 2009 Macaristan Grand Prix'sinde geçirdiği acayip kazadan sonra geri dönüp gridin veteranlarından olan Massa, bu yıl emeklilikten döndü ve bir süre daha gridde kalacak gibi görünüyor. Şampiyon olamadan en çok puan toplayan pilot unvanına sahip Felipe Massa bu unvana rağmen geriye dönüp baktığımızda başarılı olarak niteleyebileceğimiz isimler arasında olacak.
Rubens Barrichello
Michael Schumacher'in efsanevi Ferrari yıllarındaki ekürisi, pek çok kez takım emirleriyle hakkı yenen ama hiçbir zaman yüzünden gülümseme eksik olmayan Rubens Barrichello da sevmeyeni çok olmayan pilotlardan. İlk olarak Jordan ile Formula 1'e adım atan, Stewart Grand Prix ile parlayan Rubinho, hem kariyerinin altın yıllarını, hem de zor zamanları Ferrari ile yaşadı. 2006'dan itibaren yoluna Honda ile devam etti, belki de bu sayede kariyerinde ilk kez şampiyonluk alabileceği bir koltuğa oturmuş oldu. Ferrari'nin dominant araçlarında ikinci pilot olduğu için bu mümkün değildi, ne var ki 2009 sezonu öncesi Honda spordan çekilip takımın yeni adı Brawn GP olunca Barrichello ve Button bir anda şampiyonluk ihtimalini önlerinde buldular. Rubinho, sezona Button kadar iyi başlayamadı, ritmini bulduğundaysa Brawn BGP001'in rakipleriyle arasındaki fark azalmıştı. Şampiyonluk gelmedi, aldığı 68 podyuma rağmen mutlu sona ulaşamayan Barrichello da şampiyon olmadan en çok podyuma çıkan pilot oldu. Sevenlerine not: Rubinho'yu özlediyseniz bu yıl Le Mans 24 Saat'i biraz daha dikkatli izleyin, belki bir kokpitte ona denk gelebilirsiniz.
Sir Stirling Moss
Yaklaşık dört buçuk ay bir göğüs enfeksiyonu nedeniyle hastanede kaldıktan sonra bu ayın başında taburcu olan efsane isim, çoğu Formula 1 otoritesi tarafından şampiyon olamayan en büyük pilot olarak gösteriliyor. Sadece 67 yarışa çıkmasına rağmen 16 galibiyet elde eden Moss, yedi sezon arka arkaya şampiyonluk mücadelesi verdi. Bunların dördünde arka arkaya ikinci olurken, kalan üçünde ise üçüncüydü. Sir'ü büyük pilot yapan özelliklerinden biri de 1958 sezonuna baktığımızda rahatlıkla görülebilecek cinsten. Şampiyonadaki rakibi Mike Hawthorn'un Portekiz Grand Prix'sinden ihracına itiraz eden ve hakemlerin bu sayede ikinciliği Hawthorn'a geri verdiği yarış, belki de Moss'a şampiyonluğu kaybettirdi. Sezon tamamlandığında Hawthorn'un bir puan gerisinde kalan Stirling Moss, belki bir Formula 1 şampiyonu olarak değilse de zaferleri ve beyefendiliğiyle, ayrıca Mille Miglia, Targa Florio gibi prestijli yarışların kazananı olarak saygı görmeye ve hatırlanmaya devam ediyor.
Nico Hulkenberg
Hulkenberg eğer Renault ile anlaşmak için sezon sonunu bekleseydi, belki bugün Valtteri Bottas'ın yerine Mercedes'te yarışıyor olabilirdi. Bir türlü doğru zamanda doğru yerde olamayan Hulk, kariyerinin ilk sezonunda acayip şartlardaki sıralama turlarında Brezilya GP'si pole pozisyonunu elde etmiş ve dikkat çekmişti. Formula 1'e yükselene kadar girdiği her seride şampiyon oldu, bu yüzden Alman pilotlar arasında kendine seçkin bir yer bulmuştu bile. Formula 1 kariyerinde hala bir podyum dahi görememiş olması sadece şanssızlıkla açıklanabilecek Hulkenberg, bir gün doğru zamanda doğru yerde olursa podyuma çıkabilir, yarış kazanabilir, hatta şampiyon dahi olabilir. Yine de 2015 Le Mans 24 Saat galibi olarak şimdiden saygın pilotlar listesine adını yazdırmayı başardı. Bundan sonrası Renault'nun şampiyonluğa oynamasına bakıyor.