Sepang, karakteri ve iklimi gereği her zaman heyecanlı yarışlar üretti. Hafızalarımızı biraz karıştıralım. Geçen seneki “oh no no” olayı veya Kimi’nin dondurma yemesi yakın zamanda yaşanan şeyler. Ama pistteki en önemli olaylardan birisi, 1999 yılında ilk defa takvime dâhil olduğunda yaşandı.
O yıl sezon yine Japonya’da, Suzuka’da bitecekti. Fakat sondan bir önceki yarış Sepang’daydı. Hakkinen, Malezya’ya Ferrari sürücüsü Irvine’ın iki puan önünde gelmişti. Ancak o gün kimse şampiyonluğu konuşmuyordu. Çünkü Schumi dönmüştü.
Sezonun henüz ilk aşamalarında Silverstone’da kaza geçirip bacağını kıran Schumacher birçok yarışı kaçırmıştı ve söylentilere göre takıma dönmek istemiyordu. Çünkü Schumacher 1996 yılında Ferrari’nin şampiyonluk hasretiyle takıma dönmüştü ve başka bir pilota bu konuda yardımcı olmak, ikinci pilot statüsüne düşmek istemiyordu.
Bir gün Schumacher’in Cenevre’deki evinin telefonu çaldı. Telefonu evin kızı Gina açtı. Telefondaki Ferrari başkanı Luca di Montezemolo’dan başkası değildi.
Montezemolo, Gina’ya babasının iyileşme sürecinin nasıl gittiğini sordu. Küçük Gina yalanlardan bihaber, babasının bahçede futbol oynadığını söyledi.
Aynı günün akşamında Michael’a kesin emir iletildi. O hafta Malezya’da yarışacaktı.
Kimse o hafta şampiyonluğu veya Irvine’ı konuşmuyordu. Hakkinen bile gündemde eğildi. Tüm padoğun ağzında Schumi’nin dönüşü vardı. Peki Schumi Malezya’da nasıl bir performans sergileyececekti? Eskisi gibi olabilecek miydi? Sakatlığı atlatabilmiş miydi? Veya daha önemlisi, Eddie Irvine’a yardım edecek miydi?
Müthişti. Schumi gittiği gibi dönmüştü. İlk defa gelinen bu aşırı sıcak ve nemli pistte kimsenin beklemediği kadar formdaydı. Hafta sonunu domine etti.
Şimdi akıllardaki soru, Schumi’nin Irvine’a yardımcı olup olmayacağıydı. Dördüncü turda merak edilen oldu. Schumacher sonunda Irvine’a yol verdi. Bundan sonra Irvine ön tarafta farkı açıp uzaklaşırken Schumacher’in görevi takım arkadaşı için Hakkinen ve Coulthard’ı geride tutmaktı.
Schumi bu işte o kadar başarılıydı ki Fin sürücü yarıştan sonra Schumi’nin kendini durdurmak için kirli numaralar yaptığını söylemişti. Çok yaklaşıyor ve aniden hızlanıyor, Hakkinen’in dikkatini bozuyordu.
İşler Ferrari’nin istediği gibi gitti. Irvine kazandı ve şampiyona liderliğini aldı. Tabii ki birkaç saatliğine. Yarış sonrasında toplanan hakemler Ferrari’nin aracının kurallara uygun olmadığına hükmetti. Böylece iki sürücü de yarıştan diskalifiye olmuş oldu.
Olayı mahkemeye taşıyan Ferrari, Irvine’a şampiyonlukta yardım etmek için elinden geleni yaptı. Mahkeme galibiyeti ve puanları Irvine’a geri verdi. Ama bu siyasi gelişmeler şampiyonluk için yeterli olmadı. İki hafta sonra Japonya’da Irvine’ı mağlup eden Hakkinen dünya şampiyonu oldu.
Bu yazı, emekli Formula 1 spikeri Murray Walker’ın anılarından derlenerek oluşturulmuştur.
;;;