Türk motor sporları dünyasında adından sıkça söz ettiren Ayhancan Güven, Porsche Fabrika Pilotu olmanın kendisi için anlamını ve motor sporları dünyasındaki prestijini Diabolica’ya verdiği röportajda anlattı.
“Porsche, Bu İşin Zirvesinde”
Ayhancan Güven, Porsche gibi köklü bir markanın parçası olmanın sporda kazandırdığı itibarı şu sözlerle açıkladı:
“Motor sporlarındaki branşlara baktığınızda, spor otomobillerinde Porsche belki de en güçlü markalardan biri. Ferrari, BMW, Mercedes gibi markaları sayabilirsiniz, ama Porsche’nin Le Mans yarışlarındaki ve GT serilerindeki geçmişiyle bu işin içinde çok uzun zamandır yer aldığını görürsünüz. Geçen yıl motor sporlarında 75. yılını kutladı.”
Güven, Porsche Junior seçmeleriyle bu ailenin bir parçası olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Bu süreç bana sporda büyük bir statü ve fırsat kazandırdı. Büyük takımlarla ve sponsorlarla çalışma şansı buluyorum. Ayrıca global bir spor olduğu için dünyanın neresine giderseniz gidin, yaptığınız iş saygı görüyor. Bu, Porsche Fabrika Pilotu olmanın en büyük artısı.”
Amerika’da Takım Uçağıyla Taşındı
Ayhancan Güven, Amerika’da yaşadığı sıra dışı bir anıyı da röportaj sırasında paylaştı. WEC (Dünya Dayanıklılık Şampiyonası) için Felipe Nasr ile birlikte bir projede yer aldığını belirten Güven, şunları anlattı:
“Daha Hypercar projesi olmadan önce Felipe Nasır’la beraber WEC yapma projem vardı.”
“Silver Pilot’tum o zamanlar. 2020 olması lazım galiba. O zaman kontroller yapıldı, koltuk ayarı yapıldı bana fabrikada. Sonra işte takım dedi ki ‘Pazartesi sabahı 8’de takım aracıyla işte gidiyorsunuz.'”
“Ben de dedim yani bu nasıl bir şey? 500-600 millik bir yolculuk için otobüsle gideceğimizi düşündüm. Ancak piste vardığımda bir de ne göreyim? Eski bir askeri havaalanında takımın kendi uçağı bizi bekliyordu! Böyle büyük takımlarla çalıştığınızda bu tür sürprizler yaşayabiliyorsunuz. Bu deneyim benim vizyonumu genişletti.”
Le Mans Planları, Verstappen-Norris Savaşı, Altın Madalya | Ayhancan Güven: Şampiyon Sürücü #1
trf1.net