Valentino Rossi'nin ustalıkla elde ettiği İspanya GP’si zaferi onu bir dahi seviyesine yükseltiyor. Randy Mamola, bu zaferin Yamaha’ya açık bir mesaj olduğu kanaatinde.
Aslında bu köşe yazısı başka bir kahramana sahip olacaktı, ancak Pazar günkü yarış senaryomu değiştirmeme sebep oldu. Valentino, Jerez’de sadece polü ve galibiyeti almadı, ayrıca bir mesaj da gönderdi.
Pazar günü saatler öğleden sonra ikiyi gösterdiğinde pist şartları ona herkesten daha uygundu, ama bu başarısının değerini asla azaltmamalı. Aklı başında hiç kimse Rossi’nin sihrine laf edemez, ama son galibiyeti onun bir dahi olduğunu gösterdi. Her şeyi kazanmış ve artık 37 yaşında birinden bahsettiğimizi unutmayın.
Pistte yaptıklarından ziyade, pist dışında yaptıklarını daha hayranlık uyandırıcı buluyorum.
Tüm fanlar gibi, ben de sosyal medyayı takip ediyorum. Bu sayede onun motivasyonundaki anahtar noktaları görmemi sağladı. Çiftliğinde Valentino etrafını umutlu gençlerle çevreleyip onlara karşı yarışıyor.
18 yaşındaki bir Moto3 sürücüsünün, tarihin en iyisine karşı yarışırken ne yapmak istediğini düşünün. Yeteneğini göstermek için Valentino’yu geçmek isteyecektir. Toprak pistte ve güçlü motosikletlerle yapılan antrenman seansları bu sayede çok çekişmeli hale geliyor. İlginçtir ki, Rossi Jerez’de antrenmanlarındakine benzer şartlarla karşılaştı.
Sadece herkesin muzdarip olduğu çekiş azlığından dolayı yarış geçtiğimiz yıla oranla 32 saniye daha yavaştı. Pazar günü sıcaklıklar yükseldi ve sert hamurlu lastikler patinaja neden oldu. Burada önemli bir element vardı: kanatçıklar. Güvenlik konu olduğunda herkes kanatçıklardan konuşuyor, ama Jerez’de sonuca doğrudan etki ettiler.
Kanatçıkların öncelikli amaçlarından biri hızlanma sırasında ön lastiğin yerden kalkmasını engellemek. Anti-wheelie sisteminin etkisini azaltarak motorun daha fazla zorlamasını sağlayabilmek de bununla birlikte geliyor. Tüm bunların sonucu olarak da tutunma azsa, arka lastik daha çok kayıyor.
En çok zorlanan motosikletlerin en güçlüler olduğunu unutmamak gerek. Örneğin Suzuki’ler beş ve altıncı sırayı alarak iyi bir iş çıkardılar, aynı şekilde 2014 Ducati’lerle yarışan Laverty ve Barbera da dokuz ve onunculardı.
Valentino ise bu şartları en iyi değerlendiren sürücü oldu. İtalyan sürücü tecrübesini ve kaynaklarını en iyi şekilde kullandı. Ayrıca Lorenzo’nun Ducati’ye transferi mutlaka etkisini göstermiştir.
Rossi, Yamaha’ya onu seçerek hata yapmadıklarını gösterdi. Sadece motosiklet satmalarına yardımcı olmayacak, galibiyetler için hala mücadele edebilecek kadar güçlü olduğunu kanıtladı.
Şampiyonanın şu anki durumuna bakarsak, Marc ve Jorge dahil kimse bunu beklemiyordu. Şimdi bu ikisi dahil herkes kendine aynı soruyu soruyor: Vale bunu tekrarlayabilecek mi?
Cevabın bir kısmını iki hafta sonra Le Mans’da göreceğiz.