Mercedes, 2025 sezonunda yarışacak W16 aracında sürdürülebilir karbon fiber kompozit malzemeler kullanmayı planladığını açıkladı. Bu yenilik, Formula 1 tarihinde bir ilk olacak.
Karbon fiber, F1’de ilk kez 1981 yılında McLaren MP4-1 aracında kullanılmış ve o tarihten bu yana otomobillerin ana yapısını oluşturmuştur. Hafifliği ve yüksek dayanıklılığı sayesinde vazgeçilmez bir malzeme olmuştur.
Mercedes, mevcut araçlarında kullanılan malzemelerin yaklaşık %75’inin karbon fiber kompozitlerden oluştuğunu ve bu alanda sürdürülebilir çözümler geliştirmeye çalıştığını belirtti. Takım, F1’in 2026’dan itibaren %100 sürdürülebilir yakıt kullanma planına paralel olarak, karbon ayak izini azaltmaya yönelik adımlar atıyor.
Mercedes’in uzun vadeli hedefi, 2040 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmak.
Sürdürülebilir Karbon Fiber Üretimi Nasıl Olacak?
Karbon fiber kompozitler, yaklaşık %60 lif ve %40 reçineden oluşuyor. Bu lifler reçine ile işlenerek sertleştiriliyor ve otomobillerin yapısında kullanılıyor. Mercedes, bu süreci sürdürülebilir hale getirmek için INEOS gibi iş ortaklarıyla çalışıyor.
Takım, yeni malzemenin standart karbon fiber ile aynı dayanıklılık testlerinden geçmesi gerektiğini vurguluyor. FIA ile iş birliği içinde sürdürülebilir karbon fiber kompozitlerin F1’de kullanılabilirliğini kanıtlamayı amaçlayan Mercedes, laboratuvar testlerinden sonra pist üstü testlere geçmeyi hedefliyor.
Toto Wolff: “F1, Dünyanın En Hızlı Laboratuvarı”
Mercedes takım patronu Toto Wolff, sürdürülebilirlik konusunda liderlik etmeye devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:
“Performans ve inovasyonu birleştirdiğinizde, ilerleme sağlarsınız. Sürdürülebilir değişimi sağlamak için çalışan bir ekip yönetmekten gurur duyuyorum.”
“İş ortaklarımıza ve FIA’ya bu projeye destek verdikleri için teşekkür ediyorum. Hep birlikte sürdürülebilir ürünler konusunda ilerleme kaydediyoruz ve Formula 1’in dünyanın en hızlı laboratuvarı olmaya devam ettiğini gösteriyoruz.”
trf1.net