Manor takımının 2017 Formula 1 sezonu öncesinde spordan çekilmesi, 2009'dan sonra ilk kez griddeki araç sayısının 20'ye inmesine neden oldu.

Manor'un alıcı bulamaması nedeniyle kapandığının açıklanması, takımın 2017 F1 aracını tamamlamasına yakın bir zamanda gerçekleşmişti. Bu olaydan kısa bir süre sonra yeni aracın rüzgâr tüneli modeline ait birkaç görüntü internete düşmüştü.

Bu fotoğrafları detaylı olarak inceleyen Matt Somerfield, 2017 sezonunda diğer takımların ve eğer yarışabilseydi Manor'un neler yapabileceğine bir ön bakış attı.

Åžasi ÅŸekli


2017 Manor Racing ÅŸasisi

2017 yılında yarışacak şasiler çoktan üretilip, fabrikadaki yerlerini almış.

Şasiler hazır olsa da geriye kalan detaylar için aynısını söyleyemeyiz. Para akışının azalması nedeniyle Manor, iflasın getireceği finansal zararı limitlemek için tedarikçileriyle ilişkilerini askıya almıştı.

Şasinin arkasındaki tasarım, F1'in genç takımının da - Mercedes'in fabrika takımının son üç yıldır yaptığı gibi - yakıt hücresi ve güç ünitesinin ön yüzü arasında bir sıvı-hava soğutucu düzenini kullanmaya karar verdiğini gösteriyor.

Ayrıca ekibin kanatlardan gelen aerodinamik performansı maksimize etmek için bazı elektronik parçaları da sidepod'lardan bu aralığa taşıdığı görülüyor.

Ölü doğan yarış aracı?


Manor'ın 2017 aracı rüzgar tüneli modeli

Manor tasarımcıları bir süredir MRT07'ye odaklanmış durumda. Bu yüzden, elimizde sadece şasi ve rüzgâr tüneli modeline ait görüntüler olmasına rağmen, başka ilginç tasarım detaylarını da görebiliyoruz.

Ön kanat, 2017 kuralları dolayısıyla merkezi nötr bölgenin ucuna eklenen parça nedeniyle deltoid formunu kazandı.

Tasarımcılar, sığ burnu 2016 araçlarındaki gibi nötr bölge boyunca uzatmak yerine olabildiğince geriye çekmiş.

2009 yılında tanıtılan nötr bölgeden beri takımların yoğunlaştığı burun pozisyonu belki de 2017'ye dair en önemli ipucunu taşıyor.

Burnun şekli ve nötr bölgeye yakınlığı bu kısmın davranışını değiştirerek downforce üretimi ve geriye doğru olan akışı geliştirme gibi görevleri yerine getiriyor.

Yeni kurallarla ön kanadın ve hemen arkasında yer alan lastiğin genişliği de arttırıldı.

Daha agresif olan dış tünelin üzerinde birkaç eleman bulunuyor. Üç parçalı kademenin içinde yer alan dışarı doğru yönelen 'r' kademesi ve kanatçıklar gibi eğimli tasarlanan alt paneli bunlara örnek olarak gösterebiliriz.

Bu tasarım felsefesinin Williams FW36 ve Caterham CT05'te kullanıldığını görmüştük. 2017'de bu düzenin geri dönüşünün arkasında yatan sebep, artık daha geniş olan lastiğin yüzeyindeki hava akımını dağıtarak etrafından geçirmek olabilir.

Dışa doğru kıvrımlı olan kenar plakasına da akımı yukarıya doğru ileten bir kanard eklenmiş. Bu parça da hava akımını lastik etrafından dolandırarak lastiğin ürettiği girdabın şeklini iyileştirmeye yardımcı oluyor.

Ön kanadın iki temel elemandan oluşan ana düzlemi ise dışa dönük tünelin üzerine eklenen ekstra yarıklarla desteklenmiş.

2016 araçlarıyla karşılaştırdığımız zaman üstteki kanatçıkların da farklı bir tasarıma kavuştuğunu görüyoruz. Alttaki iki kanatçık birbirine temas edecek şekilde çevrilmiş.

Buna benzer bir tasarımı Renault daha önce kullanmıştı. Bu düzen, bulundukları bölgeye yakın bir yerde oluşan Y250 girdabı üzerinde etkili olacaktır. Kanatçıkların önüne yerleştirilen ters L şeklindeki kanardlar da aşağı yönlü akan girdabın şeklini, şiddetini, dönüşünü ve yerleşimini etkileyecektir.


Manor rüzgâr tüneli model aracı

Kurallar dolayısıyla artık daha geniş olan tekerlekler de takımların sezon içerisinde gelişim arayacağı alanlardan birisi olacaktır.

Her ne kadar yapılabilecek şeyler kurallar tarafından kısıtlanmış olsa da, aerodinamik etkiyi iyileştirecek daha karmaşık yapısal tasarımların uygulanmasını sağlayacak hamleler görmemiz mümkün olacaktır.

Sidepod'un delta şekli, 2017'de bargeboard'ların rolünü arttırdı. Manor'un rüzgâr tüneli modelinde sidepod'un ön yüzünde görülen bargeboard'lar, tabanın köşesindeki balta kafası bölmeye kadar uzanıyor.

Bargeboard'ların en uç kısımları aracın splitter'ı ile aynı seviyeye kadar ulaşıyor. Tırtıklar ise nispeten daha büyük yüzeylerin verimini arttırmaya yardımcı olacaktır. En öndeki tırtığın yaptığı eğim hem destek görevi görüyor, hem de yatay bir aerodinamik yüzey oluşturuyor.

Araçların genişlemesiyle paralel olarak genişliği artan sidepodlar ise takımın iç hava akımını iyileştirmek adına radyatör ve intercooler (ara soğutucu) yerleşimleri yerleşimi konusunda daha serbest olmasını sağlıyor.

Kokpitten çıkıp tekil girdap oluşturucuya kadar uzanan sidepod üstü çıta, sidepod'un omuz bölümünde kıvrıldıktan sonra tabandan birkaç santim yukarıda bitiyor. Bu tarz eklenti parçaları 2005-2008 yılları arasındaki araçlarda da görülüyordu.

Bu çıtalarda dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var: geçtiğimiz yılların aksine çıta ve akım düzenleyiciler sidepod yüzeyinden çok daha beride konumlanmış.

Ön bölümde maksimum genişlik değerine ulaşan sidepod'ların çapı, tabanı açığa çıkartmak adına ve alttaki kesik bölgeyi iyileştirmek adına yükseltilen soğutma çıkışlarına doğru azalıyor.

Arka lastiğin hemen önünde yer alan lastik püskürtmesi tablasında iki adet L şeklinde büyük yarık yer alıyor. Bu parçalar lastiğin difüzöre yanal olarak püskürttüğü havanın şekillendirmesini sağlıyor. 2016'da arka lastik merkez ekseninde başlayan bu L şekilli yarıkların başlangıç noktası, 2017 kurallarıyla bu eksenin 175 mm önüne taşındı.

Aracın arka bölümünde en çok dikkat çeken detay, F-Kanalı'nın izin verildiği daha uzun kanatlarla temasının yasaklanması sonrasında takımların terk ettiği köpek balığı kanatçıkların geri dönmüş olması.

2017'de daha kısa ve eğimli arka kanatların gelişi nedeniyle oyuna tekrar dönen köpek balığı kanatçıklar, özellikle sapma durumunda alt bölüme sıkıntı yaratabilecek türbülanslı hava akımından kanadı koruyacak.

Daha alçak, daha geniş ve eğimli olan arka kanatla gelen yeni kanat kenar plakası yüzeylerine rağmen uç bölümde hava akımını içeriye yönelten yarıkları görmeye devam edeceğiz.

Yeni geometri dolayısıyla azalmış olabilecek rijitliği (esnemezliği) arttırmak için geçen sezon 1 olan arka kanat destek sütunu (kirişi) sayısı 2'ye çıkarılmış.

İlk kez Toro Rosso'nun geçtiğimiz yıl kanat ucundaki girdapları uzaklaştırmak için kullandığı açık uçlu kenar plakası yarıkları, Manor'un 2017 aracında da görülüyor.


MRT05 giydirmeli Manor MRT07

Başarıya giden yolun yarısı

Takım, ocak ayının başında ortaya çıkan finansal sorunlara geçici bir çözüm bulmak için çalışmalar yürütmüştü.

2016 aracının modifiye edilmiş aracına ihtiyaç duyulan çözüm için MRT05B adlı bir geçici araç üzerine çalışmalar başlamıştı.

Yapılan modifikasyonlar arasında karoser parçalarını yeni kurallara uygun şekilde uzatmanın da olduğuna inanılıyor. Yani takımın burnun alt kısmını ve kanat sütunlarını, splitter ve plaka yerleşimini, bargeboard'ları, sidepod üst korumalarını elden geçirmenin yanı sıra yeni bir taban ve yeni bir arka kanat üretmesi gerekiyordu. Ayrıca difüzör yükseliğinin de kurallara göre düzenlemesi lazımdı.

Takımın alıcı bulamaması üzerine tüm bu çalışmalar durduruldu ve Manor, F1 sahnesinden çekildi.

Kısıtlı bütçeyi göz önüne alırsak Manor'un MRT07'sinin griddeki en az detaya sahip araç olma ihtimali oldukça yüksekti. Karşımızdaki modelin tasarımını buna eklediğiniz zaman 2017 araçlarının ne kadar karmaşık aero yapıları içereceğini anlayabilirsiniz.

Yukarıdaki fotoğrafta 2017 aracına 2016'nın renk düzenini eklediğimizde yeni Manor aracının yarışsaydı nasıl görünebileceğini aşağı yukarı anlıyoruz. Tabii bu, bir hayalden öte olmayacak.

tr.motorsport.com