Üç kez DTM şampiyonu Rene Rast ve serinin önde gelen sürücülerinden Nico Müller, 2023'te WEC'ye geri dönüş yapacak olan Audi'de mücadele edecekler.
Dört sene boyunca üç şampiyonluk kazanarak DTM'de Audi'nin en başarılı sürücü olan Rast, 2020'de sezon boyunca Müller ile verdiği mücadelenin ardından şampiyonluğu kazanmıştı.
Alman sürücü 2021 yılında Formula E'ye geçiş yaptı ve Puebla'da podyuma çıkmayı başardı. 2022'de DTM'e geri dönüş yapacak olan Rast, 2023'te ise dayanıklılık yarışlarında tam zamanlı yarışacak.
Bu sırada Müller, 2014 yılında Audi'nin DTM'deki fabrika takımına katıldı ve son yıllarda Alman üreticinin en başarılı isimlerinden biri oldu. Müller aynı zamanda 2019 ve 2020'de şampiyonada Rast'ın arkasında ikinci oldu.
Audi'nin bu sene DTM'den fabrika desteğini çekmesinin ardından İsviçreli sürücü, şampiyonada müşteri takımları ile mücadele etti ve Rast'ın eski takımı Team Rosberg'e geçerek Monza'da podyuma çıktı.
Hem Rast hem Müller en az iki sene daha Audi'nin sürücüsü olarak mücadele edecekler ve Audi'nin LMDh aracının gelişimine yardım edecekler.
Audi Sport patronu Julius Seebach, "Rene Rast ve Nico Müller şu an sürücü marketinde bulunan en iyi sürücüler arasındalar ve onlar ile geleceğe ilerlemekten dolayı çok mutluyuz."
"Pistte gösterdikleri performansın yanında, takımı ileri götürmek için her şeye sahipler. Rene'yi yeniden DTM'de görecek olmak çok güzel."
"Aynı zamanda Nico ve Rene, Le Mans'da yapacağımız geri dönüşe hazırlandığımız ilk iki sürücü olacaklar." dedi.
Audi, spor araçlar programında hem Le Mans'da hem de Daytona 24 Saat'te mücadele edecek, bu nedenle FIA WEC'de ve IMSA WeatherTech Spor Araç Şampiyonası'nda mücadele etmeleri de bekleniyor.
Hem Audi hem de kardeş markaları Porsche; Toyota, Glickenhaus, Peugeot ve Ferrari'nin yarışacağı, daha pahalı olan LM Hiper Araç rotasını takip etmek yerine, LMDh rotasını takip edecekler ve araçlarını Multimatic LMP2 şasisinin bir sonraki jenerasyonu üzerinde tasarlayacaklar.
Son jenerasyon DTM araçlarını ve LMDh araçlarını karşılaştıran Müller, "Aralarında çok ortak nokta var aslında. İnsanlar bu farkı genellikle görmüyor. Ancak aracın yapısı çok farklı değil. DTM aracının şasisi tabii ki binek araçlara benziyor. Ama bu bir binek araç değil."
"Aracın sürüşü de bir o kadar birbirine benziyor. LMDh ne durumda daha bilmiyorum, ancak LMP2 araçları sürdüm. Sürüşleri birbirine çok benziyor. Bu nedenle orada deneyimim var ve lastik yönetimini de biliyorum, çünkü Class 1 araçları düzgün bir lastik yönetimine sahip, şu anki gibi değil, bu da gayet değerli bir şey." dedi.
tr.motorsport.com