Ferrari’nin zirveye döndüğü ve etkileyici bir performans gösterdiği bir yarış izledik Melbourne’da. Giovinazzi ilk defa piste çıktı ayrıca, ve de Ocon ilk puanlarını aldı. Peki bu yarışta kim neler kazandı, kimler neden buradan üzgün ayrıldı?
KAZANANLAR
Yeni Ferrari
Ferrari kış testlerinde gerçekten iddialıydı. Birçok kişi “o sene bu sene” derken bazıları da her sene böyle şeylerin olduğunu söyleyip Ferrari’den bir şey ummuyordu.
Cuma ve Cumartesi günleri Ferrari için pek de iyi geçmedi. Ancak yarış başlayınca Kırmızılar için her şey değişti.
Hamilton ilk virajı önde döndü fakat farkı bir türlü açamadı. Vettel’in nefesini sürekli ensesinde hissetti. Ardından Lewis Hamilton pitlere geldi ve çıktığında Max Verstappen’in arkasındaydı.
Vettel birbirinden hızlı altı tur atıp pite geldiğinde tüm Ferrari taraftarları nefesini tutuyordu. İlk virajı bu sefer kim önde dönecekti?
Vettel, Verstappen ve Hamilton’ın önünde piste çıkınca Kırmızı aracın önünde galibiyeti engelleyecek tek şey vardı artık, o da kendi yapacakları bir hataydı.
Galibiyetten sonra büyük patron Marchionne “zamanı gelmişti” diyerek zafer açlığını ifade etti.
Takım için ve tüm bu süreç boyunca bizim yanımızda duran tifosi için çok mutluyum. Bu zafer için neredeyse bir buçuk yıldır bekliyorduk. İtalyan marşını yeniden duymak çok duygulandırıcıydı.”
“Sebastian şahane bir yarış ortaya koydu ve eminim Kimi de yakında takım arkadaşıyla beraber yukarıda savaşıyor olacak. Tabii ki bu zafer tüm takımla paylaşılacak bir şey. Hem pistte, hem de geride Maranello’da. Çünkü takım çalışması büyük hedeflere ulaşmanın tek yolu.”
Force India’nın Uçan Fransızı
Esteban Ocon, Melbourne’da kariyerinin ilk puanlarını kaydetti. Üstelik bu puanları Fernando Alonso’yu pist üstünde mağlup ederek aldı. İspanyol pilotu ısrarcı bir şekilde takip eden Ocon, nihayet 51. turda istediğini aldı ve Fernando Alonso’yu geçerek onuncu sıraya yükseldi.
“Zor geçen bir haftadan sonra Melbourne’da ilk puanımı kaydetmek güzel bir ödül.”
“Neredeyse tüm yarışı Fernando’yla savaşarak geçirdim. Çünkü yarışın ilk turunda yan yanaydık, o önde kalabildi ve ben günün geri kalan kısmında onu kovalamak zorunda kaldım. Zor bir savaştı çünkü o zor bir rakip ve yaklaşıp geçmek çok zordu.”
“Nihayet son birkaç turda bir boşluk buldum ve ilk viraja gelirken şansımı denedim. Benim yarışım için büyük bir andı ve beni puanlara götürdü. Sonuçtan ötürü mutluyum ve bu takımla ilk yarış haftamdan çok şeyler öğrendiğimi hissediyorum.”
Savaşçı Fernando
Yarışı tamamlamayı bile beklemeyen McLaren için puan savaşı vermek Fernando Alonso için bile bir sürpriz olmuştur. 14. turdan 51. tura kadar puan potasında kalmak tabii ki Fernando’nun kişisel maharetlerinin bir sonucuydu.
“Bu muhtemelen şimdiye kadar hayatımın en iyi yarışıydı. Herhangi bir kış hazırlığı olmadan, acımasız bir şekilde yakıt tasarrufu yapmam gereken böylesine rekabetçi olmayan bir araca sahiptim. Sanırım tur başına bir saniye hızlandırmamız gerekiyordu ve bu durumda bile puan alabiliyorduk.”
“Yapıyor olduğumuz şey, oldukça büyük bir sürprizdi, ancak sonunda yarışı tamamlayamadık. Fakat, muhtemelen yaşadığım en iyi yarışlarımdan biriydi.”
Ne olursa olsun, matador övgüyü hak ediyor.
Antonio Giovinazzi
Cumartesi günü gelene kadar İtalyan pilot yarışacağını bile bilmiyordu. Buna rağmen Ferrari’de de yedek sürücüsü olan genç pilot, Sauber tulumuyla çıktığı ilk yarışında kendisinden beklnenden iyi bir performans ortaya koydu.
“İyi bir yarıştı. Bugünkü performansımdan mutluyum. Hedefim daha fazla tecrübe kazanmak ve araçla mesafe gitmekti. Gelişebileceğim alanları analiz etmek için mühendislerimle birlikte oturacağım. Bu inanılmaz fırsat için tekrardan Sauber F1 takımına ve Scuderia Ferrari’ye teşekkür etmek istiyorum. Benim için inanılmaz bir hafta sonuydu.”
Böylece Giovinazzi, 2011 Brezilya GP’den beri ilk defa yarış tamamlayan İtalyan pilot oldu. Bakalım Giovinazzi bir daha böyle bir şans elde edebilecek mi bu sene? Takipçisiyiz!
KAYBEDENLER
Gümüş Oklar
Podyuma iki pilot sokan bir takım nasıl kaybeden olabilir?
Ama konu Mercedes ise olabiliyor. Son üç yılda neredeyse her yarışı domine edip bu yarışta da pole pozisyonunu elde eden Mercedes galibiyeti bu sefer Ferrari’ye kaptırdı.
Öte yandan Gümüş Oklar’ın yeni pilotu Valtteri Bottas da tempo olarak da zayıf kaldı.
Ama gerçek şu ki, tüm Mercedes cephesinin kabul ettiği gibi Ferrari burada Mercedes’ten daha hızlıydı, o kadar basit.
Bu tabii ki Ferrari’nin yeni Mercedes olduğu ve her yarışı kazanacağı anlamına gelmiyor. Ama bu koşullarda daha iyiydiler.
Şimdi onlar düşünsün…
Red Bull
Red Bull Melbourne’da çok mutlu olmayacağını biliyordu. Ama yine de insanlar Red Bull’dan daha fazlasını bekliyordu.
Bu eğlenceli takım için ne sıralamalar iyi geçti ne de yarış. Üstelik sorun sadece Renault motoru değil, aynı zamanda RB13 şasisinin keskin olmasıydı. Pilotlar bu sebeple bir türlü istedikleri downforce seviyelerine ulaşamamışlardı.
Artık önlerindeki maça bakacaklar.
Bal Porsuğu
Avustralya’da Avustralyalı pilotlar geleneksel olarak pek başarılı olamazlar. Daniel Ricciardo da bir istisna değil tabii ki.
Bal porsuğumuz daha Cumartesi günü sorunlar yaşamaya başladı. Canını dişine takarken attığı turda çakıllara çıktı ve sıralamaları orada kapattı.
Sonra Ricciardo’nun altıncı vitesinde sorun olunca Red Bull aracı pitlere çekti ve hummalı bir çalışmayla ikinci turda piste geri gönderdi. O aşamada aslında kimse Ricciardo’dan bir zafer veya bir podyum beklemiyordu. Ki kendisi de şova biraz eğlence katmak için piste çıkmıştı.
Ama Renault motoru pek öyle düşünmüyor olsa gerek, Ricciardo’nun yarışını yarıda kesmeye karar verdi.
Bakalım Ricciardo evindeki bu şanssızlığını yenebilecek mi?
McLaren
Aslında McLaren’i kazananlara da yazabilirdik. Çünkü beklediklerinin aksine bitiş çizgisini görebildiler. Ama eminiz ki hiçbir McLaren taraftarının hedefi bu değildi. Tıpkı Alonso ve Vandoorne’un da olmadığı gibi.
İspanyol pilot artık kariyerinin sonlarına yaklaşırken o çok istediği üçüncü şampiyonluğunu yakalayabilecek mi bilmiyoruz. Ama Honda motoruyla pek de kolay gözükmüyor.
;;;