Bu slogan Bahreyn’in 1 yılı aşan bir süredir iç savaşta olmasını sağlayan kitlenin ülkedeki pek çok duvara işlediği bir söz. Bahreyn de sular durulmadı ve uzun bir süre de durulmayacak gibi görünüyor. Aslında yaşanan durum oldukça içler acısı ve Bernie zihniyetinin ne kadar vahim durumlara geldiğini özetliyor.
Kısaca Bahreyn’den bahsetmek gerekiyor. Bahreyn oldukça şirin ve gelecek vadeden bir Arap ülkesiydi. Son iki yılı saymazsak Arap ülkeleri içinde en hızlı büyüyen ekonomilerin başındaydı. Ayrıca ülkeyi yöneten son dönemdeki Krallar ülkeye batı tarzı yaşam kültürünü ithal etmeye başladılar. Bunun en önemli başyapıtlarından ve simgelerinden biri de kuşkusuz Bahreyn GP oldu. Ekonominin sadece zenginler için geliştiği bir ortamda açlık çeken halk milyonlarca doların çölün ortasında bir piste aktığını gördü. Dahası anlaşma gereği her yıl Kral’ın özel hesabından 20 milyon dolar civarında bir paranın akmaya devam edeceğini de öğrenmiş oldular. Yarış berbat, pist keyifsiz ve ülke koşulları çok kötü durumdayken Kral’dan her yıl akan devasa paralar sayesinde yarış takvimde kalmaya devam etti.
Açık konuşmak gerekirse kötü de olsa iyi de olsa 1 yarış eksik ya da fazla bizim çok şey fark eder. Bahreyn de yarış olsun tabii ki isterim. Ancak son ana kadar bu sene iptal edileceğini düşündüm. Bunun sebebi ise oldukça basit. Halk Kral’a karşı ve onun getirdiği lüks hayatın ülke gerçeklerine uyuşmadığı gerçeğine karşı ayaklandı. Aynı halk uzun zamandır da bu düşünce peşinde canlar kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Onlara göre F1’de Kral’ın getirdiği bir saçmalık ve insanlar yoksulluk içindeyken böyle bir şeyin ülkeye gelmiş olması bile saçma. Özetle F1 Bahreyn halkının ayaklandığı unsurların bir simgesi ve bir parçası. Unutmamak gerekir ki bu ayrıca onların seslerini dünyaya duyurmak için gördüğü fırsatlardan belki de en önemlisi. Çünkü Bahreyn’deki olaylar Suriye, Mısır, Libya’da olduğu gibi geniş bir yankı uyandıramadı.
Şimdi bir tarafta çölün ortasında sıkıcı bir yarış ve iç savaş hali yaşayan bir ülke var; diğer tarafta ise taraflı tarafsız herkes tarafından beğenilen ve organizasyon açısından kusursuz olan bir İstanbul Park var. Aradaki fark ise çok basit: 7-8 milyon dolar. Emin olun Bahreyn’in ödediği miktara yakın bir miktar ödemeyi kabul etmiş olsak bir şekilde takvimde yer alırdık. Hadi İstanbul bir yana hâlihazırda yakın geçmişte takvimde yer almış ya da dönüşümlü olarak takvimde yer alan pistlerden biri sezon sonuna eklenemez miydi? Bahreyn en azından sezon sonuna kadar ertelenip çeşitli çözümler üretilemez miydi? Aslında F1 için oldukça önemsiz sayılabilecek miktarlar gözden çıkarılsa her şey yapılabilir.
F1’in finansı oldukça önemli bir konu ve yüksek meblağlar olmaksızın F1’in devamı mümkün değil. Ancak hiçbir şey insan hayatından daha değerli, daha önemli değil. F1 tabii ki riskler içeriyor ve pistte ölmek bir olasılık. Ancak iç savaş yaşayan bir ülkede “Kanımız üzerinde yarışmaktan vazgeçin!” diye haykıran bir karmaşaya girmek delilik. Güvenlik önlemler almak ne kadar yeterli oldu gördük. Force India takımından birkaç kişi neredeyse hayatından olacaktı. Bunun sevdiğiniz bir pilot ya da hepsinden öte bir aile babası olduğunu düşünün. F1 her ne olursa olsun para diyen bir adam tarafından yönetilmemeli. Bernie spora çok önemli hizmetlerde bulundu ve çok büyük işler başardı. Ancak her kim ne olursa olsun insan hayatının önemini idrak edemiyorsa iş işten geçmiş demektir.
Umarım sorunsuz ve keyifli bir yarış olur. Ancak o pistin birkaç kilometre uzağında bir senedir yitirilen canlar olduğu gerçeği dururken benim adıma keyif alabilmek biraz zor olacak.
Çağrı Bostancı