Lewis Hamilton ve Sebastian Vettel, geçtiğimiz hafta İspanya’da bize titanların savaşından bir sahne gösterdiler. Gerçi bu tip savaşlar ispanya’da ender rastlanan şeylerden değildir fakat biz yine de epey heyecanlandık. Peki bu iki plottan başka kimler ne yaptı?
KAZANANLAR
Hamilton, Mercedes ve Takım Çalışmasının Güzelliği
Yarış pilotları her zaman takımlarına teşekkür ederler ve bugünlerde takım çalışmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizerler. Ama hiçbir şey bunu, Lewis Hamilton’ın Mercedes’e Barselona’da gösterdiği gibi gösteremez.
Gümüş Oklar için ilk artı güncellemelerdi. En önemlisi de, sezon başında teşhis ettikleri bazı büyük açıklarını kapatan araç üstündeki aerodinamik güncellemelerdi.
Hamilton sıralamalarda mükemmeldi, pole pozisyonun sadece 0.051 saniye ile kazandı.
Sonra startta biraz fazla patinaja kalan Hamilton geriye düştüğünde Mercedes baskı altındayken nasıl çalıştığını ortaya koydu. Zekice yapılan bir strateji değişikliği İngiliz pilota hayat verdi ve onu yarış sonunda avantajlı hale getirdi.
Evet, tabii ki 34. turda giren sanal güvenlik aracının faydası da oldu. Ama Mercedes kendi şansını kendi yarattı. Kozlarını zekice oynayan Mercedes, bu başarıyı hak etti. Ve tabii Hamilton da.
Britanyalı pilot Pazar günü adeta limitlerine uzandı. Takım telsizinde duyduğumuz gibi, vücudunun sınırlarındaydı. Bu süreçte iki kilo civarında kaybetti. Ancak görünen o ki bu sürecin her dakikasını sevdi.
“Yarışlar işte böyle olmalı” bile dedi sonrasında. Ve ekledi: “Bunu sevdim ve bunu dünyalara değişmem.”
Force India ve İhtimaller
Bir başka yarış ve bir başka çifte puan. Force India bu sıralar kendi sıkletinin üstünde yumruklar atabilmeyi bir alışkanlık haline getirdi. Hatta neredeyse bir beklenti bile oldu.
Tabii ki takımın başarıları gözden kaçmamalı. İlk beş yarışın tamamında iki araçla puan alabilen başka takım yok. Hatta bu yarışta dört ve beşinci sıralarda yarışı tamamlayan takım, puan hanesindeki en büyük artışı görmüş oldu. Ve İspanya’da Force India’dan fazla puan alabilen tek takım, Mercedes’in ta kendisiydi.
Takım adına dördüncülük alan Perez, şüphesiz en mutlu isimlerden biriydi ve bu mutluluğu sözlerine de yansıyordu.
“Bizim için inanılmaz bir gün oldu ve takımımızdan ve tüm hafta boyunca yaptığımız işten gururluyum. Her şey işimize geldi ve büyük puanlarla ayrıldık. Önümüze çıkan çoğu fırsatı değerlendirdik ve puan kazanma meselesi varsa ortadaydık. Burayı dördüncü sırayla terk etmek inanılmaz hissettiriyor ve bize sezonun geri kalanıyla ilgili büyük özgüven veriyor.”
Esasında başarı bu sonuçtan çok daha öte büyük bir mücadele anlamına geliyor. Çünkü Perez Cuma ve Cumartesi günleri araç dengesinden memnun değildi iyi bir ayar tutturamıyordu. Sonra mühendisleriyle çalışıp araç tabanında değişiklikler yaptı.
Büyük takımların karşılaştığı sorunları ve Force India’nın o takımlarınkinin yanında komik kalan bütçesini yan yana koyduğunuzda bu başarıdan etkilenmemek elde değil.
Sergio Sürsün İstikrar Büyüsün
Ve bir istatistik daha, Sergio Perez son 15 yarışın tamamında puan almayı başardı. Bu Formula 1 tarihindeki en iyi 13. puan toplama serisi. Üstelik istikrarıyla tanınan Webber, Massa veya Barrichello’nunkinden iyi.
Monaco’da kazanılacak bir puan, Perez’i bir sıra daha yükseltecek. Kanada’da Rosberg’i yakalayacak. Üstelik inanılmaz bir Mercedes süren Rosberg’i.
Toro Rosso’nun Pazar Mesaisi
Cumartesi günü işler Toro Rosso için pek de iyi gözükmedi. Carlos Sainz JR kendi evinde ancak on üçüncü sırayı alabildi sıralamalarda. Burada kötü hatıraları olan Kvyat ise yirminci sırada kaldı. Ama Pazar günü geldiğinde iki sürücü de ekstra mesai yaparak durumu telafi etti.
Sainz taraftarlarının önünde yedinci olmayı başardı. Esasında yarışının büyük kısmını şaşırtıcı şekilde hızlı olan Wehrlein’ın Sauber’inin arka kanadına bakarak geçiren Sainz, Alman pilotun önüne bir ceza sonucu geçti.
Kvyat’ın sonucu da Pazar gününü Toro Rosso için bir çifte puan gününe çevirdi. Unutmayın, dokuzuncu olan Kvyat yarışa yirminci sıradan başlamıştı.
Sauber’in Sihirli Değneği
Barselona da üç kelime çok önemliydi. Birlikte söylemek gerekirse, pist üstü pozisyonu. Ve Sauber bu konuda ekstra çaba harcadı. Karşılığını da aldı.
Pascal Wehrlein başroldeydi. Yumuşak lastiklerle 33 tur giden genç pilot, bir yandan rekabetçi zamanlar elde etmeyi de başardı. Bu sayede puan potasına yükselen Wehrlein için nefesler tutulmaya başlandı.
Sonra orta hamura geçen Alman pilot istikrarlı turlarına devam etti. Üstelik arkasında Toro Rosso’nun kendisinden çok daha tecrübeli olan agresif sürücüsü Carlos Sainz ve Sainz2ın tribünler dolusu destekçileri de vardı.
Yüksek baskı altında yaptığı tek hata, pite yanlış girmek oldu. Ama bu da geç yapılmış bir pit çağrısının ardından gelmişti. Bu hatası sonucunda beş saniye ceza alan pilot yedincilikten sekizinciliğe düştü.
Fernando Alonso
Birkaç yıldır Alonso için işler pek iyi gitmiyor. Hatta bu yıl yarış bile bitirememişti Alonso buraya gelene kadar. Ancak Cumartesi günü ortaya koyduğu sıralama turları derecesi, Alonso başta olmak üzere herkesi şaşırttı.
Yarışa yedinci sırada başlayan İspanyol pilot henüz ikinci virajda kazaya karışıp gerilere düşse de bu yılki ilk yarışını tamamlamış oldu.
Kulağa belki garip geliyor ama, McLaren için büyük bir adımdı kuşkusuz.
2017 Şampiyonluk Savaşı
İlk beş yarıştan sonra Sebstian Vettel ve Lewis Hamilton’ı sadece beş puan ayırıyor. İki pilotun da ikişer zaferi bulunuyor. Ancak Vettel henüz ikincilikten daha kötü bir sonuç almadığı için Alman pilot bir adım önde.
Bu yarı esasında önemliydi ve dengeleri değiştirebilirdi. İki takımdan biri yeni güncellemelerle birlikte farkı açabilir ve ileriye doğru uzayabilirdi. Fakat böyle olmadı ve iki takım da harika bir iş çıkardı. Tıpkı pilotları gibi.
İki pilotun da ilk şampiyonluk mücadelesi değil bu ve tabii ki ikisinin de birbirine saygısı büyük. Bütün bu faktörler de bize bu yıl müthiş bir şampiyonluk savaşı izleyeceğimizi söylüyor.
KAYBEDENLER
Red Bull, RB13, Adrian Newey
Barselona’ya gelirken herkesin gözü Red Bull’daydı. Alışıldık şekilde sezon başında bekleneni veremeyen takımın asıl hamlesinin geleceği yer olarak burası biliniyordu çünkü. Böylece ön sıralara dönebileceklerdi.
Sıralama turlarında sonuçlar o kadar kötü görünmese de Pazar günü bize gösterdi ki, Red Bull hala çok geride. Ricciardo, Lewis Hamilton’dan 76 saniye sonra bitiş çizgisine gelerek tur başına 1 saniyeden fazla fark yedi. Arka taraftan da kopuk olan Ricciardo neredeyse tüm yarış ekranlara gelmemiş oldu.
Aslında herkes aerodinami dehası Adrian Newey’den çok özel bir araç bekliyordu. Sezon başında beklenen olmayınca gözlerimiz buraya çevrilmişti. Ancak Newey bizi burada da yanılttı.
Valtteri Bottas
Valtteri Bottas’ın Rusya’daki inanılmaz performansınn kırk yılda bir gelen bir başarı mı yoksa gerçek bir yeteneğin yansıması mı olduğu tartışılıyordu. İspanya’da bu eleştirilere cevap vermeyi uman Fin pilot, kendisinin bile beklentilerinin altında kaldı.
İspanya’da henüz startta geride kalan Bottas, ilk virajda kötü bir hamle yaparak hem Verstappen hem de Raikkonen’in yarışını sonlandırdı.
Bu temastan hasarsız ayrılan Bottas yarışa devam ediyordu fakat yarışın geride kalanı da iyi geçmedi. Tempo olarak ilk iki pilottan çok geride kalan Bottas, bir de Vettel’i yavaşlatma görevini üstlenince iyice gerilere düştü.
Fakat Bottas için asıl kötü haber otuz dokuzuncu turda geldi. Fin pilot sezonun ilk dört yarışında da kullandığı motorunu bu turda kaybetti ve yarışa veda etti.
Ferrari ve Şans Meleği
Ferrari bir aracını neredeyse yarışın başında kaybetti. Ancak öbürü Vettel’in elindeydi ve ilk sıradaydı.
Eğer denge yarışın başında iki takım arasında eşitse bile, iki olay sonrasında avantaj Mercedes’in eline geçti.
Birini Mercedes gerçekleştirdi. Hamilton’ın stratejisini değiştirdiler. Öbürüne ise müthiş bir yanıt verdiler. Vettel’in Bottas’ın arkasında kalması Alman pilota 12 saniye kadar kaybettirdi. Muhtemelen bu fark dayarışı Hamilton’a getirdi.
Ferrari burada şanslı değildi, en iyi hamleleri yapan takım da değildi. Böyle olunca listemizin kaybedenleri arasında yer almaya hak kazandı.
McLaren’in Kör Talihi
Fernando Alonso, Cumartesi günü aracını yedinci sıraya koyduğunda hepimizin yüreği bir an için hop etti. Heyecanlandık. Umutlandık. Çünkü bu takımın gerilerde olmasını kimse kaldıramıyor.
Ancak Pazar günü işler iyi gitmedi. İspanyol pilot startta sorun yaşadı. Massa ile temas edip çakıl alana çıktı, trafiğe takıldı, sanal güvenlik aracını iyi değerlendiremedi.
En azından bitirebildi. Bu yıl ilk defa oldu bu. Vandoorne o kadar şanslı değildi. Üstelik elinde bir de Monaco için grid cezası var şu an.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de en büyük rakipleri Sauber puan kazandı bu yarışta.
;;;