Formula 1’de peri masalları nadir yaşanır. Ancak 16 yıl önce bugün, tüm dünya kimsenin tahmin edemeyeceği bir olaya tanıklık etti. Sadece 1 Sterline satın alınan Brawn GP, yarışı kazanmakla kalmayıp duble yaptı.
2008 yılı, dünya genelinde büyük bir ekonomik krizle anıldı. Bankalar çöktü, ülkeler iflasın eşiğine geldi ve büyük şirketler birer birer battı. Japonya ise krizden en ağır darbeyi alan ülkelerden biriydi.
Bu şartlar altında Honda gibi bir Japon şirketi için Formula 1 gibi devasa maliyetler gerektiren bir sporda kalmak oldukça zordu. O dönemde F1, ancak kazanan bir takım için bile maliyetlerini karşılayabilecek bir iş modeline sahipti ve bu bile büyük bir risk taşıyordu. Küresel mali kriz sırasında Honda, F1 takımını sürdürmenin mantıklı olmadığına karar verdi ve takımını kapatma kararı aldı.
Ancak takımın başındaki isim Ross Brawn için bu karar kabul edilemezdi. Benetton ve Ferrari ile büyük başarılar elde eden Brawn, takımı ayakta tutmak için çabaladı ve Honda yönetimiyle yaptığı görüşmelerin ardından, takımı yalnızca 1 sterlin karşılığında devralarak Brawn GP’yi kurdu.
Dayanışma ve Beklenmeyen Destek
Bir Formula 1 takımına sahip olmak ile onu rekabetçi bir hale getirmek arasında büyük bir fark vardı. Ancak Brawn GP’nin şansı yaver gitti. O dönem F1 takımları, FIA’ya karşı birlik olmuş ve Brawn GP’nin sporda kalmasını desteklemişti. Motor tedarikçileri, Brawn GP’ye destek verebilmek için sıraya girdi ve FIA, takıma yarışlara katılma izni verdi.
Herkes bu yeni takımın mazlum hikayesini sevmişti. Ancak kimse, hatta Ross Brawn bile, Brawn GP’nin elinde sadece bir avantaj değil, kimsenin fark edemediği devrim niteliğinde bir çözüm olduğunu bilmiyordu.
Çift Katmanlı Difüzör: Devrim Yaratan Buluş
Bir Formula 1 aracının en kritik aerodinamik bileşenlerinden biri difüzördür. Difüzör, aracın altındaki hava akışını yönlendirerek yere basma kuvvetini artırır. FIA, difüzör boyutlarını sınırlayarak takımların fazla avantaj sağlamasını engellemeye çalışıyordu. Ancak Honda, bu kurallarda bir açık buldu.
FIA’nın düzenlemeleri yalnızca difüzörün yatay boyutlarını belirliyordu, ancak aracın iç dikey yapılarındaki açıklıklar hakkında herhangi bir kısıtlama yoktu. Honda mühendisleri, aracın dikey elemanlarında küçük açıklıklar açarak difüzörü fiilen büyütmeyi başardı. Sonuç? Çok daha fazla yere basma kuvveti ve inanılmaz bir hız artışı.
Sezon öncesi testlerinde Brawn GP’nin sürücüsü Jenson Button, en hızlı zamanı elde etti ve Ferrari’den neredeyse bir saniye daha hızlıydı. Bu durum diğer takımların desteğini bir anda düşmanlığa çevirdi. Rakip takımlar FIA’ya itirazda bulundu, ancak FIA, Brawn GP’nin aracının kurallara uygun olduğuna karar verdi.
Tarihi Zafer: Avustralya GP 2009
Tarih 29 Mart 2009’du ve sezonun açılış yarışı Avustralya Grand Prix’si gerçekleşmek üzereydi. FIA’nın verdiği karardan üç gün sonra Button, sıralama turlarında en yakın rakibine üç salise fark atarak pole pozisyonunu kazandı. Takım arkadaşı Rubens Barrichello ikinci sırayı alırken, üçüncü sıradaki Sebastian Vettel (Red Bull) altı salise geride kaldı.
Yarış başladığında Button, birkaç tur içinde farkı dört saniyeye çıkardı. Barrichello startta bir hata yapmasına rağmen hızla tırmanarak öne geçti. Ferrari, Red Bull ve McLaren gibi dev takımlar, Brawn GP’nin inanılmaz hızına yetişmekte zorlandı.
Yarışın sonunda Brawn GP, Formula 1 tarihinin en büyük sürprizlerinden birini gerçekleştirerek 1-2 galibiyetini kazandı. Üç ay önce neredeyse tamamen yok olacak bir takım, ekonomik kriz ortasında, yalnızca rakiplerinin desteği sayesinde ayakta kalabilen bir yapı, sahneye çıktı ve tüm rakiplerini ezip geçti.
Ve bu sadece bir başlangıçtı. Brawn GP, sezonun ilk yedi yarışının altısını kazandı ve hem takımlar hem de pilotlar şampiyonluğunu kazandı.
Formula 1 tarihinde böyle bir hikâye bir daha yazılmadı.
trf1.net