2024 Formula 1 araçlarının tamamı tanıtılmışken, yeni araçlar hakkında biraz konuşmaya ne dersiniz?

Her yeni sezon öncesinde, belki de en boş ama aynı zamanda en heyecan verici dönemidir lansmanlar ve testler arasındaki dönem. Yeni araçlar, yeni heyecanları ve umutları beraberinde getirir. Herkes, yeni aracında geçen seneye göre daha iyi iş çıkardığı konusunda umutludur ancak diğer taraftan rakiplerine karşı ne durumda olacağı konusunda da bir endişe vardır.

Son senelerde lansmanlar, genellikle renk düzeni tanıtımı gördüğümüz için biraz sönük geçiyor. Ancak bu sene, şaşırtıcı bir şekilde renk düzenleri kadar bazı yenilikleri de görmedik değil. Özellikle Red Bull ve Mercedes gibi büyük takımlardaki değişiklikler dikkat çekici oldu. Bu açıdan, bu iki takımın lansmanının son günlerde olması, testler öncesinde büyük heyecan yarattı diyebiliriz.

Lansmanların tamamlanmasıyla birlikte artık sırada testler var. Yarın başlayacak testlerle birlikte, lansman döneminde gizlenen bir şeyler varsa, onların neler olduklarını er ya da geç göreceğiz. Takımlar yeni araçlarıyla alakalı simülasyon verilerini gerçek dünya ile kıyaslayarak korelasyona bakacaklar. Dayanıklılık konusunda kutucuklar işaretlendikten sonra hem performans, hem de lastik kullanımı konusunda çalışmalar başlayacak.

Testler başlamadan yeni araçları kısaca hatırlamaya ne dersiniz? Lansmanlardan sonra yapılan yorumlar genel olarak aracın dışarıdan görünen karoser yapısı, süspansiyon tasarımlarını baz alınarak yapılıyor ancak 2022'den bu yana uygulanan kurallara göre yere basma gücünün büyük ölçüde araç altından üretildiğini hatırlatmakta fayda var. Yani karosere göre yapılan yorumlar, bir yere kadar geçerli olacak çünkü mevcut nesil araçlardaki yere basma gücü üretimi kabaca ön kanatta %10, arka kanatta ise %25 civarında. Yani taban ve difüzör bölgesi, yere basma gücü üretiminin yaklaşık %65'ine sahip. Tabii bunlar, 2022'de araçlar ilk tanıtıldığındaki hedeflerdi. Son iki senedir ön kanat ve arka kanatta bulunan bazı zekice çözümlerle karoser üzerinde üretilen yere basma gücü oranı, başlangıca göre muhtemelen biraz daha artmış durumda.

Yazımızın devamında, lansman döneminde büyük takımların tasarımlarında öne çıkanları yorumlayacağız. Kimileri için bundan sonra yazacaklarım zıvanadan ibaret olabilir. Bu yüzden onlar yazının bu bölümüne kadar gelmeyi başardıysa, devamını okumamayı tercih edebilirler.

Red Bull Racing

Red Bull, geleneksel olarak lansmanlarda pek bir şey göstermemesiyle ünlüdür, bu yüzden özellikle pek değişmeyen renk düzeni nedeniyle "Süreyya Hanım'ın muhteşem değişimi" esprilerine en çok maruz kalan takım olur. Ancak bu sene, Red Bull için en farklı lansman dönemlerinden birisi oldu.

Takım yeni aracı lansmanlardan önce Silverstone'da piste çıkardı ve bazı casus fotoğraflar sosyal medyada kendisine yer buldu. Daha o andan itibaren aracın sidepod ve motor kapağı bölgesinde farklılıklar olduğu çok açıktı. Aşağıdaki paylaşımı Twitter hesabımdan yaptığımda henüz lansman dahi olmamıştı. Açıkçası lansmanda da bunlardan farklı bir şey ortaya çıkmadı.

Red Bull #RB20'nin bugünkü en net casus fotoğrafından gördüklerim:
🔸Ana planyaya kadar uzanan daha şişkin bir burun
🔸Daha agresif bir sidepod hava girişi
🔸Üstü kanallı sidepod
🔸Mercedes tarzı üstünde kanal oluşturulmuş raf şeklinde motor kapağı#F1 https://t.co/OpAnur3EiJ

— Abdullah Çelik (@mrabdullahcelik) February 13, 2024

Lansman yayını başlarken, eş zamanlı olarak Red Bull içerik havuzunda bazı fotoğraflar paylaşıldı. O fotoğraflar, Red Bull'un her lansman döneminde kullandığı tarzda render çizimleriydi ve aracın bazı bölümleri, bırakın geçen seneki aracı 2022'deki gösteri aracından alınmaydı.

Tam herkes küfür etmeye başlamıştı ki lansman yayınındaki gerçek araç görüntüleri ortaya çıktı. Bu araç, ilginç bir şekilde Red Bull'un yeniliklerini içeriyordu ancak buna rağmen sidepod bölgesi karartılmış bir şekilde dünya basınına sunuldu. Ancak oraya giden gazetecilerin canlı bir şekilde gördükleri haliyle üstte bahsettiğim yenilikler resmen doğrulandı.



Ön tarafta çekme kollu süspansiyon yapısı korunurken ön kanat da geçen seneki araçtan alınmıştı. Ancak büyük bir fark vardı: burun tasarımı. Geçen seneki araçta burun, ikinci planyadan başlarken lansmandaki araçta - oldukça çirkin bir şekilde - ana planyanın ucuna kadar uzatılmıştı. Kış döneminde Red Bull'un burun tarafında zorunlu kaza testini geçmekte zorlandığı söylendiği için, bu tasarımın nihai tasarım olmadığı ve burun üstündeki makyaj panelinin uzatılarak bu anormal hatlara sahip tasarımın ortaya çıktığını düşünüyorum. Testlerde muhtemelen daha kısa ve bu halinden daha farklı bir Red Bull RB20 burnu göreceğiz. Diğer taraftan burun ucunda, Red Bull araçlarında geleneksel olarak yer alan hava girişi yoktu. Bunun yerine burnun daha gerisinde pilot numarasının üstünde iki tane kanal olduğu görüldü. Bunun bir tür S kanal mı olduğu yoksa kokpit soğutması için mi kullanıldığı muhtemelen ilerleyen zamanda ortaya çıkacaktır.



RB20'deki en dikkat çekici değişiklik kuşkusuz sidepod bölgesinde oldu. Shakedown'daki casus görüntüleri gördükten sonra kendi aramızda uzatılan bölgenin hava girişinin üstüne alındığı yönünde şaka yapmıştık ve günün sonunda gerçekten öyle oldu. Rakipleri Red Bull'un hava girişinin altındaki uzantıyı kopyalarken, Red Bull tamamen farklı bir yoldan ilerledi ve bu sefer sidepodun üst kısmını uzatıp radyatör hava girişini onun altına aldı. İçeride radyatörler dik bir şekilde konumlandırıldığı için dikey ve dar bir hava girişi kullanıldı. Ancak sonradan ortaya çıktığı üzere, bu aslında kış testlerinin gerçekleştirileceği Bahreyn ve ilk yarışlar için hibrit bir çözüm olabilir. Red Bull'un sıcak yarışlar için böyle bir tasarım kullanmasının ardından ilerleyen yarışlarda Mercedes'in terk ettiği sıfır sidepod yönünde bir güncelleme getirmesi bekleniyor.

Mercedes, 2022'deki yeni zemin etkili araçlar dönemine sıfır sidepod felsefesi ile başlayarak herkesi şaşırtmıştı. Takım, daha fazla performans potansiyeline sahip olduğuna inandığı için uzun süre o tasarımı sürdürdü ancak bir türlü umduğu performansı bulamaması, simülasyon verilerinin gerçek dünya verileriyle uyuşmaması üzerine o tasarımı bırakarak Red Bull'un öncülüğünü yaptığı daha geleneksel tasarıma geçiş yapmıştı. Şimdi ise son iki sene rahat şampiyon olan Red Bull'un, Adrian Newey'nin 2022'deki aracın evrimini hazırladıklarını söylemesinin ardından, kendisinin öncülüğünü yaptığı tasarımı bırakarak Mercedes'in 2022 ve 2023'te sahip olduğu farklı tasarıma yöneldiğini görmek tam manasıyla ters köşe oldu. Dikey sidepod girişi, Mercedes'in özellikle 2023'teki sidepod girişine çok benziyor gibi ama fark, Mercedes'in sidepodu genel olarak çok dardı ve dikey durduğu için sidepod altında kesik yoktu. Red Bull ise mevcut haliyle hava girişini en içeride tutmuş ancak sidepodun üst kısmı korunmuş. Bu sayede üstteki uzantıyla birlikte yine büyük bir alt kesik oluşturulmuş. Red Bull'un eski tasarım felsefesi yolunda gelişim potansiyelinin sonuna yaklaştığını, 2026'daki büyük kural değişikliği öncesinde 2025'i de düşünerek daha fazla performans için böyle şaşırtıcı bir hamle yaptığını söyleyebiliriz.



Red Bull'un bir diğer Mercedes benzeri tasarımı ise halonun arkası boyunca arka kanada uzayan raf benzeri soğutma kanalı. Yeni araçlarla birlikte motor kapağının alt kısmında soğutma yüzgeçlerinin kullanıldığı raf tarzı bir çıkıntı kullanılıyordu. Bu tarzın biraz daha yukarıda yer alan tasarımını, 2023 aracında Mercedes kullandı. Bu tasarım temelde güç ünitesi bileşenlerini soğutma amaçlı kullanılıyor olsa da hava akışını düzenleme için de kullanılacağı da aşikar. Sidepod üstünden tabana doğru inen hava akışı ile bu bölüm üzerinden gidecek akışlar net bir şekilde birbirlerinden ayrılıyor.

RB20'nin ön süspansiyonlarında çekme kollu tasarımı kullanmaya devam ettiğini söylemiştik, arkada da geçen senelerle benzer şekilde itme kollu süspansiyon tasarımı devam ediyor. Bu felsefe, 2022'den bu yana McLaren'la birlikte diğerlerinden ayrışan felsefeydi ancak bu sene farklı takımlar da Red Bull'un yönünde ilerleme kararı aldı.

Red Bull RB20, lansmanlardan önce muhtemelen sezonun en çok merakla beklenen aracı değildi ancak lansmanla birlikte kuşkusuz en çok merak edileni oldu. Halihazırda bu kadar temel değişiklikler varken, ön kanat, arka kanat ve taban gibi bölümlerde testlerde daha fazla değişiklik görebiliriz.

Diğer taraftan her büyük güncelleme, daha doğrusu tasarım felsefesi değişikliği başlangıçta takımlara zor anlar yaşatır. Takımların yeni parçaları anlaması, onların doğrultusunda bir ayar bulması birkaç yarış sürebiliyor. Bu açıdan kış testleri Red Bull için büyük önem arz edecek gibi duruyor. Red Bull yeni tasarımda doğru ayarları hızlı bulamazsa, ilk yarışlarda farklı sürprizler olabilir.

Mercedes

James Allison'ın "sihirli elinin değdiği" Mercedes W15'in, lansman döneminin en etkileyici araçlarından birisi olduğu düşünülüyordu, ta ki Red Bull RB20 tanıtılana kadar. 2021'e kadar etkin güç olan Mercedes'in 2022'deki zemin etkili araçlar dönemiyle birlikte gerilemesinin ardından her sene, öne dönüş umuduyla başladı ancak 2024'e kadar bu bir türlü olmadı.

2022'de yeni araçlarla birlikte zıplama / yunuslama terimini Mercedes sayesinde daha iyi öğrenirken, yine Mercedes sayesinde bu sene çokça konuştuğumuz sıfır sidepod yapısının uzmanı olduk. 2023'te takım sıfır sidepod yapısını koruyarak sezona başlasa da, istenen sonucun bir türlü gelmemesi ve takım patronu Toto Wolff'un ısrarları sonucunda sıfır sidepod yerini daha geleneksel rampa tarzı sidepoda bıraktı. Ancak 2023 aracının temelinde yine sıfır sidepod vardı ve o araç bir nevi ekstrem tasarımla geleneksel tasarım arasında hibrit bir tasarım gibi oldu.



Bu açıdan Mercedes'in geleneksel sidepod tasarımını takip etmesi halinde araçta görsel açıdan büyük değişikliklerin olması bekleniyordu ve W15'in tanıtılmasıyla tam olarak bunun olduğunu gördük.

Siyah, gri ve kırmızıyı içeren yeni renk düzeniyle W15 doğrudan eski araçlardan ayrışsa da görsel açıdan da önceki araçlardan ayrılan birçok noktası vardı.

2023 aracında burun, ön kanadın ana planyasına yani en ileriye kadar uzanırken yeni araçta burnun hem tasarımı değişmiş, hem de ikinci planyaya kadar geri çekilmiş. Burun, kısalmasıyla birlikte daha yukarıda kalırken, ana planyanın orta kısmı alçalmış ve bu bölümde hava akımının aracın altına girmesi için bir kanal oluşturulmuş.

Lansmanlarda genel olarak bir önceki seneden alınan ön ve arka kanatlar araçlara yerleştirilir ancak Mercedes bu sefer yeni tasarımını göstermekten çekinmedi. Aslında W15'in lansmanında ön kanat tasarımı açısından iki farklı an oldu. Render çizimlerinde bile ön kanat planyalarının geometrik açısının geçen seneye göre çok farklı olduğu ve burun kısmına bağlanma şeklinde farklılıklar olduğu görülüyordu ancak lansmanda kullanılan ve daha sonra piste çıkarılan araçta özellikle 4. planyanın ayarlanabilir iç kısmında büyük bir farklılık olduğu ortaya çıktı.



Kurallara göre ön kanatlar 4 planyadan oluşmak zorunda. Mercedes W15'in ön kanadının dış kısmına baktığımızda sorun yok ancak iç kısmına baktığımızda 4. planyanın bu bölümünde planya görevi görmesi için adeta ince bir kompozit tel kullanıldığı görülüyor. Bu kimileri tarafından hava akımını yönlendirme ve yere basma gücü üretimi açısından dahiyane bir fikir olarak görülürken, kimileri yasallığını sorguladı. Kış testlerinde parçanın yasallığıyla alakalı daha fazla açıklama gelecektir. Diğer taraftan ön kanattaki ayar mekanizması ve metal braketlerin açık bir şekilde girdap üretici olarak kullanılacakları görülüyor.

Aracının en büyük değişikliği, dediğimiz gibi orta bölümde oldu. Son iki senenin aracında Mercedes, diğerlerinden ayrışan ve zamanında çok tartışılan bir yan kaza barı tasarımı kullanmıştı. Bu tasarımda kaza barı (SIS), altındaki sidepod bölgesinden ayrışıyor ve etrafına sarılan karoserle hem aynanın konumlandırıldığı bir parça haline geliyor, hem de kurallarda gerekli boyutlara ulaşılmasını sağlıyordu. Ancak sene içerisinde sıfır sidepod tasarımından uzaklaşılmaya çalışıldığı dönemde, bu bölümde geçici bir tasarım uygulandı ve tam olarak istenen değişiklik yapılamadı.



Mercedes, bu sene aracın sidepod bölgesinde komple revizyona gitti. İlk olarak, Lewis Hamilton'ın geçen sene çokça şikayet ettiği kokpitin ön tekerleklere çok yakın konumlandırılması şikayeti üzerine kokpit yaklaşık 100 mm geri alındı. Bu değişikliğin sonucu olarak şasi ve yakıt deposunun konumlandırılması gibi bazı önemli değişiklikler de yapıldı.

Yan kaza barını sidepodun içine alan takım, hava girişi olarak çok ince bir girişi tercih etmedi. Daha geleneksel duran, P şeklinde giriş hazırlandı. Bunun sonucunda hava girişi iç tarafta daha aşağıdan başlarken kenara doğru yükseldikçe daraldı ve önden gelen hava akışının sidepodun alt kısmına ve oradan da arka tarafa yönlendirilmesi için bir kesik alan oluşturulmuş oldu.



Sidepodun ön kısmı geçen seneye göre genişlerken, arka tarafta çoğu takımın sahip olduğu rampa tarzı takip edildi. Atılan adımlara baktığımızda Red Bull'un bu bölümde ekstrem bir yola geçiş yaptığı, Mercedes'in ise geleneksel yola döndüğünü söyleyebiliriz. Sidepodun altında oluşturulan derin kesik sayesinde tabanın ve difüzörün de artık daha iyi çalışması bekleniyor. Bu açıdan daha ciddi seanslar başladığında, taban bölgesinde geçen seneye göre farklılıklar görebiliriz.

Ön ve orta bölümde yapılan değişiklikler, beraberinde arka tarafta da değişiklikleri getirdi. Ön tarafta itme kollu süspansiyonu koruyan Mercedes, arka tarafta da itme kollu süspansiyonu tercih ederken, vites kutusunun kısaltıldığı açıkladı. Tüm bu değişikliklerin, geçen seneki araçta eksik olan arka taraftaki sürüş kalitesini iyileştirmesi bekleniyor.

Bu arada, Red Bull'un motor kapağındaki raf düzenini bırakarak Mercedes'in 2023 aracındaki gibi halo arkasındaki kanallı tasarımı tercih ettiğini söylemiştik. Mercedes ise sidepodun ön kısmında daha geleneksel yapıyı tercih etmesinin ardından arka taraftaki soğutma paketi açısından daha geleneksel yol olan, soğutma solungaçlarının koyulabildiği raf düzenine geçiş yaptı. Sidepodun üst kısmında ise bazı rakipleri kadar olmasa da hava akışını yönlendirebilmek için hafif kanallı bir yapı kullanılıyor.

Ferrari

Açık konuşalım, son haftalarda Ferrari hakkında çok konuştuk ancak konuştuğumuz konular içerisinde heyecan verici olan şey Ferrari'nin 2024 F1 aracı SF-24'ten ziyade 2025 için Lewis Hamilton'la anlaşmasıydı.

Ferrari, her yeni sezon öncesinde en çok merak edilen takımlardan birisidir, hatta en çok merak edilendir. Her sene, "O sene bu sene mi?" düşüncesiyle başlar ancak son senelerde artık bu düşünce de yerini olumsuzluğa bıraktı. Ferrari olur da gerçekten güçlü bir araç hazırlayıp şampiyonluk mücadelesi verecek olsa bile, geçmiş deneyimlere de bakarak kimse Ferrari'nin gerçekten başarılı olacağına inanmayacak gibi.

Lansmanlardan önce Ferrari'nin teknik açıdan yapacaklarından ziyade renk düzeniyle alakalı çok şey konuşuldu, Ferrari tarafından birçok ipucu paylaşıldı. Günün sonunda renk düzeninde bazı değişikliklerin olduğu, kırmızının araç üzerinde daha belirgin kullanıldığı ve sarı rengin araca daha fazla eklendiği görüldü.



Aracın kendisine bakacak olursak, ilk bakışta göze çarpan büyük bir şey olmadığını söylersek yalan söylemiş olmalıyız. En azından esas rakipleri Red Bull ve Mercedes gibi, Ferrari SF-24'te göze çarpan büyük bir değişiklik yoktu. Ferrari'nin, aracın mevcut haliyle geçen seneki araçta eksik gördüğü yerleri optimize ederek yeni sezona başlangıç yapmayı hedeflediğini söyleyebiliriz.

Araca önden baktığımızda en büyük değişikliğin burun kısmında olduğunu söyleyebiliriz. Geçen sene burun bağlantısını ikinci planyaya çeken Ferrari, yeni aracında benzer konumlandırmayı devam ettirmiş ancak burun geçen seneye göre hem bir miktar genişlemiş, hem de daha şişkin bir yapıya bürünmüş. Bu değişikliğin, aracın o bölgesinden arkaya doğru giden hava akımı şemasında değişikliğe sebep olacağını söyleyebiliriz.



Ön kanat şu anki haliyle büyük ölçüde geçen seneki yapısını korurken, geçen sene çokça tartışılan ve hava akımını dışarı yönlendirmeye yardımcı olan planya ayırıcı braketler azaltılmış ve daha geleneksel at nalı tarzı braketler kullanılmış.

Her ne kadar 2024'te bazı takımlar ön süspansiyon konusunda Red Bull ve McLaren gibi çekme çubuklu tasarıma geçmiş olsa da, Ferrari itme kollu süspansiyonla devam ediyor.

Sidepodun ön bölümünde, Red Bull'un geçen seneki aracında sahip olduğu ve neredeyse tüm takımların kopyaladığı üst kısmı daha geride olan hava girişi tasarımı bulunuyor. Ancak bu bölgede diğer bazı takımlar kadar ekstrem bir tasarım hazırlanmamış. Önden bakıldığında hava girişinin diğer birçok takıma göre daha geniş olduğu net bir şekilde görülüyor. Bu, Ferrari güç ünitesinin diğer takımlardan daha fazla soğutma gerektirdiği ya da soğutma sisteminin diğerlerininkinden farklı olduğu şeklinde yorumlanabilir.



Sidepoda yandan bakıldığında genel tasarım korunuyor gibi görünse de, bu bölümde bazı önemli değişiklikler var. Geçen sene sidepodun ön alt kısmında daha sert hatlar varken, bu sene bu bölümdeki çıkıntı ortadan kalkmış ve hava akımının daha verimli bir şekilde ilerlemesi için daha büyük bir alt kesik oluşturulmuş.

Halonun kokpit duvarına bağlandığı bölgede hava akımını yönlendirmek için bir dış kanat tasarlanmış ve arada bir boşluk oluşturulmuş. Bu sayede, sidepodun önünden başlayan baypas kanalının sidepod üstünden çıktığı yerde, hava akımını farklı bir şekilde yönlendirecek bir yol bulunmuş.



Sidepodun dış omzunun yükseltilmesi ile üst bölümde, su kaydırağına sahip diğer rakipleri kadar ekstrem olmasa da tabana doğru inen bir kanal oluşturulmuş.

Ferrari, geçen sene ortasında yaptığı değişikliklerde havuzlu yapıdan rampa tarzı yapıya geçişin ilk adımlarını atmıştı ancak bu bölümde, rakipleri gibi raf düzenine geçiş yapmamıştı. SF-24'ün bu bölümünde tam manasıyla raf düzenine geçiş yapılmış, alt kısım incelmiş böylece arka süspansiyonun ön kolu karoserin dışına çıkmış ve bağlantı noktalarında ufak tefek değişiklikler yapılmış.



Son olarak Ferrari, geçen sene birçok rakibinin yaptığı gibi arka kanadın üst planyasını kenar plakasından ayırdığı bir tasarım hazırlamış.

Gördüğünüz gibi Ferrari büyük ölçüde geçen senelerde sahip olduğu temeli optimize ederek ilerlemeyi tercih etmiş durumda. Büyük fark olmayınca Ferrari, lansmanda pek heyecan uyandıramadı. Üstüne üstelik Mercedes ve Red Bull'un yeni araçları dikkatleri üzerine çekti. Görüntü her şey demek değil tabii ki ancak... Ne dersiniz, Ferrari bu haliyle en önde olabilir mi?

McLaren

Lansman döneminin en sönük takımlarından birisi kuşkusuz McLaren'di. Buna rağmen geçen seneyle kıyaslarsak McLaren'ın daha umut vaat eden bir kış dönemi geçirdiğini söylersek yalan olmaz. McLaren, 2023 F1 aracının henüz lansmanındayken, aracın gelişiminde yanlış yönde ilerlediklerini kabul etmiş, sezon içerisinde önemli değişiklikler yaparak durumu tersine çevireceğini açıklamıştı.

Lansman döneminde söylenenler sezon içerisinde bir bir gerçekleşti. Takım sezona kabus gibi bir başlangıç yaptı ancak kafasını kuma sokmadan çalışmaları sürdürdü ve sene ortasında yaptığı değişikliklerin ardından sezonun son bölümünde Red Bull'un arkasında en istikrarlı ve hızlı takım olmayı başardı.



Öyle olunca bu sezon için McLaren'den beklenti büyüktü. McLaren, lansman döneminde birkaç foto yayınlayarak yeni aracını tanıtırken Silverstone'daki shakedown testlerinden görüntü sızmasının önüne geçti. Lansmandaki açıklamalar genel olarak, yaptıkları çalışmaları bilerek göstermek istemedikleri yönündeydi. Geçen sene söylenenlere ve sonunda yaşananlara bakınca, McLaren taraftarları için heyecanlanabilecek bir şeyler var gibi görünüyor.

Lansmanda tanıtılan araca dönecek olursak, araç görsel açıdan çok büyük ölçüde geçen sene sonunda kullanılan aracın ta kendisiydi. Ön tarafta çekme kollu, arka tarafta itme kollu süspansiyonlar kullanılmaya devam ederken, arka süspansiyon bağlantılarında hafif değişiklikler var gibiydi. Ön süspansiyonlarda ise üst salıncağın ön kolu geçen seneyle benzer bir yere konumlandırılırken, arka kol çok daha aşağı konumlandırılmış gibi duruyor. Bu, McLaren'in anti dive sisteminden daha iyi faydalanmayı hedeflediğini gösteriyor.



Lansmanda tanıtılan araçta en büyük değişiklik sidepod bölgesindeydi. McLaren tuhaf bir şekilde, geçen sene tam manasıyla geçtiği Red Bull'un eski alt bölümü uzayan sidepod girişini bırakıp daha kare yapıya sahip bir hava girişini araca eklemiş. Son iki senedir gördüğümüz trendlere bakınca, açıkçası bu geri adım gibi duruyor. Diğer taraftan fotoğraflarda aracın sidepod ve taban bölümünü içeren kısımlar kasıtlı olarak karartılmıştı. Bu açıdan McLaren'ın sürekli olarak dile getirdiği gizlenen şeylerin burada olduğunu, gerçek tasarımı testlerde göreceğimizi düşünüyorum.



Araçta pek fazla yenilik olmadığı ve açıklamalardaki gizem vurgusunu dikkate aldığımızda, testlerin başında en çok takip edilecek takımlardan birisinin McLaren olacağını söyleyebiliriz.

McLaren, geçen senenin ikinci yarısındaki yükselişine rağmen - bir sprint zaferi haricinde - yarış kazanamadı. Takım geçen seneki güçlü halini devam ettirir ve üstüne koyarsa, Red Bull'un yeni aerodinamik yapısıyla birkaç yarış zorlanması halinde sürpriz bir şekilde galibiyet potası içinde yer alabilir.

Aston Martin

Geçen sene bu zamanlar, en çok konuşulan takım Aston Martin'di. Bir önceki seneyi ancak 7. sırada tamamlayan takım, büyük ölçüde Red Bull'dan esinlenerek hazırladığı aracıyla ve yeni pilotu Fernando Alonso ile en çok merak edilen takımlardan birisi olmuştu.

2022'deki yeni kuralların ilk döneminde yüksek belli, geniş sidepod tasarımıyla yanlış yola giren takım, çok geçmeden durumu tersine çevirecek hamleleri atmaya başlamıştı. Ancak en büyük adım 2023 aracıyla geldi.

Aston Martin AMR23 baştan aşağı yenilenmişti. Sezon başında diğerlerinin sıkıntı yaşadığı dönemde Alonso ve Aston Martin ikilisi önlerine çıkan tüm fırsatları en iyi şekilde değerlendirdiler ve Red Bull'un arkasında en istikrarlı 2. takım olarak öne çıktılar. O kadar çok podyum sonucu aldılar ki, artık Alonso'nun olası 33. galibiyeti konuşulmaya başlanmıştı ancak sezon ortasında durum değişti.

Teknik direktiflerle gelen bazı hamleler, Aston Martin'in gelişimde yanlış yönde ilerlemesiyle birleşince ve aynı zamanda diğer takımlar ileri yönde büyük adım atınca, Aston Martin güç diziliminde gerilemekten kurtulamadı. Sezonun ikinci yarısı, Aston Martin için nerede yanlış yaptığını bulup 2024 için o yanlışları düzeltme üzerine çalışmalarla geçti.



Aston Martin'in 2024 F1 aracı, büyük ölçüde 2023 F1 aracının optimize edilmiş hali gibi duruyor. Geçen sene içerisinde diğer takımların gösterdikleri gelişimi de dikkate alırsak, Aston Martin'in 2023'teki gibi bir sıçrama yapması pek olası durmuyor ancak yine de yeni fabrikada çalışmaya başlayan takımı, podyum mücadelesinde hafife almamak lazım. Hele hele Fernando Alonso gibi bir isim hâlâ oradayken...

Araca dönecek olursak, Aston Martin AMR24'ün genel itibariyle geçen seneki aracın devamı olduğunu söyleyebiliriz. Ön kanat kenarlarında ufak farklılıklar olsa da, genel itibariyle geçen seneki ön kanadın benzeriydi. Burunda ise geçen seneyle bir ayrışma bulunuyor. 2023 F1 aracının burnu, ana planyanın ucuna kadar uzanırken 2024 F1 aracının burnu ikinci planyaya kadar getirilmiş ve Mercedes'te olduğu gibi ana planya ile ikinci planya arasında hava akımını aracın altına daha fazla yönlendirmek için bir boşluk oluşturulmuş. Ön tarafta, geçen sene olduğu gibi itme kollu süspansiyon tasarımı tercih edilmiş.



Aston Martin'in 2024 F1 aracındaki en büyük değişiklik sidepodda olmuş. Geçen sene Red Bull'un eski tarzı olan alt kısmı daha uzun ve daha dar hava girişine sahip sidepod kullanan Aston Martin, bu sene daha ileriye gitmiş. Aston Martin AMR24'ün sidepod hava girişi, Adrian Newey'den bekleyeceğimiz tarzda bir aşırı dar sidepod hava girişine sahip olmuş. Bu sayede hava girişinin alt ucu daha yukarıya alınmış ve sidepod altında geçen seneye göre daha büyük bir alt kesik oluşturulmuş. Bu bölümde yapılan değişikliklerin sonucunda dikiz aynası da nasibini almış ve aynanın dışındaki kasnak kaldırılarak daha geleneksel bir tasarım tercih edilmiş.



Sidepodun yan ve üstündeki kanal kısmı büyük ölçüde geçen seneki formunu korurken bu seneki tasarım biraz daha yumuşak geçişlere sahip gibi duruyor. Diğer taraftan sidepodun alt kısmı, tabanla daha iyi etkileşim kurarak hava akımını difüzör bölgesine daha verimli bir şekilde gönderecek şekilde optimize edilmiş. Bu kapsamda tabanın ön tarafındaki yan kanatçıklar daha agresif hale getirilmiş.



Aston Martin AMR24'teki en büyük değişikliklerden bir diğeri ise arka tarafta oldu. Geçen sene arka tarafta çekme kollu süspansiyon tasarımı kullanan takım bu sene arka tarafta itme kollu süspansiyona geçmiş. Aslında bunun Mercedes'in bir hamlesi olduğunu söylersek yalan söylemiş olmayız. Bildiğiniz üzere Aston Martin güç ünitesini, vites kutusunu ve dolayısıyla arka süspansiyonlarını Mercedes'ten alıyor. Hem Mercedes, hem de Aston Martin bu sene arka tarafta itme kollu süspansiyona geçiş yapmış oldu. Bu gelişme, aracın hem mekaniğinde hem de o bölgeden geçen hava akımının yönünde değişiklik olacağı manasına geliyor.



Diğerleri

Alpine, ön gruba daha yakın olmayı hedefleyen ancak yıllar geçtikçe gerilemekten kurtulamayan takım olarak ön plana çıktı. 2024 F1 aracı geçen seneki araçtan çok büyük farklılıklara sahip değilmiş gibi görünse de bu biraz algıda seçicilikle de alakalı olabilir. Takım içerisinde büyük bir pilot olmayınca, takibi de o kadar yüksek olmuyor ne yazık ki...

Geçen sene ortasında yönetim kadrosunda büyük değişiklikler yapan takım, yeni aracını % 95 civarında değiştirdiğini açıkladı. İlk başta bu abartı gelse de, detaylara inildiğinde araçta ciddi farklılıklar olduğu görülüyor. Daha geniş ve şişkin burun yapısı, ön kanat ana planyasının ortasının da yere daha yakın olmasıyla sonuçlanmış ve kanat planyalarının geometrisinde de bazı değişiklikler yapılmış. Ön süspansiyonlarda itme kollu yapı korunsa da, üst salıncağın ön kolu şasiye çok daha yukarıdan bağlanırken, arka kolu aşağıdan bağlanmış ve anti dive etkisinden daha çok faydalanmak hedeflenmiş.



Aracın orta bölümünde sidepod hava girişinde değişiklik yapılırken altındaki kesik geçen seneye göre iyileştirilmiş. Dikiz aynasının destek kolunda da değişiklik yapılmış. Sidepod üstünde geçen seneki kanallı tasarım korunurken tabanda Red Bull'un geçen seneki tasarımına benzer bir çalışma yapılmış. Alpine büyük değişiklikler yaptığını açıklarken, diğer taraftan özellikle sezon başında yeni araçla birlikte bir miktar gerileyebileceği konusunda uyardı. Takım McLaren'ın geçen sene yaptığına benzer bir sezon içi gelişim hedefliyor.

Williams, yeni sezon öncesinde renk düzenini tanıtsa da henüz gerçek araca dair bir görüntü paylaşmadı.

Bu sene Visa CashApp RB adıyla yarışacak olan takım, yeni aracıyla birlikte Red Bull ile daha yakın işbirliği yaptı. Takımın yeni aracında kendine has bazı eğilimler olsa da, geçtiğimiz senelerde gördüğümüz Red Bull tasarımlarına benzer yönler ön plana çıktı. Daha uzun ve ince burun, ön tarafta çekme kollu süspansiyon, daha dar ve altı uzun sidepod hava girişi, rampa şeklinde inen sidepod.



Racing Bulls, yeni aracıyla Red Bull'u dahi hedefliyor olsa da bu pek gerçekçi bir hedef değil gibi. Düzenli olarak puan almak, bu mücadelede yer almak 2 numaralı Red Bull için kayda değer bir başarı olacaktır.

Audi olma yolunda ilerleyen Sauber, Alfa Romeo ile yollarını ayırmasının ardından yine kendi adından ziyade isim sponsoru Stake'in adını ön plana çıkarmayı tercih etti.



Büyük ölçüde geçen seneki aracın felsefesini koruyan takım, buna rağmen cesur değişiklikler yapmaktan çekinmedi. Neon yeşiliyle diğer tüm takımlardan ayrılan Sauber, ön tarafta süspansiyonlarda Red Bull'un yolundan giderek çekme kollu süspansiyon tasarımına geçiş yaptı ve üst salıncağın ön kolunu oldukça yukarıda bir yerde konumlandırdı. Sidepod hava girişi geçen seneye göre daraltılıp alt kısmı uzatılırken, yandan bakıldığında sidepodun alt kısmında da değişiklik yapıldığı görülüyor. Son olarak Sauber, takla barı ve o bölgedeki hava kutusunun şeklini değiştirerek daha geleneksel tasarıma dönüş yaptı.

Ferrari'nin B takımı diyebileceğimiz Haas, bu sene büyük ölçüde lastik ömrü sıkıntılarını çözmeyi hedefleyecek gibi. Buna rağmen takım, araç üzerinde de bazı değişiklikler yaptı. Geçen senenin son bölümünde Red Bull tarzı karoser yapısına geçiş yapan Haas, o doğrultuda devam etmiş ancak birçok takımda gördüğümüze paralel güncellemeler yapmış. Sidepod hava girişi daraltılırken alt kısmı uzatılmış ve büyük bir alt kesik oluşturulmuş. Sidepodun üstünde rampa bölümünde hafif kanal oluşturulurken, soğutma solungaçlarının konumlandırıldığı raf bölümü değiştirilmiş. Takla barı bölgesinde geçen seneki üçgen formun yerini daha oval bir tasarım almış.



Yeni sezon öncesinde lansman döneminde dikkatimizi çeken değişiklikleri sizler için özetlemeye çalıştım. Sırada testler var.

Test sonu analizinde görüşmek üzere.

tr.motorsport.com