Ayrton Senna'nın ölümünün üzerinden 27 yıl geçti ve biz de Brezilyalı pilotun McLaren ile, sporun en ikonik zamanlarından birinde, aldığı en iyi 10 galibiyeti belirledik.
1988 Britanya
Senna, 1988'deki Silverstone yarışında ıslak zemindeki farkını göstermişti ve bu yarış onun şampiyonluk yarışında büyük rol oynamıştı. Çünkü bu yarış, onun sezon ortasında aldığı üst üste dört galibiyet serisinin ilk parçası olmuştu.
İlginç şekilde Ferrari pilotları Gerhard Berger ve Michele Alboreto sıralama turlarında ilk iki sırayı almıştı. Ancak pazar günü, ıslak zeminli Silverstone'da, rekabetçi olan takım McLaren olmaya başlamıştı.
Üçüncü cepten start alan Senna, Alboreto'yu ilk turda geride bıraktı ve gözünü Berger'e dikti. 15. turda ikilinin, diğer McLaren ile ilerleyen Prost'a tur bindirmesinden sonra Senna, Berger'i geçmek için aradığı şansı yakaladı ve liderliği aldı.
Birinciliğe oturduktan sonra arayı 1 dakikaya kadar çıkartan Senna, yarışı 23 saniye farkla kazandı.
1988 Imola
McLaren ile ilk galibiyetini 1988'de Imola'da alan Senna, bunu büyük bir dominasyon kurarak almıştı.
Pole pozisyonu savaşında takım arkadaşı Alain Prost'un 0.8 saniye gerisinde kaldıktan sonra Senna, ilk viraja doğru ilerlerken mükemmel bir start aldı. Fransız sürücü ise motor sorunları ile beraber geriye düşmüştü.
Starttaki sorununu hızlı bir şekilde düzelten Prost ikinciliğe kadar yükselmeyi başardı, ancak Senna'nın temposuna cevap veremedi. Brezilyalı pilot rakipsiz bir şekilde starttan finişe kadar liderliği korudu ve yarışı kazandı.
Alınan bu 1-2 sonucu ile McLaren, geçirdiği en başarılı sezondaki hakimiyetini süslendirmiş oldu. Senna ve Prost - diğer Honda motoru kullanan Lotus sürücüleri Nelson Piquet ve Satoru Nakajima da dahil - pistte bulunan herkese tur bindirmişlerdi.
1988 Japonya
Senna, 1988 Japonya Grand Prix'sinin kalkışında aracı stop ettirerek ilk şampiyonluk savaşında geriye düşüyordu. Ancak gösterdiği hız - ve doğru zamanda gelen yağmur - ile beraber Prost'u birincilik için geçti ve Suzuka'da ilk şampiyonluğunu kazandı.
Aldığı kötü starttan sonra Senna 14. sıraya kadar geriledi, ancak ilk turun sonunda sekizinciliğe çıkmayı başardı.
Yavaş ama dengeli bir şekilde geçişlerine devam eden Senna, ikinciliğe oturdu ve Prost'un vites değişiminde yaşadığı sorun ile Ivan Capelli'ye tur bindirdiği sırada vakit kaybetmesi, Senna'nın liderliği almasına davetiye çıkardı.
Senna'nın aldığı sonuç, onun ilk şampiyonluğunu almasına yetiyordu ve bunu sezonun bitimine bir yarış kala başarmıştı.
1989 Monaco
Bir yıl önce lider gittiği Monaco yarışında kaza yaparak yarış dışı kazan Senna, prenslik topraklarına geçen seneki hızını taşıyarak geldi ve Prost'un bir saniye önünde pole pozisyonunu kazandı.
Bu sefer vites kutusunda yaşadığı problem nedeniyle ilk ve ikinci vitesi sürekli kaybetmesine rağmen, yarış sırasında McLaren'ini bariyerlerin dışında tutmayı başardı.
Prost'un da kendi sorunları bulunuyordu. Trafikte Rene Arnoux'nun Ligier'sinin arkasında fazla zaman kaybediyordu.
Ancak Senna tamamen kendi ligini yaratmıştı ve yarışı Prost'un 52 saniye önünde tamamlayarak birinci olmuştu. Rekabetlerinin, bir önceki yarış olan San Marino'da başladığı göz önüne alındığında bu galibiyet, Brezilyalı için daha iyi bir vakitte gelemezdi.
1990 Phoenix
1990 Birleşik Devletler GP'si, Senna ve yükselen genç yıldız Jean Alesi'nin inanılmaz savaşı ile hafızalara kazınmıştı.
Dördüncü sıradan yarışa başlayan Alesi, yarışın başlaması ile birlikte ilk sıraya tırmandı ve Tyrrell'ı ile liderliği aldı.
Ancak Senna'nın başka düşünceleri vardı. Takım arkadaşı Gerhard Berger'in spin atması ile beraber bir avantaj yakaladı ve yarışın yarı noktasına gelinirken Alesi ile olan farkı kapatmaya başladı.
72 turluk yarışın 34. turunda Senna, liderlik için Alesi'ye atağını yaptı. Ancak Tyrrell sürücüsü bir sonraki viraj için avantajını koruyarak liderliği yeniden ele geçirdi.
Lastik lastiğe olan bu yarış birkaç tur daha devam etti, ancak son gülen Senna oldu ve yarışı, ilk kez podyuma çıkan Alesi'nin 9 saniye önünde tamamladı.
1991 Brezilya
Senna, 1991 sezonuna girilirken iki kez dünya şampiyonu olmuştu ve grand prix yarışlarının en büyük ismi olarak görülüyordu.
Ancak hasret kaldığı bir galibiyet vardı, o da Brezilya'daki galibiyetti. Evinde aldığı en iyi sonuç, 1986'da Jacarepagua'da aldığı ikincilikti.
Ve Senna'nın 1991'de bu şanssızlığı kırmak için çok çalışması gerekti. Yaşadığı vites kutusu problemi sonrasında Senna, tüm pisti altıncı viteste geçmek zorunda kaldı. Hemen arkasında bulunan Ricardo Patrese her tur arayı kapatıyordu ve aralarındaki fark, 40 saniyeden 10 saniyenin altına inmişti.
Ancak Senna yarışın sonunda üç saniye fark ile, kendisinin en unutulmaz galibiyetlerinden birini aldı.
1992 Monaco
1992 Monaco Grand Prix'sinin Nigel Mansell tarafından kazanılması gerektiği konusunda hiçbir şüphe yok. Mansell, Williams FW14B'si ile Monte Carlo'nun sokaklarında dokunulmazdı. Senna bile prensliğin sokaklarındaki deneyimine rağmen Mansell'a bir cevap veremiyordu.
Ancak Mansell, yarış bitimine 7 tur kala beklenmedik bir pit stop yapınca işler tersine dönmüştü ve İngiliz pilot, Senna'nın arkasına düşmüştü.
Yeni lastiklerle beraber Mansell, Senna'yı takibe başladı ve kendisinden tur başına 2 saniye almayı başarsa da Senna sert bir savunma yaptı. Monaco'da geçiş kolay değildi, ancak Senna'nın savunma kabiliyeti, Mansell kalibresinde bir sürücünün bile onu geçemeyeceğini gösteriyordu.
Sonuç? Senna, Monaco'da beklenmedik bir galibiyet alarak Graham Hill'in prenslik sokaklarında aldığı 5 galibiyet rekorunu egale etti.
1993 Brezilya
Senna, 1993 Brezilya GP'sine, pole pozisyonundaki Prost'un 1.8 saniye gerisinde kalarak üçüncü sıradan başlamıştı.
Ancak Brezilyalı pilot, sarı bayraklar altında geçiş yaptığı için 10 saniyelik dur-kalk cezası almıştı ve böylece Prost'un 45 saniye arkasında dördüncü sırada yarışa dönmüştü.
Ancak pist yağmur yüzü görür görmez, pistte bir kaos havası hakim olurken Senna pite gelip yağmur lastiklerini taktı. Michael Schumacher hatalı bir pit stop sebebiyle büyük zaman kaybederken, Prost ıslak zeminde aracının kontrolünü kaybetti ve yarış dışı kaldı. Piste bu sebeple güvenlik aracı girdi.
Böylece Senna, Damon Hill'in arkasında ikinci sıraya yükseldi ve pist kurumaya başlarken, Brezilyalı pilot Williams sürücüsüne karşı bir tur erken pite gelip kuru zemin lastiğini taktı ve liderliği eline aldı.
Hill'in Williams'ı kuru zeminde daha hızlıydı, ancak Senna birinciliği korumak için elinden geleni yaptı ve McLaren'in 100. grand prix zaferini aldı.
1993 Donington
Donington'da yapılan 1993 Avrupa GP'sinin ilk turu, grand prix yarışlarının en unutulmaz anlarından biri olarak tarihe geçmişti.
Aldığı kötü bir startla beraber dördüncü sıradaki Schumacher'in arkasında düşen Senna, ıslak zeminde inanılmaz bir tempo yakaladı ve rakiplerini rahat bir şekilde geride bıraktı.
Daha ilk tur bitmemişken Senna, Melbourne virajında pole pozisyonunun sahibi Prost'u geç bir frenlemeyle geçip liderliği almıştı.
Yarışın devamında ise liderlik, pist koşullarının değişmesi ile pek çok kez el değiştirdi, ancak yarış sonunda Senna, Prost'u arkasında tutarak yarışı kazanırken podyumun son basamağında Damon Hill vardı.
1993 Avustralya
Senna, 1993 F1 sezonunun son yarışı olan Avustralya Grand Prix'sinde, pole pozisyonundan başladığı yarışı net bir şekilde kazanmıştı. Ancak damalı bayrak sonrasında olanlar sayesinde yarış, özel bir anlam kazandı.
Senna ile podyuma çıkan isimlerin arasında, F1'deki son senesinde dördüncü şampiyonluğunu kazanan eski takım arkadaşı Prost da vardı.
McLaren'daki yıllarında ikili, sert bir rekabete sahipti. Ancak Prost emekli olacağını açıklamasından sonra ikilinin arasındaki buzlar erimişti.
Hatta bu iki sürücü birbirini podyumda kucaklamışlardı, geçmişlerini bir kenara koymuşlardı. Böylece sporun en büyük rekabetlerinden biri, güzel bir şekilde sona ermişti.
O zaman izlenirken anlaşılmasa da Adelaide'deki 1993 galibiyeti, Senna'nın F1'deki 41'inci ve son galibiyeti olacaktı.
tr.motorsport.com