Bahreyn'de gerçekleşen üç günlük Formula 1 testlerinde pist kenarından yapılan gözlemler, takımların yeni sezon için hazırladıkları araçların performansı ve sürüş karakteristiği hakkında önemli ipuçları verdi. Gelin The Race'in özel analizine bakalım.
Test sürecinde takımların farklı yaklaşımları ve stratejileri olsa da, bir aracın pistte nasıl hareket ettiği saklanamaz.
Bu nedenle, pisti yakından takip eden The Race uzmanları, takımların gerçek gücünü ortaya çıkaran değerli gözlemler yaptı.
Sauber
Sauber, test süresince en zorlanan takım oldu. Oldukça sert ve hantal bir sürüş sergileyen araç, küçük bir ayar değişikliğine bile fazlasıyla duyarlıydı.
İlk gün, ciddi çekiş problemleri yaşayan araç, yapılan düzenlemelerle iyileştirildi ancak yine de gridin en zayıf halkası olarak kaldı.
Nico Hulkenberg daha düzgün bir sürüş ortaya koyarken, çaylak Gabriel Bortoleto aracın sınırlarını zorlamaktan geri durmadı.
Williams
Williams, testlerin başından itibaren kullanışlı ve duyarlı bir araç sundu. Araç zaman zaman istikrarsızlık göstererek pilotları zorlasa da değişikliklerle daha dengeli bir hale getirildi.
Özellikle Alex Albon’un virajlarda çok iyi dönüş aldığı gözlemlendi ve Racing Bulls aracına kıyasla çok daha keskin bir dönüş kabiliyetine sahip olduğu fark edildi.
Racing Bulls
Racing Bulls, test boyunca ön tarafın yol tutmama problemini çözmeye çalışsa da bu sorundan tam anlamıyla kurtulamadı.
Araç, özellikle virajlarda hafif bir önden kayma sergiledi. Yuki Tsunoda, araca alışık bir isim olarak fazla hata yapmazken, çaylak Isack Hadjar zaman zaman aracın kontrolünü sağlamakta zorlandı.
Haas
Haas takımının Esteban Ocon ve Ollie Bearman ile yarış temposu odaklı testler yapması, aracın tam potansiyelini göstermesini zorlaştırdı. Araç sürüş anlamında iyi görünüyordu ve geçen yılki özellikleri taşımaya devam ettiği anlaşıldı. Sadece yavaş virajlarda önden kaymaya meyilli olduğu görüldü.
Alpine
Alpine, özellikle Pierre Gasly'nin ellerinde güven veren bir orta grup aracı gibi görünüyordu. Hiçbir zaman en iyi araçlar kadar yol tutmuş görünmese de, iyi döndü, viraj ortasında çizgisini korudu ve iyi bir çekişe sahipti.
Frenleme sırasında arka taraf zaman zaman dengesiz davransa da bu sorun testlerin ilerleyen safhalarında giderildi.
Sadece sürücülerin zorlamasına değil, aynı zamanda lastikleri fazla yormadan iyi sürüş yapmasına izin veren bir araç gibi duruyor.
Aston Martin
Aston Martin genel olarak tutarlı görünüyordu, ancak virajlarda hem performansı hem de güveni etkileyen dengesizlikler görüldü.
Aston Martin hiçbir şekilde kötü görünmüyordu - sürüşü Sauber'den kesinlikle çok daha iyi bir araçtı - ancak geçen yıla kıyasla gece-gündüz gibi bir fark yoktu. Daha iyi davandığı ortada fakat yeterince iyi olmadığı da açık.
Mercedes
Mercedes, pistte en dengeli ve sorunsuz görünüme sahip takımlardan biriydi. George Russell’ın aracın kontrolü konusunda hiç zorlanmadığı gözlemlendi. Araçla daha çok boğuşan isim Kimi Antonelli'ydi.
Fren noktalarında zaman zaman ön tekerleklerin kilitlendiği görülse de bunun pistin yapısından kaynaklanabileceği belirtiliyor.
Son gün Mercedes, 10. virajdaki apeks kerbünde McLaren kadar iyi olan tek araçtı. Şu ana kadarki kanıtlara bakılırsa selefinden çok daha sürülebilir bir araç.
Red Bull
Red Bull, hızlı ancak biraz dengesiz bir araç olarak tanımlanabilir. Başlangıçta iyi dengelenmiş bir araç gibi görünüyordu ancak hız arttıkça sorunlar da ortaya çıktı. Red Bull'un ayar denemelerine rağmen bu sorunlar hiçbir zaman ortadan kalkmadı.
Max Verstappen ilk gün 10. virajda aracı döndürmekte sürekli zorlanırken, son gün 4. virajda lider araçlar kadar tutarlı olamadığı görüldü.
Red Bull yavaş değil. Hatta zaman zaman sürücülerin istediklerini yapıyormuş gibi göründü ancak çoğu zaman gaza basmayı geciktiren bir denge bozukluğu vardı.
Ferrari
Ferrari, başlangıçta tepkisel ve duyarlı bir araca sahipti. Fakat testin bazı anlarında önden kaymayla boğuştu, bazen de arka tarafın beklenenden fazla kaymasıyla uğraştı.
Yine de bu özellikler çok baskın değildi ve aracın sürülebilirliği iyi bir seviyedeydi. Ancak asıl soru, daha fazla ayarlanıp ayarlanamayacağı veya en yakın rakipleri ile aynı tutuş ve denge tutarlılığına sahip olup olmadığı olacak.
Ferrari umut vadediyor, ancak zirvede yer almak istiyorsa dinamik anlamda bir adım ileri gitmesi gerekiyor.
McLaren
Lando Norris'in bahsettiği arka tarafla ilgili sorunlar pist üstünde açıkça görülebiliyor, ancak bunun yardımcı olduğu anlar da var. 5-7 gibi yüksek hızlı virajlarda arka tarafın hareket ettiğini görüyorsunuz, ancak daha yavaş virajlara girişte pek çok yönden faydalı oluyor.
İdeal olan bu özelliğin azaltılması ama McLaren en başından beri çok kullanışlı bir araca sahipti. Diğerleri ayarlarını değiştirdikçe bunu kaybederken, McLaren bu görünümü korudu.
Mükemmel değil ve bu dengesizliğin zaman zaman sıralama turlarında sorun yaratıp yaratmayacağını ya da arka lastikleri fazla çalıştırıp çalıştırmayacağını merak etmeden duramıyorsunuz, ancak McLaren genel olarak iyi durumda.
tr.motorsport.com