Formula 1, hatta motor sporları denilince akla gelen adreslerin zirvesini temsil eden pistlerden birindeyiz; sıra 2023 İtalyan GP'si için Monza'da...
Monza'nın GP tarihi, 1950 yılında Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın başlamasının çok öncesine tekabül ediyor. İnşası 1922 yılında ve sadece birkaç ayda tamamlanıp kullanılmaya başlanan pist, oval bölümüyle eşsiz bir karakteristiğe sahipti. Yakın geçmişte Dünya Ralli Şampiyonası'na ev sahipliği yapan Monza'nın bu oval bölümünü, pist içi bir etapta da görme fırsatı bulmuştuk.
Tarihsel geçmişinin yanında günümüzdeki versiyonuyla da "Hız Tapınağı" lakabını alan Monza, Avrupa'da inşa edilen ilk yarış pisti olma ünvanına sahip. Formula 1'in değişmez ev sahiplerinden biri olan bu özel adres, başta diğer otomobil sporları serileri olmak üzere, tarihte zaman zaman motosiklet yarışlarının da duraklarından biri oldu. Ancak Monza'nın, genel yapısı sebebiyle gerçek bir otomobil sporları pisti olduğunu belirtmek gerek.
İtalya Grand Prix'sinin detaylarına geçmeden önce seni
Red Bull Tryouts meydan okumasına davet edelim. Formula 1 pilotu yeteneklerini test edebileceğin bu oyunda en iyi performansını göster, sıralamada zirveye yerleş ve ödülün sahibi ol!
Monza, İtalya GP'si adıyla yapılan yarışın değişmez adresi. 1950 yılında başlayan bu ev sahipliğine, pistteki tadilatlar sebebiyle sadece 1980 yılında ara verildi. Bir yıllığına Imola'ya taşınan yarış, ertesi sene yeniden evine dönüp kesintisiz şekilde günümüze ulaştı. Bu sayede Monza, 1950 yılından bu yana devam eden şampiyonada açık ara şekilde en çok yarışa ev sahipliği yapma ünvanını elinde bulunduruyor. Burada yapılan ilk yarışın galibi Giuseppe Farina'ydı. 1951 ve 1952'de yapılan yarışlardaki zaferler ise Alberto Ascari'nin olmuştu. 1955'te Monza'da ki bir test seansında hayatını kaybeden Ascari'nin adı, hayatını kaybettikten sonra değiştirilen viraja verildi.
İnşa edilmesinin ardından yıllar içinde çeşitli değişikliklere sahne olan Monza, 2000 yılından bu yana kullanılmaya başlanan nihai versiyonuyla 5793 metre uzunluğunda. Bu, ideal bir GP pisti mesafesi. Saat yönüne dönülen pist 11 viraja sahip; yedisi sağ, dördü ise sol yönlü. Yarış 53 turdan oluşuyor. Yarış içerisinde atılan en hızlı turun sahibi, 2004 yılındaki yarışta attığı turla dönemin Ferrari pilotu Brezilyalı Rubens Barrichello.
Kırmızıların kendi evindeki bu ikonik yarışın en çok kazananları beşer yarışla Michael Schumacher ve Lewis Hamilton. En çok kazanan takım 19 zaferle Ferrari. Yakın tarihin en unutulmaz Monza zaferinin sahibi ise favori olmaktan çok uzak Toro Rosso'suyla 2008 yarışında zafere ulaşan Sebastian Vettel olmuştu.
360 km/s’lik maksimum hıza sahip ve sıralama turlarında 265 km/s gibi fantastik bir ortalama hıza imkan sağlayan Monza gerçek bir geçiş pisti. Uzun düzlük sonrası sağ yönlü ilk viraja gelirken takvimin en sert frenlemesini görüyoruz. 20 pilotun sığmakta zorluk yaşadığı, ustalık isteyen bir nokta. 75 km hıza ve birinci vitese kadar düşen pilotlar devamındaki sol yönlü bir diğer yavaş viraj ile hızlanma bölümüne doğru ilerliyorlar. Tam gaz geçilen sağ yönlü “Curva Grande” sonrası yine sert bir frenleme ile Roggia virajına geliyorlar.
Geçmişte bol temaslı çok sayıda geçiş denemesine sahne olan bu sol - sağ kombinasyonlu ve düşük hızla geçilen bölüm sonrası, kısa aralıklarla birbirini takip eden, sağ yönlü altıncı ve yedinci virajları beşinci vitesle geride bırakıyorlar. Adeta yokuş aşağıya tam gaz inilen bir düzlük, pilotları ünlü Ascari virajına ulaştırıyor. Buradaki üç virajlı kombinasyonu doğru frenleme ile dışarıya taşmadan tamamlayanlar, son sektörün başındaki düzlüğe ulaşıyorlar. Tam gaz geçilen bu bölümün sonu ünlü Parabolica virajına açılıyor. Beşinci viteste 200 km/s’in üzerinde dönülen bu ikonik noktanın ardından ise start - finish düzlüğüne ulaşılıyor.
Bu çok hızlı pistte, bu hafta sonu iki DRS noktası olacak. İlkinin tespit noktası yedinci virajın hemen öncesinde. DRS'nin tur içerisinde kullanılacağı ilk bölüm ise Ascari virajına açılan ve yokuş aşağı tam gaz inilen düzlük. İkincisinin tespit noktası pistin son virajı Parabolica'nın hemen çıkışı. İkinci DRS kullanım alanı ise tur başlangıç çizgisi ile ilk viraj öncesi frenleme başlangıcının arasında kalan bölge.
Diğer pistlerde baskın şekilde “ön lastiklerden” ya da “arka lastiklerden” kaymaya meyilli diyerek yapabildiğimiz çıkarımlardan biri Monza için geçerli değil. Sol lastiklere daha fazla yük biniyor ancak çok önemsenecek seviyede değil. İtalya GP'sinin ev sahibinin yapısı, takvimdeki diğer hiçbir piste benzemiyor. Takımlar için öncelik, turun %75'inin tam gaz geçildiği bu pistte olabilecek en düşük sürüklenmeye imkan sağlayacak aero paketiyle mücadele edebilmek.
Hafta sonunun başlangıcında pistteki tutunma düşük seviyede olacak. Seanslar ilerledikçe pist üstünde artacak kauçuk tabakasıyla daha agresif turlar görmeye başlayacağız. Asfalt aşınması düşük. Frenlemelerde blokaj yaşanmadığı müddetçe lastiklerin büyük sorunlar yaşatmasını beklemiyoruz. Çünkü lastiklerin üzerindeki en önemli yükü oluşturan yüksek hızda dönülen virajların sayısı burada az ve yanal baskı düşük.
Pirelli, İtalya GP'sine en yumuşak lastik setleriyle geliyor. C3, C4 ve C5 geçtiğimiz yıl Monza'da kullanılan paketten daha yumuşak bir seçenek. Ancak bu hafta sonunun lastikler açısından en önemli noktası, sıralama turlarında bu yıl ilk kez denenen formatı yeniden görecek olmamız. Bu formata göre pilotlar sıralama turlarının ilk seansında sert, ikinci seansında orta ve üçüncü seansında yumuşak hamuru kullanacaklar. Bu bize ilginç bir sıralama turu seansı izletebilir. Özellikle sert hamurlarda zorlanan otomobiller için ilginç bir seans olacak.
Bu sezon orta ve yüksek hızdaki viraj performansını yükseltmek adına düzlük hızından nispeten fedakarlık eden Oracle Red Bull Racing, buna rağmen Monza'da favori. Onları takip eden ekip, kendi evinde en azından mutlak podyum hedefleyen Scuderia Ferrari. Tahminlere göre Scuderia Ferrari, tur başına 0.2 saniyeye kadar bir farkla Avusturyalı ekibin gerisinde. Onları takip eden ekip ise McLaren.
Max Verstappen kendi evinde kazanarak Sebastian Vettel'e ait olan arka arkaya dokuz yarış zaferi rekorunu egale etmeyi başarmıştı. Monza'da gelebilecek olası bir galibiyet ile bu rekorun tek başına sahibi olacak. Verstappen aynı zamanda, pole pozisyonundan başlayıp alınan galibiyetlerde son 12 pole pozisyonunu galibiyete çevirerek Michael Schumacher'in rekoruna ortak olmuştu. Hollandalı pilot Monza'da bu rekoru da tek başına eline geçirmek için piste çıkacak. Max Verstappen her ne kadar rekorları önemsemediğini, yarış yarış düşündüğünü söylese de Hollanda GP'si zaferi sonrası otomobil üstüne çıkıp eliyle yaptığı “9” rakamı sonrası bunun aslında o kadar da önemsiz olmadığını göstermişti.
İlk tahminlere göre bu hafta sonu cuma ve cumartesi günleri hava açık, pazar günü ise %50 ihtimalle yağış bekleniyor. Uzun süredir bir Monza yarışında yağmur görmemiştik. Bu ihtimal bizlere daha keyifli bir pazar günü yaşatabilir. Ferrari ve tifosi sürpriz görmek istese de diğer herkesten çok daha formda olduğunu gördüğümüz Max Verstappen galibiyetin en büyük favorisi.
redbull.com