Dodge, soğuk Amerikalıların kalbini nasıl kazanacağını biliyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin genellikle dört tekerlekten çekiş tercih edilen kuzeydoğu kısmına hoş geldiniz. Yollarda bolca Subaru görebilirsiniz, xDrive, 4Matic veya bu gibi sistemleri bulundurmayan araçlar ise bölgede çok satmıyor.
Bu da, 2017 Dodge Challenger GT'yi kimi insanların sorusuna cevap yapıyor. Sonuç olarak kuzeydoğudaki insanlar Dunkin' Donuts'ın arabaya servis yolunda kaymayı pek sevmiyor. Bu yüzden otoparklarda birçok çeşit dört tekerlekten çekişli station wagon görürsünüz.
New Hampshire'ın merkezinde yaklaşık 4.9 metrelik bu turuncu coupe ile geçerken herkesin dönüp el sallaması, yine de Challenger'ın tüm Amerika'nın kalbini titreten bir özelliği olduğuna beni ikna etti. Kafaları çevirip kendine baktırtan bu aracın dört tekerlekten çekişli versiyonu bu şehirde iyi iş yapabilir.
Yeni Alfa Romeo modellerinin 2020'nin başlarında geleceğini düşünürsek bu versiyon, jenerasyon değişimine kadar Challenger'a zaman da kazandıracaktır.
[blockquote]GT'nin, Charger ve Chrysler 300'de görülen dört tekerlekten çekişe sahip versiyonu sadece 3.6 litrelik V6 ve 8 ileri otomatik şanzıman ile eşlenebiliyor.[/blockquote]
GT'nin, Charger ve Chrysler 300'de görülen dört tekerlekten çekişe sahip versiyonu sadece 3.6 litrelik V6 ve 8 ileri otomatik şanzıman ile eşlenebiliyor. 305 bg güç sayesinde araç hantal değil fakat sadece arkadan çekişli olan V8 motorlu Challenger'larda görülen çeviklik ve motor homurtusu bu versiyonda yok. Fabrikadan çıkan Challenger (ve Charger) modellerinin çoğunluğunda Pentastar motorun bulunduğunu söyleyen Dodge yetkilileri sanırım bu durumu pek umursamıyor.
V6 motorlu Challenger'lar, yeni Chevrolet Camaro ve Ford Mustang'den ziyade, Thunderbird ve Monte Carlo gibi lüks coupe'leri andırıyor. Bahsettiğim bu araçlar, daha hoşgörülü bir hava veren büyük ve konforlu koltukları nedeniyle kendilerine benzer sedanlardan daha kullanışsız oluyor ancak onları sedanlardan özel yapan da bu.
Düzgün olmayan yollarda sürüş konforunun daha iyi olmasını isterdim. Düzgün olmayan yüzeylerde Challenger GT çok pat küt gidiyor, ki bu hoş bir şey değil. Üzerinde dört mevsim lastikler bulunan 19 inç çaplı jantlar, "Acaba Dodge çalışanlarından herhangi biri araç satışa çıkarılmadan önce Michigan yollarında kullandı mı?" sorusunu sormanıza neden oluyor.
[blockquote]Virajlarda aracın boyutu kendini hissettiriyor. Ayrıca refleksleri diğer Amerikan kası modellerine göre kesinlikle daha laçka.[/blockquote]
Konfor kötü olduğunda genelde yol tutuşu iyi olur fakat durum böyle değil. GT de diğer Challenger modelleri gibi kontrolü zor bir araç. Bununla aracın viraj alma konusunda yeteneksiz olduğunu söylemiyorum. Sadece virajlarda aracın boyutunun kendini hissetirdiğini söylemeye çalışıyorum. Ayrıca refleksleri bırakın Alman rakiplerini, diğer Amerikan kası modellerine göre kesinlikle daha laçka.
Dodge mühendisleri, Charger ve 300'de kullandıkları elektronik stabilite kontrolü yazılımına, daha kısa aks mesafesine sahip Challenger'da "daha sportif" bir hava yakalamak için ufak değişiklikler yaptıklarını söylüyor. Kısacası bu araç ile zorlandığınızda sedanlardan çok daha iyi yanlayabiliyorsunuz.
Challenger GT, Dodge'un New Hampshire'da kurduğu karlı parkurda bazen saçmalamasına rağmen şaşırtıcı şekilde maharetli. Dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde ufak driftler yaparak etrafa kar sıçratabiliyorsunuz fakat aşırı takviyeli direksiyonu ters yöne gereğinden fazla çevirmek çok kolay. Yani aşırı düzeltme yaparak gereğinden fazla direksiyon hareketi yapma durumunda kalabiliyorsunuz. Kol kaslarınızı geliştirmek istiyorsanız o başka, o zaman Challenger sizin için mükemmel araç.
Şimdiki coupe pazarına baktığınızda Challenger GT'nin aslında tam olarak bu kategoriye uygun olmadığını görebilirsiniz. Karşılaştırılacak bir Camaro veya Mustang yok fakat 34,685 $'lık başlangıç fiyatı, onu kendisi gibi dört tekerlekten çekişli ve iki kapılı diğer seçenekler olan BMW 428i xDrive veya Mercedes-Benz C300 Matic Coupe'den daha uygun fiyatlı yapıyor.
[blockquote]Challenger GT, dört tekerlekten çekişli ve arka bölümde rahatlıkla insan taşıyabileceğiniz büyük coupe sınıfının en iyisi.[/blockquote]
SRT tarzı spor koltuklar, sürüş asistan teknolojileri ve diğer donanımları eklediğiniz zaman 40,000 $ barajını aşıyorsunuz. Bu rakam, o kadar da yeni hissettirmeyen bir otomobil için biraz pahalı. Yukarıda saydığım iki kapılı araçların tazeliği Challenger'da yok. Bunu ucuz koltuk ayarları ve rölantide çarpıntı yapan V6 motor ile daha iyi anlıyorsunuz.
Araçları seçerken çok dikkat etmeyen kişiler için bunun bir etkisi olmayacaktır. Ya bir Challenger alırsınız, ya da almazsanız.
Alanlar için söylüyorum, Challenger çok da pahalı olmayan büyük coupe isteyenler için tek seçenek. Challenger GT ise dört tekerlekten çekişli ve arka bölümde rahatlıkla insan taşıyabileceğiniz büyük coupe sınıfının en iyisi. İki kapılı coupe istiyorsanız kurmanız gereken tek mantık, aracın gövde renginin eşinizin kullandığı göz farı ile uygun tonda oluşu.
Evet, kulağa biraz çılgınca geliyor; biliyorum.