BMW, yeni 5 Serisi'ni teknolojik ekipmanlarla doldurmuş. Merak etmeyin, bu donanımların altında hâlâ bir otomobil yatıyor.
2017 BMW 5 Serisi lansman etkinliğini belki de en iyi anlatan şey, sürüş öncesi sunumda basın mensuplarının sordukları sorular oldu. Kimse manuel şanzıman seçeneğini sormadı. On yıldan fazla bir süredir bu tür etkinliklere katılıyorum, sanırım bu bir ilk. Süspansiyon ve yönlendirme konusunda 30 saniyelik bir konuşma gerçekleşti. Güç ünitesi slaytını herkes fotoğrafladı ancak bu başlık da çok kurcalanmadı.
Bunlardan sonra gelen teknoloji hakkındaki soru-cevap bölümü ise tam 40 dakika sürdü. Otonom sürüş, otomatik park, dokunmatik ekran anahtarının kablosuz şarjı ve çeşitli radar, lidar ve kamera sistemleri ile adını hiç duymadığın yenilikçi teknoloji start-up'ları hakkında konuşuldu. Dedikleri gibi; zaman değişiyor.
BMW'nin 5 Serisi alma niyetindeki kişileri daha önceki araçlar ile çekeceği konusunda hiçbir şüphem yok. Fakat günümüzün orta boyutlu lüks segmentinde müşterileri tavlayacak asıl şey, uzun teknolojik donanım listesi olacaktır. Rakipler arasında, birkaç yıl önce teknoloji hastalarının rüyalarını süsleyen dijital ekipmanlara sahip yeni Mercedes-Benz E-Sınıfı da var. BMW'nin Mountain View'daki teknoloji merkezinde gördüğüm kadarıyla, Tesla süren arkadaşlarını susturmak isteyen ancak bir Tesla Model S satın almak istemeyen kişiler de bazı numaralar görmek istiyor.
Günümüzün orta boyutlu lüks segmentinde müşterileri tavlayacak asıl şey uzun teknolojik donanım listesi olacaktır
Dijital donanımları bir süreliğine bir kenara bırakıp sürüşten bahsetmek istiyorum. BMW içinde "G30" adıyla anılan bu 5 Serisi, seleflerinin sunduğu her şeye sahip.
BMW, test etmem için bana modelin büyük ihtimalle satışlarda en çok paya sahip olacak iki türevini sundu: 530i ve 540i. Plug-in hibrit 530e ve ateşli M550i üretim bandına ve piyasaya daha ileri aşamada çıkacak. Bu ikiliyi daha sonraki Motor1 incelemelerinde göreceğinizden eminim.
Zamanımın çoğunu yelpazenin giriş modeli olan, turboşarjlı, dört silindirli 530i ile geçirdim. 530i, 252 bg gücü ve 350 Nm torku ile 528i'nin yerini aldı. BMW, 0-100 km/s hızlanmasının standart pakette 6.0 saniye, xDrive adlı dört tekerlekten çekiş sisteminde 5.8 saniye süreceğini söylüyor. Gerçek dünyada bunun karşılığını yokuşlarda ve otoban katılımlarında rahatlık olarak gördüm. Kabul etmeliyim ki bu nispeten büyük lüks araç segmentinde yüksek güç, hızla yükselen fiyatlar konusunda daha rahat hissetmemi sağlıyor. Çoğu sürücü bu motora bayılacaktır.
Aracın konforlu ve kolay bir kullanım için ayarlandığı belli oluyor.
530i'deki 2.0T motor, şu anda piyasada bulunan 528i'ye oranla daha verimli. Şehir içinde 9.8, şehir dışında 6.9, karma olarak 8.7 litrelik tüketim değerleri, önceki modelin sırasıyla 11.8/7.6/9.8 olan yakıt ekonomisi değerlerinden çok daha iyi. Artık günlük BMW kullanımı, dinamik açıdan hiçbir kayıp olmadan çok daha bütçe dostu.
Sekiz ileri otomatik şanzıman (hayır, manuel seçeneği yok) motor ile iyi bir uyum yakalamış. Direksiyonun arkasındaki kulakçıklar ile yaptığım denemelerde vites geçişleri pürüzsüz ve çabuk idi. Tamamen otomatik ayarlarda da durum oldukça iyiydi. Dur-kalk otoban trafiğinden virajlı sahil yollarında yaptığım sürüşlerde 8 ileri şanzıman çoğunlukla istediğim viteste idi.
Virajlı yollarda üç sürüş modundan ikisini deneme şansı buldum, EcoPro'yla çok zaman geçirmedim. Comfort ile Sport arasındaki fark bana oldukça az geldi. Sürüş konforu daha yumuşak olan Comfort modunda daha yüksekti fakat Sport ayarı da çok sert sayılmazdı. Her iki sürüş profilinde de virajlarda seri bir davranış vardı. Elbette daha konfor odaklı olan modda 530i atletik idi fakat sakin karakterinden çok uzaklaşmıyordu - yol tutuşu pek keskin değildi. Diğer tüm BMW'lerde olduğu gibi bu sedan da tüm elektronik destekleri kapattığımda bile şasinin dengeli, yönlendirmenin nispeten kör olacağının vurgulandığını hissettim. Aracın konforlu ve kolay bir kullanım için ayarlandığı belli oluyor.
Büyük ekran aynı zamanda dokunmatik. Akıcı ve hızlı tepki sayesinde parmak uçlarımla BMW'nin düğmelerinden çok daha hızlı ayarlar yapabildim.
Sürüş esnasındaki ses tamamen araç sahibine bağlı. 530i'nin motoru oldukça sessiz çalışıyor ancak ekstra ücret ödeyip Bowers & Wilkins ses sistemini aldıysanız zengin bir sesin size eşlik etmesini isteyeceksinizdir. 4,200 $'lık opsiyon ile 16 hoparlör, 10 kanallı amfi ve 1,400 Watt güce sahip oluyorsunuz. Müzik meraklıları, yüksek teknolojiye sahip bu ekipmanı sevecektir.
Opsiyon olarak gelen ses sistemi bile BMW'nin yeni nesil bilgi eğlence sistemi yazılımı iDrive 6'nın yanında sönük kalıyor. Sistem, konsolu domine eden ve çözünürlüğü son derece yüksek 10.2 inçlik ekrana yansıtılıyor. Son derece başarılı olan grafikler hem geceleyin, hem de gündüz (herhangi bir parlama olmadan) iyi çalışıyor.
Arayüz de son derece sağlam. Güne, BMW'nin iDrive'ın her jenerasyonuyla daha da rafine hâle getirdiği ve idare etmesi oldukça kolay olan kontrol kumandasını kullanarak başladım. Büyük ekran aynı zamanda dokunmatik. Akıcı ve hızlı tepki sayesinde parmak uçlarımla BMW'nin düğmelerinden çok daha hızlı ayarlar yapabildim.
Sağa veya sola elimi sallamam bile sesi hem hassas, hem de nizami bir şekilde açıp kısmama yeterli oldu.
Çubuk düzeni sayesinde ekrana bir bakış ile birden çok bilgiyi hemen seçebiliyorsunuz. Ana menüde görmek istediğiniz bilgi çubuklarını düzenleyebiliyorsunuz. Yani harita/navigasyon, hava durumu, telematik bilgisi, hatta haberler bile gözünüzü yoldan pek ayırmadan takip edilebiliyor. Tüm bu basit ve açık arayüzün arkasında bolca yazılım yatıyor; sürüşleriniz esnasında en sevdiğiniz iDrive özellikleriyle oynayabilirsiniz fakat onların tamamını keşfetmek saatlerini alabilir. Sistemi keşfetmek için çok daha fazla zamana ihtiyacım var ancak ilk izlenimlerimin oldukça iyi olduğunu belirteyim.
BMW, bu 5 Serisi modeline ilk olarak şimdiki 7 Serisi'nde gördüğümüz hareket kontrolü özelliğini de eklemiş. Açık konuşmak gerekirse bu donanım hâlâ ilgimi çekmiyor. Sağa veya sola elimi sallamam bile sesi hem hassas, hem de nizami bir şekilde açıp kısmama yeterli oldu. Elinizi yerleştirme ve diğer jestlere karşı tepki hızı oldukça başarılı idi. Ayrıca öğrenme süresi de son derece kısa, geleneksel düğmelerle uğraşmama pek gerek kalmadı. Bu donanım satışları arttıracaktır fakat bana kalırsa çok da hayatı kolaylaştıran bir özellik değil.
Aynı şey - yine 7 Serisi'nden taşınan - opsiyonel Display Key özelliği için de geçerli. Dokunmatik ekran anahtarı size aracın durumu ile ilgili bilgi veriyor. Ancak onun en şatafatlı yanı, aynı zamanda Uzaktan Kumandalı Park Etme sisteminin de kontrol kumandası olması. Daha önce duymuşsunuzdur: Parmağınızı kaydırmanızla (ve tabii ki aracın belli yerlerine konumlanmış bir dizi sensörün çalışmasıyla) direksiyon başına geçmeden aracı dar park yerlerine çıkarıp sokabiliyorsunuz. Canınızı sıkmak istemem ancak sanırım bunun için pratik bir uygulama var. Asıl soru şu; bu uygulama gerçekten yararlı mı, yoksa sadece etkileyici bir performanstan mı ibaret?
Sanırım aracınızı dar yerlere bir kumanda vasıtasıyla park etmenizi sağlayan bir uygulama var. Asıl soru şu; bu uygulama gerçekten yararlı mı, yoksa sadece etkileyici bir performanstan mı ibaret?
Öte yandan üç boyutlu çevre görüşü kameraları günlük park çilesine iyi bir çözüm gibi görünüyor. BMW, kamera sisteminde görünenleri telefon ekranına aktaran Remote 3D View adlı bir uygulaması ile kamera sistemini akıllı telefonlara bağlamış. Geceleri araçtan inmeden önce ya da şehrin tekinsiz bir bölgesine gittiğinizde bu uygulama ikincil bir güvenlik donanımı görecektir.
Söylemeden geçmeyeyim, araçta sürüşü oldukça güvenli hâle getirmek için bir dizi teknoloji var. BMW'nin Active Cruise Control sisteminin "Stop & Go" özelliği, iş yeri ile ev arasında yolculuk yapan yorgun sürücüleri saçma kazalardan koruyor. Sistem 130 km/s hıza kadar öndeki araç ile yeterli mesafeyi koruyor ve gerekli durumlarda tamamen durabiliyor. Diğer aktif güvenlik donanımlarına baktığımızda şeritten çıkma ikazı ve şerit takip asistanı, acil durumlarda yönlendirme yardımı sunan "kaçış asistanı" gibi özellikleri görüyoruz.
Akıllı sensörler ve yazılımlar bir araya geldiğinde, hatırı sayılır sürelerde kendi kendini sürebilen bir BMW elde etmiş oluyorsunuz. Elli saniyeye kadar ellerinizi direksiyona koymadan sürüş gerçekleştirmenizi sağlayan yarı otonom yönlendirme sistemi, yorulan sürücülere yardımcı oluyor. Dürüst olayım: akıcı trafikte sistem yoğun şeritte iyi hamleler yaptı ancak genelde uyarı gelmeden direksiyonu tutmak durumunda hissettim. Bu, Alman teknolojisinin hatası değil, benim inançsızlığım.
Daha teknolojik olsa da sürüşü hâlâ keyif verici.
Şimdiye kadar saydığım şeyler ucuza gelmiyor. 528i'den sadece 1,000 $ kadar pahalı olan 530i'nin başlangıç fiyatı oldukça rekabetçi - 51,200 $. Ancak hayatınızı kolaylaştırmak için seçtiğiniz donanımlar faturayı bir hayli kabartıyor. Örneğin benim test ettiğim araçta 4,900 $ değerinde sürüş asistan sistemi vardı. Baş üstü gösterge (head-up display), aktif park mesafe kontrolü ve geri görüş kamerasından oluşan basit Driving Assistance Package'ın fiyatı 1,800 $. Driver Assistance Plus ve Driver Assistance Plus II ile gelen park asistanı, çevre görüş kamerası ve aktif sürüş asistanını (Plus II'ye özel) sırasıyla 1,400 ve 1,700 $ fark ile satın alınabiliyor. Premium paketi de, M Sport paketi de 2,600 $. Daha dinamik amortisör kontrolünü istediğiniz zaman 700 $ daha vermeniz gerekiyor. Aydınlatma paketi (adaptif tamamen LED farlar ve otomatik uzun far özelliği) ise 1,050 $. Sonuç olarak benim test ettiğim aracın fiyatı 74,160 $'a fırladı.
Vay anam vay...
Burada ihtiyatlı davranırsanız 60,000 $'ın altında bir rakama oldukça sağlam bir makine alabilirsiniz. Ben olsam M Sport parçalarından ve başarılı ses sisteminden vazgeçip rahatıma bakardım. Seçiminiz her ne olursa olsun, 11 Şubat'tan sonra (Amerika'da pazara sürülme tarihi) çevrenizdeki bayilerden aracınızı satın almış veya sipariş etmiş olarak mutlu bir şekilde ayrılmanızın bir sürü yolu var.
G30 kodlu 5 Serisi kesinlikle iyi bir otomobil. Eminim sizler de benim gibi lüks segmentin diğer yıldızları olan E-Sınıfı ve Volvo S90 ile bu aracı arka arkaya kullanmayı istiyorsunuzdur. Daha teknolojik olsa da sürüşü hâlâ keyif verici. Yeni 5 Serisi, iki uç arasında iyi bir denge kurmuş.