Formula 1’in yeni çağı Barcelona testlerinin ilk dört günü ile start aldı. Kesin tahminlerde bulunmak zor olsa da bu hafta ne umabileceğimiz hakkında bize birkaç ipucu verdi.

2017 Formula 1 sezonu öncesi ilk test birçok soruya gebe idi. Yeni nesil araçların sahneye çıkması ve Renault ve Honda gibi üreticilerin Mercedes’i yakalamak için motor tasarımlarını gözden geçirmeleriyle sezon öncesinde konuşulacak bir sürü şey var.

Testlerin yarısına geldik. Pistte yapılan gözlemlerden ve padokta konuşulanlardan gelecek sezondan ne bekleyebileceğimizin ilk işaretlerini aldık.

Gelecek hafta on takım Barcelona’da bir dört gün daha geçirecek. Dolayısıyla 26 Mart’taki sezonun ilk yarışı Avustralya Grand Prix’inden önce bazı şeylerin değişmesi için hala geniş bir alan var.



Mercedes mükemmel değil

Hem Hamiltonın hem de Finli pilotun aracı virajlara oturtmakta biraz zorlandıkları zamanlar olsa da Valtteri Bottas testlerin en iyi zamanını elde etti ve Mercedes pist üzerinde çoğunlukla iyi göründü.

Süspansiyon düzenlemelerine biraz açıklık getirildiğini varsayarsak geçmiş yıllarda olduğu gibi aracı idare etmek için yeniden ayar çekmenin gerekip gerekmediğini sormak saçma olmaz.

Ayrıca Mercedes çok da dayanıklıydı ama hiç sorun yok da değildi. Son günün sabahında bir elektrik problemi Hamiltonın piste çıkmasını engellerken Bottas sadece 68 tur attı. Takım verilerde endişe verici bir şey bulduktan sonra önlem amaçlı günü erken kapattı.

Bunlar Mercedes’in başının dertte olduğunu mu gösteriyor? Böyle bir ihtimal yok. Araç iyi ve 2017’de yine kendini gösterecektir. Ancak Mercedes’in turlaması ve iyi bir tempo tutturmasıyla testlerin nasıl başladığına bakarsak 2017’nin son üç yılın tekrarı niteliğinde olacağına dair endişeler var.

Öyle bile olsa Mercedes’in hala yapacak biraz işi var görünüyor.



Ferrari gerçekten iyi görünüyor

Son zamanlarda Ferrari sezon öncesi testlere zayıf başlamasıyla biliniyor ancak araç sahiden de iyi görünüyor. Ferrari’nin yaklaşımının profesyonelliğinden etkilendim çünkü takım geçmişte sadece bir tur zamanı elde etmek için aracı piste çıkarırdı. Şimdi ise paketi optimize etmeye odaklanmış durumdalar.

Tur zamanlarının iyi olması ve Sebastian Vettel’in yumuşak turla attığı en hızlı turunun Bottas’ın daha hızlı hamur olan ultra softla attığı turdan sadece 0.247 saniye yavaş olması bir şey ancak pist kenarından izlemek size araç hakkında çok şey anlatıyor.

Basitçe, Ferrari en iyi araç gibi göründü. Mario Andretti 1978’de Dünya Şampiyonluğunu kazandığı zemin etkili Lotus 79’un yolda yağ gibi gittiğini söylerdi. İşte Ferrari de tam böyle göründü.

2.virajda gözlemlediğim kadarıyla pilotların viraj çıkışında gücü temiz bir şekilde elde ederek sağa doğru hızlı dönülen 3.viraja rahatlıkla girdiklerini gördüm. 3.viraja girdiklerinde güce yüklenip viraj boyunca sağ çizgide kalabiliyorlar.

SF70H çok iyi bir araçmış gibi görünüyor. Tabi bu illa ki Mercedes’i yenebileceği anlamına gelmiyor ama oldukça gelecek vaat ediyor görünüyor.

Ferrari’nin geçen sezon hem teknik hem de işlevsel açıdan son sırada olduğunu düşündüğümüzde aracın bu kadar güçlü görünmesini beklemiyordum.



Honda’nın başı ciddi dertte

Sorunlarla boğuşmakla geçen iki yılın ardından bu sezonun Honda’nın McLaren’e Formula 1’in en iyileriyle yeniden mücadele edebilmesi için gereken performansı vermeye başlayacağı sezon olması bekleniyordu.

Honda büyük sözler verdi ve büyük değişiklikler yaptı – İddialara göre Mercedes’in öncülük ettiği bir yanmalı motor ve ön yanma odasında geçen sezon fena halde yokluğunu çektikleri bir ateşleme teknolojisi üzerine çalışmalar.

Japon üretici Honda motorunun Mercedes’in 2016’nın sonunda ulaştığı güç seviyesine ulaşabileceği tahmininde bulunmuştu.

Testlerdeki ilk işaretler bu hedeften çok uzak olunduğunu gösteriyor. Yeni dayanıklılık problemleri de cabası.

İki test gününün biri Honda’nın hatalı yağ tankı tasarımı, diğeri yeni içten yanmalı motorun altı silindirinde ciddi bir probleme yol açan güç ünitesi arızaları nedeniyle heba oldu.

Geçen 24 ayın hayal kırıklığı yaratan örüntüsü devam ediyor görünüyor. Honda önemli gelişmeler kaydetmek için baskı altında ancak çıkan yeni sorunlara bakılırsa rakipleri ilerleme kaydederken Honda tamir etmekle zaman harcayacak gibi duruyor.

Evet, Honda bu karışık Formula 1 motoru düzenlemeleri varken spora geç girdi ve yarış altyapısını sıfırdan kurmak zorunda olmanın dezavantajından çekti ancak şimdi cidden sürekli bir gelişim kaydetmeleri gerekiyor.

Honda’nın bu hafta güçlü bir başlangıca ihtiyacı vardı ancak tam tersine sorunlu bir başlangıç oldu.

McLaren Honda’nın 2017’de düzenli şekilde rekabetçi oldukları günlere dönme umudu için cidden kötü haber.



Ama McLaren da mükemmel değil

McLaren son zamanlarda iyi bir şasi yapma konusunda ne kadar iyi hale geldiklerinden ve 2013’ün kara günlerini kesin bir şekilde geride bıraktıklarından bahsetti durdu.

Özellikle Honda motorunun performans eksikliği yüzünden son iki McLaren şasisi hakkında hüküm vermek zor. McLaren bazen güçlü göründü ve önemli ölçüde daha güçlü olan takımlara karşı beklenenden daha başarılı oldu ancak diğer zamanlarda McLaren araçları tutarsız ve sürmesi zor gibi göründü.

Stoffel Vandoorne Honda’nın motor problemlerinin McLaren’in testlerin ilk iki gününde tam manasıyla turlayamadığı manasına geldiğini fakat Çarşamba günü araç Fernando Alonso’nun birkaç tur atmasına izin verdiğinde aracın pist üzerinde iyi görünmediğini kabul ediyor.

Alonso yol tutuşu bulmakta zorluk çekiyordu ve virajlara kendine güvenerek giremiyordu. Bu, tur zamanını yavaşlatabilir ve daha çok çalışma gerektirebilir – McLaren’in güçlü rakiplerinden iki gün geride olduğunu düşünürsek – ancak Mercedes, Ferrari ve Red Bull’un tutturduğu denge çarpıcıydı.

McLaren bir kısır döngünün içinde sıkışıp kalmış durumda. Şasiden aerodinamik performans elde etme yetisini düşüren zayıf bir motorun eksikliklerinin üstesinden gelmeye çalışıyor. Ciddi motor problemleri devam ettiğinden McLaren aracının iyi olup olmadığından emin olamıyor.

Kesin olan bir şey var ki o da Alonso’nun üstün sürüş yeteneklerini bir sezon daha rekabetçi olmayan bir araçla heder etmekten korktuğu. Elbette daha ilk günlerdeyiz fakat MCL32’yi rekabetçi bir seviyeye getirmek için McLaren’in daha yapacak çok işi var.



Islak zemin testi tam bir saçmalık

Salı günü Pirelli için ıslak zemin lastiklerini test etme çabaları işe yaramadı. Pist gece yarısı ve sabah pitler açılmadan hemen önce yapay yöntemlerle ıslatıldı ancak çok az takım bu şartlarda ciddi ciddi test yapmak için piste çıktı.

Pirelli, takımlara pist ıslakken planlarına dâhil etmeyi düşünmeleri için kızaklamadan tutun da uzun sürüşlerde lastik aşınması ve yağmur lastiği, geçiş lastiği ve düz lastikler arasında geçiş noktalarını düşünmelerini öneren bir kılavuz verdi.

Sabah çok az takımın zahmet edip piste çıkmasıyla öğle arasında pistin tekrar ıslatılmasına karar verildi ve sonradan bunun çok daha gereksiz olduğu görüldü.

Sabah pistte birkaç tur atan takımlar Güneş batarken tekrar piste çıkma konusunda isteksiz göründüler. Hem sabah hem de Güneş batarken pist düz lastikler için hazır hale geldiğinde oldukça kalabalıklaştı.

Pirelli burada kazanamaz. Takımlar yağmur lastiğinden defalarca şikâyet ettiler bu da teste ıslak zemin testinin dâhil edilmesine yol açtı ancak takımlar ıslak zemin testine katılmakla ilgileniyor gibi görünmediler.

Daha geniş lastiklere geçiş İtalyan lastik üreticisinin işini daha da zorlaştırdı ve geçen yıl çoğu pilotun memnun olduğu geçiş lastiklerinin gözden geçirilmeye ihtiyacı olduğu ortaya çıktı.

Herhangi bir büyük değişikliği test etmek için Formula 1’in Barcelona’da geçen hafta denediğinden daha iyi bir şey bulması lazım.



Yeni araçlardan daha çok şey göreceğiz

Bottas’ın 1.19.705 lik en hızlı turu geçen yıl bu pistteki sezon öncesi en iyi süreden 3.060 saniye ve geçen yıl İspanya Grand Prix’inde pole pozisyonunu alan Lewis Hamilton’ın turundan 2.295 saniye daha hızlıydı.

Yine de Bottas’ın turu Barcelona pisti’nin bu konfigürasyonunda atılan en hızlı turdan 1.361 saniye daha yavaş. Nisan 2008’de Felipe Massa oluklu lastiklerin son yılında Bridgestone’ın deneysel lastiklerini kullanarak 1.18.339 süresini elde etti.

Bu araçlar elbette 1.18 lerin üzerine çıkabilir. Bazıları pole pozisyonu süresinin bunun da altında olabileceğini iddia ediyor. Bu daha çok şimdi ve Mayıs ayında yapılacak olan İspanya Grand Prix’i arasındaki gelişimin temposuna bağlı.

Haas pilotu Romain Grosjean’ın yaptığı açıklamaya göre kazanç frenleme mesafeleri ve viraj hızlarında.

Grosjean: ‘’Eski nesil araçlarla burada 500 tur atın, fren noktasında fren yaptığınızda 20 metre daha önce fren yaptığınız fark edeceksiniz. Buna alışmak zaman alıyor ama sürüş keyifli.’’

‘’Her ne zaman yakıtımız az olsa bazı yüksek hızlı virajlara girmek cesaret gerektirecek.’’ dedi.

Kaçınılmaz bir şekilde daha fazla yere basma kuvveti daha fazla sürtünme demek ve bu testte start düzlüğünde maksimum hızı 205.2 mph (330.2 km/h) Pazartesi günü Daniel Ricciardo kaydetti. Bu hız geçen yıl İspanya Grand Prix’i sıralama turlarında kaydedilen maksimum hızdan 7 mph (11.2 km/h) daha yavaş.



Pilotlar daha sıkı çalışıyor ve bunu seviyorlar

Kışın insanların konuşacak bir şeyi kalmadığında çoğunlukla gündem maddesi pilotların idmanıdır. Herkes bu sürmesi fiziksel açıdan daha zor araçları kullanmadan önce idmanlara hız verdiğini itiraf etti.

Testlerden sonra pilotların mahvolduğu lakırdısı biraz abartıydı. Günün sonunda hiç kimse aracından ya da garajından birilerinin yardımıyla taşınmadı ancak çoğu pilot araç kullanmanın etkisini geçen yıllara oranla daha çok hissettiler.

Nico Rosberg’in fiziksel limitlerinin üzerinde zorlandıkları için pilotların yarışlar kaybedebileceği iddiası dikkat çekti. Hamilton da ‘’daha önce olmayan yerlerinde yara bere ve yumruların olduğundan’’ bahsetti. Ancak genel olarak pilotlar 2017 araçlarının getirdiği fazladan fiziksel zorluktan zevk aldılar çünkübu direk olarak araçların daha hızlı olduğu gerçeğiyle ilintili.

Yüksek hızlı 3. ve 9. virajlarda hissedilen farkları vurgulayan birkaç pilottan biri olan Ricciardo ‘’Araçlar biraz zorlayıcı ama bu eğlenceli.’’ dedi. Vettel ise pilotların artan zorluklara adapte olacaklarını düşünüyor.

Ferrari pilotu: ‘’Açıkça hissediyorsunuz. Araçlar birkaç yıl önce oldukları gibi hızlılar. 2010’da olduğu gibi virajlarda daha hızlı olduğunda daha eğlenceli.’’ dedi.



Stroll’ün ilk deneyimi zorlu bir deneyim oldu

Lance Stroll iyi bir Formula 1 kariyerine sahip olacaksa bu hafta kontrolden çıkmış olduğu için Pastor Maldonado benzeri kötü şöhret kazandığı zaman olarak değil de ilk günden limitlerini keşfetmek için zorlayan korkusuz bir çaylak olduğu zaman olarak anılacak.

Bu hafta Stroll FW40’ı iki kez çakıl havuzuna soktu. Bu kazaların ilkinde Stroll 9.virajda attığı hızlı spinle takımın tek ön kanadına hasar verdi ve günü sadece 12 turla kapattı. Ertesi gün Stroll damalı bayrak sallandığında piste çıktığı için kırmızı bayraklar sallanmadı.

En kötüsü ise 5. virajın çıkışında Williams’ı duvara vurduğu üçüncü kazasıydı. Bu kaza takımın testlerin son gününü es geçmesine sebep oldu.

Destek sadece kendi takımından değil, bu yılki yeni araçların çaylakların işini çok daha zorlaştırdığını düşünen Lewis Hamilton’dan da geldi. Ancak en zorlu şey yeni, daha büyük ve daha iyi lastikler gibi görünüyor ve bu sadece Stroll’ün değil Williams’ın da sorunu.

Takıma göre Felipe Massa da lastiklerden rahatsızdı. Dolayısıyla Williams suçu yeni çocuğun üzerine atmak yerine sorunu çözmeye çalışıyor.



Kural çelişkileri geri döndü

Formula 1’in yeni araçları her zaman bir kural çelişkisine yol açma potansiyeline sahipti ancak şu an konuşulan asıl şey daha önce kullanılan teknoloji.

Süspansiyon sistemleri ile ilgili tartışmalar kış boyunca devam etti. FIA neye izin verilip neye verilmediğini Barcelona testlerinin arifesinde kesin bir dille belirttiğinde tartışmalar hat safhaya ulaştı.

Herkesin cevabını merak ettiği soru bunun mercek altındaki iki takım Mercedes ve Red Bull’da ne gibi bir etki yaratacağı oldu.

Yönetim kurulu şu anki tüm araçların süspansiyon sistemlerinin inceleneceği süreci başlattı. Bu da takımların tasarımlarının kurallarla uyumlu olduğunu ispatlamalarını zorunlu hale getirdi. Bir takımın kullanmayı planladığı tasarım üzerinde bir takım değişiklikler yapması gerektiğinin söylendiği öğrenildi.

FIA Sezon öncesi testler bittiğinde tüm takımların incelenmiş olmasını ve önerilere karşı gelmeleri durumunda protesto edilme riskini de göz önünde bulundurarak Avustralya’da nasıl bir tasarım kullanacaklarına takımların karar vermesini umuyor.

Süspansiyon testlerde konuşulan tek teknik konu değildi. Red Bull kurallara aykırı bir şekilde yağı yakıt olarak kullanan üreticiler konusuna açıklık getirilmesini istedi. Mercedes’in bu yolla güç avantajı kazandığına dair şüpheler var. FIA böyle bir hamlenin kurallara aykırı olacağını belirtti.

Kâgir ayağı ana kanat üzerinden tutturmanın kurallara aykırı olduğu belirtildiğinden, DRS aktivasyon yivine tutturma fikrinden sonra Renault arka kanadında değişiklik yapmak zorunda kalacak.



Aerodinamik yenilik iyi bir şey olmayabilir

Bu yılın araçları daha hızlı yapacak kuralları getireceği düşünülüyordu ve bu gerçekten de istenilen etkiyi yarattı. Bu aynı zamanda bazı yeni aerodinamik detaylar görmemiz anlamına geliyor.

Köpek balığı sırtının dönmesi geriye doğru atılmış bir adım. Köpek balığı sırtı aptalca göründüğü için yasaklanmıştı. Dolayısıyla kuralları doğru düzgün yazma zahmetinde bulunmayarak onlardan kurtulduktan sonra onları geri getirmek daha da aptalca.

Mercedes, Haas, Williams ve Ferrari gibi bazı araçlar direk olarak köpek balığı sırtına monte edilmiş T kanatları da denediler. Köpek balığı sırtının mantığı hava akışının istikrarını artırmak içindir. T kanatın amacı da arka kanada giden hava akışını düzenlemektir. Ancak zaman zaman her iki parça pist üzerinde çok fazla titriyordu.

Ancak yönlendirme kanadı ve sidepodlar gibi alanlarda özellikle de Ferrari’nin aracında iyi iş çıkarıldığını da gördük. Mercedes daha büyük difüzörü ile agresifti. Red Bull’un kanadında oluk vardı. Büyük takımların bazı şeyler denediklerini görüyoruz.

Gelecek birkaç ayda daha çok şey göreceğiz. Umarız köpek balığının modasının geçtiğini ya da yasaklandığını da görürüz.



;;;