Eskiden İsveçli olan ancak Avusturyalıların idaresine geçen marka Husqvarna EICMA'nın en seksi motosikletlerden birini tanıttı: Vitpilen 401 Aero Concept
Bu yıl gördüğümüz diğer etkileyici motosikletlerin aksine (örneğin Yamaha T7 veya KTM 790 Duke) Aero yakın bir tarihte üretime girmeyecek. O bir konsept model.
Vitpilen 401 Aero Concept üzerinde uzunca bir süredir çalışılan bir konsept. Geçtiğimiz yılki EICMA Fuarı'nda Vitpilen (Aero'nun temelini aldığı) konsepti sergilenmişti. Görünüşe göre Husqvarna gelecek yıllarda cadde motosikletleri üretmek konusunda umutlu ve mutlu gözüküyor.
Mutlu çünkü KTM'nin üç yıl öncesinde Husqvarna'yı satın alması sonrasında Husqvarna, KTM ile birçok ortak parça kullanmaya başladı ve her iki tarafta işlerinde benzerlik ile ayrıcalık arasında güzel bir denge oluşturmaya çalışıyorlar.
2017'de üretime geçeceğini öğrendiğimiz Vitpilen ve Svartpilen gibi Aero'da 44 bg güç üreten, 375cc hacminde tek silindir motoru kullanacak. Aslında bu bizim iddiamız, çünkü Husqvarna motosikletin teknik özelliklerini açıklamamış olmaktan gurur duyuyor. Husqvarna (nam-ı diğer Husky) Aero'nun 2018 yılına kadar üretime geçmeyeceği üstü kapalı olarak söylüyor.
Husky, Aero'yu "grenajlı motosikletlerin modern yorumu" şeklinde tanımlıyor.
Günümüzdeki tasarımcılar sıklıkla kuralları bir kenara koyup motosikletlerin nasıl gözükmesi gerektiğini yeniden belirlediklerini iddia ediyorlar. Aero'nun tasarımcıları da gövdenin tasarımının "motosikletin ayarlarını tamamen değiştirdiğini" söylüyor.
Basın bülteninde: "Tamamen yeni ön cam sayesinde Aero'nun, Vitpilen 401'e göre tamamen farklı bir görüntüsü var. Ön ve arka kısım birbirini mükemmel şekilde tamamlıyor" şeklinde açıklama yapılmış.
Husqvarna hakkında rüştünü ispat etmiş KTM 390 Duke'ün motorunu kullandığı için çıkarcı olduğuyla ilgili kıskanç yorumlar yapılabilir ancak bu motosiklet kesinlikle çok daha seksi bir duruş sergiliyor.
Bize göre motosiklet 1920'lerin art-deco modernizm akımını anımsatıyor ve sanki bu motosikleti Metropolis'ten robot Maria kullanacakmış gibi duruyor. Tamam, belki de (kolejde aldığım sanat dersleri yüzünde) fazla abartıyor olabilirim. Mesele şu ki, bu konsept muhteşem gözüküyor ve umarım sadece konsept olarak kalmayarak nihayetinde üretime geçer.