Selim Şengüdüz
İngiltere GP’sinde damalı bayrağın sahibi Mercedes pilotu Lewis Hamilton oldu. Yarışta ikincilik Williams pilotu Valtteri Bottas’ın, üçüncülük ise Red Bull pilotu Daniel Ricciardo’nun oldu.
İngiltere GP’sinde,
Raikkonen’in şanssız kazası,
Hamilton’ın zaferi, Rosberg’in yarış dışı kalması,
Vettel – Alonso rekabeti,
Bottas ve Ricciardo’nun performansı,
McLaren pilotlarının gaza basması sonuçları bu hafta öne çıkan önemli notlardan sadece bir kaçıydı.
Raikkonen’in kazası 47G kuvvetinde
Ferrari pilotu Kimi Raikkonen İngiltere GP’si haftasına şanssız başladı. Pol pozisyon mücadelesinde istenilen derecelerin yapılamaması üzerine ilk seansta elenen Raikkonen yarışın ilk turlarında önemli bir kaza geçirdi. Kazanın ardından hastaneye kaldırılan Raikkonen’in kazası ile ilgili açıklama Ferrari takımından geldi. Raikkonen’in kazası 47G kuvvetinde gerçekleşmiştir açıklamasını Ferrari takımı yaptı. Raikkonen tedavi için hastanede gözetim altında tutuluyor. Geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyoruz.
Ortada rakip yokken kazanan takım değişmiyor!
Çok gerilere gitmeye gerek yok, örneğin Kanada GP’sine bir bakalım. Lewis Hamilton’ın yarış dışı kalması ve Nico Rosberg’in liderliği Daniel Ricciardo’ya kaptırması ile başlayan sürecin ardından araçta bazı sorunların gözlemlendiğini belirtmiştik.
Takımdan yapılan açıklamalara göre de bazı sorunlar var ve çözümü yada sorunun kaynağını bilmiyoruz yorumlarını takip etmiştik. Evet, o zamanlarda da kazanıyorlardı ama bazı durumlara çözüm bulamadıkları için konu ile ilgili soru işaretleri hiçbir zaman kaybolmamıştı. Aracı ve her türlü datayı en iyi inceleyecek olan takım yönetimi bu türlü sorunların bir daha yaşanmayacağını açıklamıştı. Ama her şey İngiltere GP’sinde kadarmış.
Rosberg’in lider götürdüğü yarışta sorun yaşaması ve ortada yine rakip yokken Hamilton’ın kazanma başarısını izledik. Ve Hamilton takıma ve Rosberg’e hem de kendi evinde büyük bir gösteri yaparak yarışı kazandı.
Bu sezon her yarışta olmasa bile yine belirtiyoruz. Ortada rakip yokken kazanan her zaman Mercedes pilotları oluyor ve olacak. Her iki pilot sorunsuz yarışırsa bir duble kazanacaklar. Bir pilotun sorun yaşaması halinde ise start pozisyonu önemsiz olup diğer pilot yarışı kazanabilecek güçte ve performansta oluyor. Bu sonuç diğer yarışlarda da böyle devam edeceğe benziyor.
İngiltere GP’si sezonun son yarışı olsaydı Mercedes takımının durumu ne olurdu? Sezonun geri kalan yarışlarında bir aksilik yaşanmazsa Rosberg yada Hamilton’dan biri şampiyon olacak. Peki, bu yarış şampiyonu belirleyen yarış olsaydı nasıl olacaktı? Rosberg, yarış dışı kaldı ama sorun sezon boyunca çözülmediği için tüm emekleri çöpe gidecekti. Hamilton’da mükemmel performansı ile şampiyon olacaktı. Hamilton için kazanmak yetmiyor, birkaç soru işareti var. Pol pozisyon mücadelesinde hızlı turu kendi isteğim ile atmadım açıklaması tam anlamıyla bir faciadır.
Takıma, taraftarlara yaptığı en büyük ayıptı, ister bu yarışı kazansın ister kazanmasın ama bir pilotun bu türlü bir girişime girmesi olmaz, olmamalı. Belki bir transferin işareti olabilir. Kendi evinde İngiliz takımı olan McLaren takımına bir gönderme yada bir işaret olabilir. Bu konuyu takip etmekte fayda var.
Şampiyon olmak istiyorsan pol pozisyon mücadelesinde adeta pistten ayrılmayacaksın ki en önlerde start almak için çabalamalısın. Rosberg, bu hafta yarışı kazansaydı ve Hamilton bir sorunla karşılaşıp podyumdan uzaklaşsa yada yarış dışı kalsa ne olacaktı hiç düşündü mü acaba? Bilmiyoruz ama bu zafer bazı şeyleri değiştirmeli. Örneğin Mercedes takımında lider pilot kim? Her pilot istediği gibi davranabiliyor mu? konularının akıbeti bilinmelidir.
Nico Rosberg’in büyük olasılıkla vites yada motor sorunu bir an önce giderilmelidir. Lider bir takımda bu türlü sonuçların hiç yaşanamaması gerekmekte. Alonso, Renault takımı ile şampiyon olurken bu türlü bilinmeyen sorunları yoktu. Raikkonen ve Vettel’in şampiyonlukları da bu söyleme dahildir.
2 puanlık savaşın galibi Vettel
İngiltere GP’si adeta tarihe ışık tutan bir yarış konumundaydı. Bu sezon şampiyonluk yarışından uzak olan ve istenilen performansa nasıl oluyor da ulaşamayan iki pilotu izledik. Vettel ve Alonso arasında son turlarda ki mücadeleyi özlemişiz. İki puan için yapılan mücadele sanki şampiyonluk yarışında yaşanıyor gibiydi. Belki de Rosberg ve Hamilton’ın bu mücadele gibi rekabetini bir kez izlediğimizden olsa gerek.
Ferrari ve Red Bull takımlarının genel performansı yine beklenileni veremedi ve vermeyecektir artık. Ricciardo podyumda yer alırken Vettel yine podyumsuz bir hafta sonunu noktaladı. Pol pozisyon mücadelesinde iyi derece yaptı ama start ile birlikte tam bir hezimeti izledik.
Başka hezimette Ferrari takımında yaşandı. Yağmurlu zeminde Ferrari pilotların her ikisi de ilk seansta elenerek büyük bir başarı elde ettiler. Başarıları ( çünkü onlar öyle yorumluyor ) için tebrik etmek gerekir. Takım için söylenebilecek çok şey var ama anlamadığımız bazı konularda var. Örneğin yarışta ikinci start veriliyor, tüm takım patronları gridde rakiplerini inceliyor yada pilotları ile sohbet edip yarışı yorumluyor. Ama Marco Mattiacci’ye dikkat ettiniz mi? Mattiacci takım garajında, yanında kimse yok adeta takılıyor. Bunun sebebi ne acaba? Pistte olması gerekmiyor mu? Hiç değilse bir şeyler öğrenemez veya öğretemez mi? Ferrari takımı baştan aşağı değişiyor yada çatırdıyor. Bunu artık kesin olarak biliyoruz. Takımdan Domenicali gidiyor, Mattiacci geliyor ve hiç Formula 1 deneyi mi olmadan. Bir Ross Brawn yada Flavio Briatore gibi otoriter bir patron göremeyecek miyiz? Biz anlamadık bu görünüm ve performansı.
Fernando Alonso hala aracı geliştirmeliyiz, Kimi Raikkonen’de araç stilime uymuyor açıklamasını yapıyor. Bunu gidermesi gereken eski patron Domenicali ise bu söylemlere gözünü kapatıyor ve takımdan ayrıldıktan sonra favori pilotum Alonso açıklamasını yapıyor. Sanki senin favori pilotunu soran oldu da açıklama yapıyorsun, amacı ne acaba? Madem favori pilotun o zaman 2010 sezonundan beri bu pilotuna mükemmel araç sağlamak senin görevin değil mi?
Bottas ve Ricciardo’nun performansı pol pozisyon mücadelesi sonrası neredeyse görünmedi ama bu mücadelenin sonu mükemmel sonlandı ve her iki pilot podyumda kutlamalara katıldı. Elbette takım arkadaşlarının karşısında bir başarı daha elde ettiler ama Williams takımının performansı çok ileri konuma gelmiş. Vettel, Alonso’yu kaç tur sonra zorlanarak geçti ama kendisi Williams pilotuna kaç saniyede geçildi işte bu haftanın en önemli sonucu budur.
Dennis ayarı işe yaradı!
McLaren Group CEO’su Ron Dennis’i ister sevin ister nefret edin ama işini mükemmel yapıyor. Martin Whitmarsh’ın gönderilmesi ile başlayan Dennis ayarını bu hafta da gördük. Button ve Magnussen’e adeta fırça atan Dennis bu performans ile gelecek sezonda ki koltuğunuz garanti olmaz açıklaması ile gündeme geldi. Ve İngiltere GP’si Button ve Magnussen’in yeniden var olmasına sebep oldu, iyi ki de oldu. Magnussen için yarış koltuğu garanti olma ihtimali var ama Button büyük bir ihtimal takımdan ayrılıp yerini Hamilton’a bırakacak gibi gözüküyor. Her iki pilota soruyoruz, takımın gölge patronu konumunda olan Dennis’in sizi adeta fırçalamasına gerek var mı? Bundan önceki yarışlarda neden istenildiği kadar gaza basmıyorsunuz da bu açıklamadan sonra vites yükseltiyorsunuz. Bu türlü girişimlere yapmacık performans denilmesi normal onun için şimdiden takım bulmaya başlamalıdırlar.
Diğer analizlerde görüşmek üzere…