Selim Şengüdüz
İspanya GP’sinde damalı bayrağın sahibi Lewis Hamilton oldu. Yarışa pol pozisyondan başlayan Hamilton’ı ikincilikte Nico Rosberg, üçüncülükte Daniel Ricciardo takip etti.
Avrupa sezonunun ilk yarışı İspanya GP’sini startı ve damalı bayrak yönüyle çok rahat bir şekilde ikiye ayrılabiliriz. Yarışta öne çıkan notları sadece “Hamilton etkisi” “Hamilton’ın tokadı” “Hamilton’ın üstünlüğü” vb Hamilton ile başlayan kelimeler, cümleler oluşturabilir. Ama rakipler ve Rosberg bu hafta birçok fırsatı ellerinden kaçırdı, kaçırdılar gibi de yorum yapmak mümkündür. En önemlisi Hamilton bu fırsatı rakiplerine vermeyecek kadar güçlü ve etkiliydi. Vettel ve Bottas’a Hamilton etkisi kadar teşekkür etmemiz gerekiyor. Ricciardo ile birlikte üç pilot haftayı iyi dereceler ile kapattılar ama rakipleri çok hızlı ve acele gelişmeleri gerekmekte.
Alonso ve Raikkonen’in son turlarda bu kadar birbirlerine baskı kurmalarının anlamı nedir?
Rosberg son turlarda Hamilton’ı yakalaması sonucu bu hamleyi, baskıyı nasıl anlatacak? Anlatsa bile kim inanacak?
Uyumak, kısmen uykudan uyanmak!
İspanya GP’si 66 tur üzerinden koşuldu. Üç aşağı beş yukarı yarışı ilk 50 tur ve son 16 tur üzerinden detaylandırmamız gerekiyor.
50 tur adeta yatan ve Hamilton’ın zaferini daha ilk turdan itibaren kabullenen Rosberg, son turlarda adeta tribünlere oynar havasındaydı.
Akıllara madem bu kadar performansın ve gücün var neden ilk turlarda Hamilton’a baskı kurmadın diye sorular geliyor. İlla Hamilton ayağını gazdan çektiğinde mi senin gaza yüklenmen gerekiyor.
Red Bull ve Ferrari takımı Mercedes takımından bu kadar fark yemesi normal mi?
Red Bull pilotları yine Ferrari pilotlarını geride bıraktı. En önemlisi Vettel bile başladığı pozisyon göz önünde bulundurulursa her iki Ferrari pilotunu geçiyorsa bu işte bir şeyler var demektir. Bu farkı hep söylüyoruz ama Ferrari takımından bir hamle göremiyoruz, anlamsız hamleleri yapmakta geri kalmayan takım kırılma noktasına doğru gidiyor.
Alonso ve Raikkonen bu yarışın ardından çok konuşulacak. Öndeki pilotları görmeyin Mercedes pilotları ile arada ki farkı da unutun ve sanki her iki pilot yarışı kazanmak adına birbirlerine hamle yapmaları da aynen Rosberg gibi anlamsız oluyor. Hiçbir şey bilmiyorlarsa yarışın ardından klasmana bakıp saniye farklarını incelesinler ve ne kadar anlamsız bir haldeler görebilirler. Elbette her pilot kazanmak için pistte oluyor ama rakibinden bu kadar fark yendiği anda hatta tur yendiği bir yarışta birbirlerini geçmeleri ve baskı kurmaları çok komik bir hal aldı. Red Bull pilotu Vettel’in yaptığını Alonso ve Raikkonen bu hafta yapamadı. Hatta Williams pilotu Bottas’ın yaptığını da yapamadılar.
Yarışın ilk turlarından itibaren tüm pilotlar Hamilton’ın çok çabuk yarışı bitirmesini beklemeye başladılar. Mercedes takımının performansı rakiplerden yine çok belirgin olarak ayrıldı.
Bu belirginlik iki takım arkadaşı arasında da oluştu, işte kritik nokta burası. Onun için Hamilton hariç tüm kazanmak için pistte olan pilotlara uyudu diyorum. Bunun başka açıklaması yok. Aynı araç ve kısmen aynı pozisyondasınız, takım arkadaşınız yine pistte uçmaya devam ediyor ama siz onunla farkın açılmasını izliyorsunuz. Belki de ikincilik rüyasındasınız. Bu koskoca 66 turun böyle devam etmesini de beklemek bir başarı, Hamilton ve Vettel gibi pilotları bu başarıyı da emin olun ki yapamaz.
50. turdan sonra işler nasıl oluyor karışıyor, belki bir sihirli çubuk mu değiyor bu pilotlara herkes tabir yerindeyse vites yükseltiyor.
Hamilton ve Rosberg rekabeti ve performansı son turlarda adeta yine tavana vurmaya aday oluyor. Ama görünmeyen kriterleri Rosberg’de biliyor ama yine de bir çıkış havasında. Mercedes pilotları bu haftayı hatta ilk yarıştan itibaren tüm yarışları domine etmeye devam ediyor. Son turlarda ki hamle ve baskıyı örneğin 25. turda yada yarışın ilk turlarında Hamilton’a yapsa normal karşılanır ama son turlarda ki girişimler çok tehlikeli bir boyuta ulaşabilirdi. Çünkü takım bu kadar önemli sonucu Rosberg’in anlamsız geçiş hamlelerine bağlayamaz, bağlamamalı. Çok iyi olsaydı yarışın içerisinde Hamilton’ı geçerdi. Son turlarda bu kadar olayı alevlendirmeye gerek yok. Zaten arada ki farkı kapattı diyelim geçiş hamlesi gerçekleşir diyen kaç kişi olurdu? Sadece Rosberg mi?
Hamilton’ın gücüne bir bakalım;
İspanya GP’si serbest antrenmanların sadece cumartesi günü koşulan seansı takım arkadaşına kaptıran Hamilton, bu sonucu bile araştırdı. Rosberg benden iyidi ve seansın liderliğini elde etti diye açıklama yapan Hamilton bu düşünce yapısıyla hafta başında zaten yarışı kazanmıştı.
Adı üstünde serbest antrenman ama Hamilton için önemli bir mücadele, çünkü aracın iyi ayarı onu zafere götürecek oda aynı plan ve stratejiyi her mücadele uyguluyor.
Start anında mükemmel çıkışı ve rakipleri ile arada ki farkı her tur açması, sorunsuz pit stop yapması ve son turlarda baskıya cevap vermesi yine 25 puanı kazandırdı. Bu gidişat için alarm seviyesi bu yarıştan sonra bir kat daha arttı. Pol pozisyon için verilecek olan kupa büyük ihtimal Lewis Hamilton’ın olacak ama şampiyonluk kupası için kıyasıya rekabete ve başarı çıtasını yükseltmeye devam edecek.
Takım içerisinde de ikilem bu yarıştan itibaren çok daha net oluşacak. Monaco GP’sinin ardından kim ile şampiyonluğa gidilecek planları çok daha belirgin olacak. Bu seçim rakiplere bakıldığında normal olur mu? Yakışık alır mı? diye de düşünülebilir ama Formula 1’de sadece kazanmak için pistte olunduğu için bu seçimin yapılması normaldir. Sezonun ilk turlarında iki takım arkadaşının birbirlerini övmeleri artık bu haftalarda sona erecektir.
İspanya GP’si bir kez daha kuralların yarattığı eziklik ve yıkım ile başladı ve devam etti. Geçmiş sezonlarda ki Red Bull takımı hakimiyeti Formula 1 çevresine kural değişikliklerinin acele alınmasını sağladı ve Formula 1 bu sezon çok ağır darbe aldı. Şunu bir türlü düşünemediler;
Kural değişimi yapılmadan aynı kurallarla devam edilseydi. Ferrari, McLaren, Lotus ve Mercedes takımları çok daha iyi bir performansa sahip olurdu.
Red Bull takımını geçen sezon bazı yarışlarda pistten silen takım Mercedes takımı değil miydi? Evet. Bu gelişim devam etseydi yarış kazanma şansları çok daha artacak mıydı? Evet.
Ferrari takımı geçen sezon İspanya GP’sini o kötü sezonlarında kazanmadı mı? Evet, bu sezon Ferrari takımı ne yaptı? Arada ki farka bir bakın bir de geçen sezonda yaşanılanlara bir bakınız.
McLaren ve Lotus takımları için de aynı şeyleri söyleyeceğim. Raikkonen ile Lotus takımı yarış kazanmadı mı? Evet, bu sezon Lotus takımı bu yarışta hariç nerede? McLaren takımının durumu nedir? Onun için diyorum geçen sezonda ki kuralları değiştirmeseydiler, son tur son viraja kadar araçları saniye, salise farkları ayıracaktı.
En önemlisi muhteşem motor sesi de değişmeyecekti, artık bunları göremeyeceğiz. Belki de bu tür fikirler yazılarda, takımların simülasyonların da gerçek olacak. Ama Mercedes takımının performansını ve hakimiyetini de engelleyemez bu kriterler.
Kış döneminde kural değişimi yapıldı ve bu kadar sorunsuz olmaları hatta güç gösterisinde bulunmaları da çok etkileyici. Takım patronlarından Toto Wolff İspanya GP’si öncesi bu güç gösterisine layık olmayan bir açıklama yaptı. En büyük rakibimiz Ferrari takımı açıklamasını bu yarıştan sonra bir kez daha “çek etmesini” gözden geçirmesini diliyorum. Belki de psikolojik baskı uyguluyordur ama rakibi seçmek sadece kağıt üzerinde olmaz, pist size rakibinizi gösterecektir. Öncelikle rakiple uğraşmaktansa pilotlarınıza tehlikeli sonuçlar aldırmayın yeter. Rosberg eğer Hamilton’ı geçmek için hamle yapsaydı ve her iki pilotta yarış dışı kalsaydı işte o zaman ne tepki verecektiniz. Patronluğunuz o zaman çok daha belirgin olmalıdır.
Diğer analizlerde görüşmek üzere…