Bundan yirmi yıl önce Mayıs ayında San Marino Grand Prix’i sırasında kaybettiğimiz Formula 1′in gelmiş geçmiş en popüler pilotu Ayrton Senna’nın ralli otomobiliyle gerçekleştirdiği test çoğu motorspor sever tarafından bilinmez. Bizde RalliTürk olarak yirmi yıl önce elim bir kaza sonucu 34 yaşında kaybettiğimiz efsane pilotun çok bilinmeyen ralli macerasını siz rallitürk severlerle paylaşmak istedik.

Efsane pilot Ayrton Senna kariyerinin ilk günlerinden hayatını kaybettiği son güne kadar hep bir pist pilotu olarak bilindi ve efsane kariyerini de bu işin en üst mertebesi olan Formula 1 şampiyonluklarıyla taçlandırdı. Fakat 1986 yılında o yıllarda meşhur bir otomobil dergisinin editörü kendisine Galler bölgesinde çeşitli ralli otomobilleriyle test yapma teklifinde bulundu. Mizacı her zaman yeniliklere açık ve yeni zorluklarla başetme konusunda iddialı bir pilot olan Senna teklife olumlu yanıt verdi. Test günü Galler Ormanları’ndaki test parkuruna önden çekişli Vauxhall Nova Sport ve VW Golf GTI, arkadan itişli Ford Sierra Cosworth ve bir de Gr.B MG Metro 6R4 getirildi. Otomobilleri tek tek test eden Senna ‘nın ralli ile ilgili yorumları şöyleydi.

“Tabii ki Formula 1′e kıyasla tamamen farklı hissedilen otomobiller ve farklı bir yarış tekniği. Formula 1 otomobiliyle gazlarsınız ve gazlamaya devam edersiniz ve bir noktada frenaja geçersiniz. Burada ise çok kısa süreler içerisinde bir an tamamen gazın üzerinde bir sonraki saniye ise frende olmak zorundasınız. Yani bir an otomobilin tepesinde bir an ise freninde oluyorsunuz. Bu Formula’ya göre tamamen farklı bir otomobil sürüş tekniği ve yaklaşımı. Ve bunun çok zor olduğunu söylemeliyim. Bu da ralli pilotlarına daha fazla itibar ve saygınlık göstermek gerekliliğini bizlere gösteriyor. Benim ilk deneyiyim normal bir kişi toprak üzerinde ilk defa bir yarış otomobili kullanan birisi nasıl olursa aynen öyle oldu. Aradaki tek fark ise ben etabın sonuna geldiğimde bırakmak istemedim.

Tüm bunların dışında bir ralli otomobilinde size ceza kesecek bir çok unsur var, hataya yer yok, hata yaparsanız yol dışına çıkarsınız. Oysa bizde yol dışına çıkmadan önce kerb adını verdiğimiz yüksek bordürlerler var, yapacak hiçbir şey kalmadığında virajı alabilmek için otomobili kerbin üzerine çıkarıp son şansınızı kullanabilirsiniz. Burada öyle bir şansınız maalesef yok. Senna’ya atılacak mükemmel bir Formula 1 turu ile geçilecek mükemmel bir ralli etabının karşılaştırması yapmasını istediklerinde ise verdiği cevap ise ralli etabının kesinlikle çok daha heyecanlı ve çok daha zor olduğuydu. Çünkü burada son hızın çok bir önemi yok, önemli olan inanılmaz hızlanma ve değişken zemin üzerinde çok büyük bir heyecan altında doğru kararı vererek uygulama kabiliyetine sahip olmak lazım. Oysa Formula 1 otomobilinde bu tip bir şey yok, onda gidebileceğiniz en son noktaya kadar gitmeye çalışırsınız ve en sonunda frene basarsınız.”



Efsane pilota neden ralli otomobili kullanmayı merak ettiği sorulduğunda, şampiyon pilot; “Ralli hakkında hiç bir bilgim yoktu sadece bazı dergilerde görüyor ve zaman zaman televizyonda izliyordum. Bugüne kadar da kimseden ralli pilotajı hakkında bir bilgi isteme ihtiyacı duymadım. Bu nedenle teklif geldiğinde parkura çıkıp kendimi denemek istedim. Sierra’nın direksiyonuna oturduğumda ilk virajda neredeyse yoldan çıkıyordum ve benim için bir sürpriz oldu. Çünkü kendimi normal bir yol otomobiliyle ilk virajda yoldan çıkan biri olarak hissettim. Aslında bu çok aptalca bir düşünceydi, sonradan öğrendikçe anladım ki viraj öncesi bu yüzden otomobile kontra vermek ve gazın ayarını ona göre yapmak ve otomobilin yola en iyi şekilde tutunmasını sağlamak bu işin esasıymış. Eğer viraja yaklaşana kadar sadece gaza basarsanız o virajı dönmenize imkan yok, o takdirde dümdüz gidip yol dışına çıkmaktan başka şansınız yok.”

Formula 1′den ralliye geçiş yapma konusunda ise, tamamen tehlikeli diye yanıt veren pilot; bu deneyimden sonra ralli hakkındaki fikrinin tamamen değiştiğini belirtti. Fakat bu deneyim büyük şampiyonun ilk ve son deneyimi oldu. Onu bir daha ralli otomobilinin direksiyonunda görme şansımız olmadı.

Ölümünün 20. yılında efsane pilotu saygı ile anarken sizlere efsane pilotun bizim branşımız ile ilgili bakış açısını ve bu büyük dehanın çok sevdiğimiz ralli hakkındaki görüşlerini sizlerle paylaşmak istedik.

Gönül isterdi ki büyük şampiyon hiç bir pilota benzemeyen eşsiz agresif sürüş stilini ve kabiliyetini bizlere gerçek bir rallide start alarak sunma şansını bulabilmiş olsaydı.

Huzur içinde uyu büyük şampiyon…

Gökhan Saraçoğulu