Eski yıllarda Formula 1 pilotlarının sadece bez parçaları ile yarışıyor olması hepimize ürkütücü geliyor olmalı. 2009'da Felipe Massa'nın yaptığı kazada hayatta kalması işte bu evrim sayesinde oldu.
Formula 1 kasklar pilottan pilota farklı tasarımlar ile gözükür ve bir görsel şölen yaratır. Kasklar yine araç içindeki pilotun kimliğini yansıtan bir unsurdur ama onların ilk amacı pilotun kafasını korumaktır.
Benim aklımda olan en son kaska bir cisim çarpması ile oluşan kaza 2009 yılında Massa'nın yaptığı kazaydı. 257 km/h ile giderken öndeki araçtan kopan parça Massa'nın kaskına çarpmıştı. O kadar gelişmiş bir kask olmasına rağmen yine de Massa o kazadan ufak bir yara almıştı.
Bu kaza 2001 yılından önce yaşanmış olsaydı büyük ihtimalle ölümle sonuçlanan bir kaza olurdu.
Helmut Marko'nun yaşadığı kaza sonrası kaskı. Bu kazadan sonra Marko görme yetisinin bir kısmını kaybetti.
Formula 1 aracının her parçasında olduğu gibi kasklarda kendi alanlarındaki en gelişmiş üründür. İlk yıllarda pilotlar kafalarına tabiri caizse bere giyiyorlardı (saçlarını yağ vb. maddelerden korumak için) ve bir kısmı gözlük takıyordu.
Nino Farina
1952 yılına gelindiğinde ise biraz daha kalın bir kask olan Cork Helmet zorunlu kılındı.
Juan Manuel Fangio ve Stirling Moss
Fiber Glass
Kaskların gelişimindeki bir sonraki adım ise 1960'lı yıllarda Fiber Glass teknolojisinin gelişmesi ile oluştu. Tasarımsal olarak hâlâ açık surat kasklar olmasına rağmen önceki yılların kasklarına göre daha sağlam bir kask türü olmuştu.
Açık surat (Open Face) kask olmasından dolayı pilotlar hala gözlük ve ona ek olarak ağzı ve burunlarını kapatacak şekilde bez parçası kullanıyordu. Kafayı tamamen koruyacak Full Face kasklar ise 60'lı yılların ortasında kullanılacaktı.
1968 yılının Almanya ayağında Dan Gurney bir tavsiye üzerine ilk defa Full Face kaskı deneyen Formula 1 pilotu oldu. Bu kask tasarımı hem pilotun daha rahat nefes almasını hem de yüzünü ve kafasını daha iyi korumasını sağlıyordu.
Yangınlar hala kazalarda bir sorundu tulumlar ile beraber kasklar da yanmaz kumaşlar ile kaplandı daha sonrasında kasklara pilotların takımları ile konuşabilmesi için telsizler eklendi. Pilotların sıvı ihtiyacını karşılamak için pipetler eklendi.
2001 yılına gelindiğinde ise Karbon Fiber kasklar kullanılmaya başlandı. Bu kasklar birbiri üstüne yapıştırılmış 120 Karbon Fiber Mattan yapılmış bu kasklar 1,25 Kg ağırlığa sahipti. Fiber Glass kasklara göre daha sağlam ve çarpma etkisini daha iyi yayan kasklar tasarlandı.
Bu ultra sert dış tabakanın içinde ise çarpma şiddetini emecek ve yayacak olan yüksek yoğunluklu bir köpük bulunur. Toplamda 17 katmandan oluşan bu kasklar sürücüye rahat ortam sunmak için en sonunda sünger ile kaplıdır.
Kask testleri
Güvenlik açısından FIA tüm kaskları zorlayıcı bir dizi teste tabi tutuyor. Bunlardan bazıları 3m'den onlarca kilo ağırlığındaki demir örslerin kask üstüne bırakılması, çene kısmını koruyan bölgeye 5kg ağırlığındaki cisimlerin fırlatılması gibi testler.
3mm'lik polikabonattan yapılmış vizör doğrudan vizöre ateşlenen HAVALI tüfek mermisini durdurmalı ve max. 30mm esneme payına sahip olmakla beraber 790 santigrat dereceye 30 sn. maruz kalmalı gibi şartlar ile geliştirilir. 790° sıcaklıkta kaskın içi max. 70° sıcaklığa sahip olmalı
(Bir kask eğer kullanıma uygun olmalı ise Snell Memorial Vakfı tarafından verilen bir Snell sertifikası için, tüm bu testleri geçmelidir. Amerikalı yarışçı William Snell'in ölümünden sonra kurulan bir test kuruluşudur.)
Yine de FIA, Temmuz 2004'ten bu yana tüm kaskların Standart 8860'a ulaşması için tekrar testlere sokuyor. Bu standart, Ayrton Senna'nın kafa travmasından ölümüne yanıt olarak Araştırma Laboratuvarı tarafından yapılan 8 yıllık bir araştırma projesinin sonucuydu.
Kaskların eskisinden %40 ila 50 daha fazla darbeye dayanıklı olmasını gerektirir ve bu tokluğa ulaşmak için 48 saat otoklavda pişirilmeleri gerekir. Sürücünün işitmesi de düşünülüyor bu yüzden kaskların içindeki gürültü seviyesi 100 desibelden az olmalı.
F1Tarihi